Haliç' te Yaşayan Simonlar-İzlenimlerim

Kitaba başlarken yaklaşık kitabın ortalarına kadar polisiye roman okuduğum hissine kapıldım. Sürekli polis çevresinden isimler vermiş ve kitabı oldukça isme boğmuş. Tekrarlayan ifadeler çok fazla ama bunu kendisinin ilk kitap yazışına ve heyecanına veriyorum. Kitabın ilk yarısından sonra anlatılan olaylar biraz daha çarpıcı. Bu olaylar yazarın karşılaştığı ve yakın çevresinde duyduğu olaylardan kaleme alınmış.

Safça bir demokratik açılım yorumu yapılmış. "Makedonya' da Türklere 3.dil olarak Türkçe hakkı tanınmış ve daha bir çok şey..." neden bizim ülkemizde bu olmasın gibisinden! (Makedonya' da bir Türk devleti kurma ihtimalimiz var sanki!)

Askeri çok da sevmeyen bir yorum mevcut. Uzan, Dink olayı bilmeyenler için güzelce anlatılmış.

Kitabın sonlarına doğru okuyucuyu kendisine çeken olaylar başlıyor. (Özellikle 503-587 arası) Ergenekon-cemaat dinleme olayları gerçekten ilgi çekici: Özellikle üst kademelere, cemaatle ilgili tehlike sinyalleri veren dilekçesini iletmesi ancak cevap alamaması! Ergenekon' un aslında cemaatin komplosu olduğu, istihbarat birimlerine bu şahısların nasıl sızdığı hatta orayı ele geçirdiği 2 kez okunması gereken yerler!

Yani 500.sayfaya kadar bu kitabın neden tepki çektiğini ve hükümeetce toplatılmak istediğne anlam verememiştim ancak sonlara doğru anladım ki birilerinin damarına basılmış!