Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Mayıs '20

 
Kategori
İş Yaşamı - Kariyer
 

HANGİ MESAFEDEN ÇALIŞIYORUZ?

Karantina sürecinin en görünür sonuçlarından biri de kurumları, genellikle home office diye adlandırılan evden çalışma sistemine geçirmesi oldu. Bazılarında hemen uygulamaya geçilirken bazılarında -özellikle hazırlıksız olanlarında- nasıl olacak kaygısıyla karar geç alındı. Liderlik, motivasyon, kriz yönetimi gibi kavramların sıklıkla havada uçtuğu, dillerde dollandığı yapılarda bile bir şaşkınlık yaşandı. Bilmenin; şirket politikalarında yazılanları zamanı gelince etkin bir şekilde uygulamaya koymak olduğu anlaşıldı.

Bir süre sonra çalışanların evden çalışma deneyimleri üzerine anketler yapılmaya başlandı. Görüldi ki, daha önce evden çalışmayı istediğini belirten çoğunluk bile ofislerini özlemişti. Yönetimler için ne mutlu bir haberdi bu. Hele ki yarıya yakınının evden çalışma ya da benzer esnek sistemlerin pandemi sonrasında da devamına yönelik bir çalışmasının olmadığı göz önünde bulundurulursa.

Bu konu pandemi öncesinde de bir süredir zaten konuşuluyordu; ancak, önemli bir farkla. Fütüristler ve iş analistlerinin bahsettiği şey evden çalışma değil uzaktan çalışma modelidir. Bu mekan olarak ev olabileceği gibi sahil de olabilir hatta başka bir şehir, başka bir ülke de. Mesai saatleri aynı şekilde sabahtan akşama, hafta içi gibi klasik tanımlardan bağımsızdır. Bunun çok daha ötesinde, alanında uzman bir profesyonel sadece tek bir kurumun çalışanı olmak zorunda bile değildir. Bu insan kaynağı birçok farklı organizasyona emek, bilgi ve deneyimini satabilir. Özetle, bahsedilen yeni çalışma modeli şimdiki gibi mecburiyetten eve hapsolma haliyle ilişkili değildir. Ofise, işyerlerine hiç uğramamak da değildir. En baştan koşulları işveren ve çalışan tarafından belirlenen, gerekirse zaman içinde revize edilmeye uygun, hem fiziksel hem dijital ortamları kapsayan ve her şeyden önemlisi de karşılıklı güvene dayanan bir modeldir. Bu zorunlu evden çalışma halimizde bazı şirketler ne yazık ki çalışanlarının sorumluluklarına olan bağlılığından şüphe etmiş ve gereksiz bir gözetleme ihtiyacıyla ek bir stres yaratmıştır.

Diğer yandan, bu sürecimizde evden çalışma koşullarına gayet iyi uyum sağlamış, verimliliklerinde sorun yaşamayan ve bu durumdan memnun olan bir kısım çalışan da var. Özellikle de işe gidiş gelişlerde zaman kazancını avantaj olarak görüyorlar. Bu kişiler genelde tek başlarına yaşıyorlar. Öz disiplinleri gelişkin. Çocuklarının uzaktan eğitim aldığı, eşlerinin de ya işsiz kaldığı ya da benzer durumda olduğu ailelerde daha fazla sorun yaşandığı gözlemleniyor ki bu da son derece doğal. Bir ev birden bire hem okul hem iki ayrı ofise dönüştü sonuçta.

Tüm bunların ışığında yapılan anketlerin dönemimiz koşullarıyla sınırlı kaldığını düşünsem de, her türlü deneyim ve değerlendirmelerimizin, çok yakın geleceğin önemli gündem maddelerinden biri olacak uzaktan çalışma modeline ilişkin öğrenme sürecimize olumlu katkıları olacağına eminim.  

 

 
Toplam blog
: 9
: 64
Kayıt tarihi
: 25.01.14
 
 

Lisans eğitimimi ODTÜ İşletme, Yüksek Lisansımı ise Dokuz Eylül Üniversitesi Pazarlama Bölümü'nde t..