Hani

Hani iç sesin vardır, alır karşına saatlerce konuşursun. Konuştukça dertlenir, dertlendikçe konuşursun. Sen söylersin o dinler. O söyler, söylediklerini bazen kabullenirsin bazen de isyan edersin. Dinlesen bir türlü, karşı çıksan ne fayda. O senin duygu dünyanın yansımasıdır çoğu zaman. Çılgın olur bazı bazı. Ağlar hıçkırıklarla boğula boğula. Yanarsın o ağladıkça. Teselli etmeye bile kalkışırsın.

Hani kalabalıkların içinde yaşarsın dolu dolu. Şen şakrak, umarsız, fütursuz. ‘’Hayat dolu ‘’diye tanımlarlar. Hayatının nasıl dolduğunu bilmeden. Aslında içinde ne fırtınalarla boğuştuğun meçhul. Anlatamazsın kimselere. Her bir kişinin beklentisi vardır senden. Ama… Senin hayattan beklentin nedir diye bilmezler. Sormazlar bile.

Hani kaçıp gitmek istersin her yerden. Çevrenden, sarmalandığın dertlerden. Yaşadığın hüzünle ele ele, gitmek istersin kimselerin uzanamayacağı yerlere. Deniz olur bastığın her yer. Denizin üzerinde yürürsün nereye gittiğini bilmeden. Belki bir melodi çalınır kulağına. Çok eskilerden gelen. Belki bir kuş çırpınır yanı başında. Fark etmeyeceğini bilmeden.

Hani titrersin için için. Bacakların titrer, için ürperir. Dizlerinin bağı çözülür, çökersin olduğun yere. Ne derman kalmıştır yorgun gönlünde, ne mecal vardır bedeninde. Dünya bir yana, sen bir yana.

Hani bir çocuk vardır herkesin içinde. Kıpır kıpır, ele avuca sığmaz. Laftan anlamaz. Afacan. İçindeki çocuğa bakarsın usulca. Bastırılmışlığın ezikliği tüm benliğinde. Acırsın haline. Bunca zaman nasıl sabretti bu cefaya diye de şaşarsın. Salıp bırakıvermek istersin. ‘’Bırak dilediğince yaşasın bundan sonra’’ Dersin. Bırak su olsun aksın, ister  derinden derinden, isterse çağlasın en yükseklerden. Sen özgürlüğünü vermesen de zaten kaçacaktır bir gün dizginlerinden. Ne gelir ki elden?

Hani üç kişiyi yaşarsın ya benliğinde; sen, yalnızlığın ve hüznün.

Hani belki bir sestir duymak istediğin. Bir küçücük sevgi sözcüğü. Belki de saçının teline konan minik bir buse. Kelimeler düğüm düğüm.  Yüreğin, ucu bucağı görünmeyen dehlizlerde. Diline düşer bir iki mısra kendiliğinden…

Sen,

Sen hiç yaşadın mı kalabalıkların içinde yalnız,

Yapayalnız…

Ayşen Arslangiray Kura

24 Mayıs’ta/İzmir’den