Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Ekim '13

 
Kategori
Deneme
 

Hasret-i hayâl

Hayâllerim yarım kaldı anne, yaşamak için yeterli gücü bulamıyorum kendimde. Yokluk çağırdıkça beni kendine, varlığım anlamını yitirmeye başladı.

Kendimi tanımlamaktan acizim artık, pişmanlık kolyesi boynumda, ben ben olalı.. Sevgiler arıyorum riyasız, yalnızlık rıhtımına sürdüm hayallerimi.. Hayâller yoklukta debelenirken hayat hayâli tüketti, yok etti.. Çığlık çığlığa nefesler var içimde çıkmayı bekleyen, sükut dinlenirken gecelerimde ahlar birikti derinde. Ahım inletti yer ve gökleri yalnız cinler ve periler işitti yüreğimi..

Bir ben var diyesim geliyor, sizin bilip tanımadığınız hiç tanıyamayacağınız bir ben ben de saklı olan. Yok ol yüreğim sen yok ol. Yok say kendini çek geri geri… Önde yürüme yüreğim arkadan gel, edep kemerini dola beline sızlasa da yüreğin sus ta gel. Lal sansa da eşhas seni sen aldırma gel yol boyu.. Çıkmaz görünse de yollar sana, bir bitimi var her şeyin, her şeyin sahibine güven de gel..

İnce sızıları yok etmeden yürümeli insan hayatta, acılar böğrünü delip geçmeli. Bazen acıdan uyanmalı sıcak uykulardan ya da bir çığlık bölmeli en güzel rüyaları derinden. Rüyaların aldatıcılığına karşın hayatın gerçekliği göstermeli kendini.. Bir siren sesi kadar ürkütücü, ölümün varlığı kadar esaslı olduğunu anlatmalı hayat, anlamalı insanda…..

Hayâllerim yarım kaldı anne, ben yarımı arıyorum hayâlimle birlikte. Sahi en son ne zaman bir bütündük sizinle? Hayâle takılıp giderse yolda kalacağını bilmeli, hayâlin tükenmeye mahkum yüzünü görmeli insan mesela. Ya da göstermeli birileri.. Yarım kaldınız hayâllerim, tamamlanmayı beklemeyin artık, eyleşmeyin benimle daha. Riyasız günler özlemi var yüreğimde. Her şeyin sahtesine kapalı ruhum artık, hayâlin bile.. Hayatın hayâli hayâlin hayatından bir çığlık önde yüreğim, hayatın bittiği anmış zira hayallerin vardığı bucaksız zirve. Tırmanmaya adandım.. Bir hayâlin peşinde.. 

 
Toplam blog
: 16
: 512
Kayıt tarihi
: 10.06.10
 
 

Yazmak; saniyeler akıp giderken ellerimizden avcumuzun içinde tutabildiklerimiz, Yazmak; isyan kıyı..