Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Ağustos '09

 
Kategori
Güncel
 

Hastalanan sanatçılar

Hastalanan sanatçılar
 

"Hayat İksiri" bu kara çaydanlıkta.İçinde Kazdağları'nın otları kaynıyor.


Yaşım 53.
İlk defa bir arkadaş grubuyla, 15 gün kadar dolaştım Ege sahillerinde.
Yenice’den 15 günde Fethiye , ”Saklıkent ve Ölüdeniz’i” bulduk.
Bir günde de Yenice’ye döndük.
15 günlük gezinin sonunda, Yenice’de öyle bir uyku uyudum ki sormayın.
15 günün acısını çıkardım.
Bu 15 gün içinde, “sıcaktan, sinekten” uyku uyuyamadım. Kesik kesik uyku uyumakta beni doyurmadı.
Gezdiğimiz yerlerin tek bir artısı vardı. O da “deniz” Gerisi boş.
Ben Yenice’den çıkıp Edremit Körfezi’ne indiğimde, ilk önce bana merhaba diyen, ”bunaltıcı bir sıcak.”
En iyi taraf, insanların beni tanımaması.
İstediğim gibi hareket etme özgürlüğü elde etmişim. Sıcağa katlanırım, diyorum.
Sürekli hareket halinde olacağım.
Yeni yeni yerler göreceğim.
Birileriyle ilk defa tanışacağım.
Yeni yüzler göreceğim.
Tek tesellim bu.
Sıcakta beni yakıversin, diyeceğim.
“Bunaltıcı sıcağa” gülümseyemiyorum.

Ayvalıkta, ”Şeytan Sofrası’ndan” seyredilen Ayvalık Körfezi.
Selçuk’ta, Şirince Köyü.
Kuşadası.
Gökova Körfezi, Akyaka.
Köyceğiz. Dalyan. Kaplumbağalar…
Marmaris.
Bodrum. Turgutreis.
Fethiye. Saklıkent ve de Ölüdeniz. (Fethiye ve yöresini çok sevdim. Daha sonra anlatacağım)

Saydığım yerlerin giderken izlenen sırası yanlış olabilir. Ben buraları gezdim.
Akyaka ve Gökova Körfezi’ne bayıldım.
Akyaka’da armut satmaya gelmiş bir köylü dayımla, sohbeti bir kaynattık. Armutların yarısını yedik. Kalanları da sattık.
Dalyan doğa harikası bir yer.
Dalyan’da, aracımızın “17” olduğunu gören belediye görevlileri, siz “Kazdağları’ndan” geliyorsunuz. ”Hoş Geldiniz” dediklerinde, anladık ki, aracımızı kilitlemeye gerek yok.
Ölüdeniz, doğanın bir şakası ile sunulmuş insanlara. Çok güzel bir yer.
Fethiye’de arkadaşımın tanıdığı bir amca;
“Bizim Mıstava gelmiş”, deyip bizlere sarılması çok hoşuma gitmişti.
Gezdiğimiz her yerde konuştuğum herkes, bana Yenice’den birisi gibi geldi. Sanki ben, elli yıldır bu yöredeki insanlarla tanışıyormuşum gibi bir his kapladı içimi.
Saklıkent etrafında yaşayan köylüler sanki Yenice’den gelmişler. Bu kadar mı birbirine benzer bu Yörükler?
Bodrum’da denizin en güzel mavisi. Denizdeki bu “mavi” hep gözlerimin önünde.
Turgutreis, bir turizm beldesi.
İnsanlar, parası olanlar buralara hücum ediyorlar.
Pahalı yazlıklar. Şişirilmiş pahalı bir yaşam şekli. Su para, şu para.
Her şey katmerli.
Marmaris’te, müthiş bir gece hayatı. Kim kime, dumduma.
Bu sahil kentlerinin çoğu, gece yaşayıp gündüz ölüyor.
Bunaltan, bezdiren bir sıcak.
Kurtarıcı, “deniz”

Magazin haberleri de hep buralardan derleniyor.
“Bodrum” adı ilk defa, ”Halikarnas Balıkçısı, C. Şakir” ile gündeme gelmiş. Zeki Müren Bodrum ile özdeşleşmiş.
“Can Yücel, ” Datça’ya simge olmuş.
Urla deyince, ”Tanju Okan” akla gelir.
Bakıyorum, sanatçıların çoğu, “Ege Sahilleri’nde”
Edremit Körfezi’ni mekân tutmuş sanatçılarda var.
Kayahan, Ayvalık Gömeç’te. Hülya Avşar’da öyle.
Bir çok yazar çizer, Burhaniye Ören’de buluşurlar.
Bizim Çanakkale’de de tatilini geçiren ve de sürekli kalan sanatçılarda var.
“Tuncel Kurtiz” ve “Tayfun Talipoğlu” Küçükkuyu’da.
Adatepe Köyü’nde, Hilmi Yavuz, taş mektep açmış.
Ünlü şairimiz, “Cemal Safi” Akçay’da. Murat Başaran. Daha birçok sanatçı.
Bozcaada’da karikatüristler, yazarlar, müzisyenler cirit atıyor. Her zaman filmler çekiliyor.
Gökçeada, sinemaya yön veriyor. ”Ata Demirer, ” Gökçeada’yı çok sevmiş.

Ne olursa olsun.
Saydığım bu yerlerde, yaz mevsiminde sıcak o biçim.
Hem sıcak, hem sinek.
Tek bahane, “deniz.”

Orhan Gencebay, Bodrum’da hastalanmış.
İlhan Şeşen’in de sağlığı şaşmış. Yatmışlar hastaneye. İkisine de geçmiş olsun.
Ne işiniz var Bodrum’da. Balkona çıksanız ya biraz da.

Bizde Kazdağları’nın arka yüzünde, dağların içinde çamların altında, çeşmelerin başında oturup duruyoruz. Serin serin.
Bu sıcak yaz günlerinde, Anadolu’nun balkonu Kazdağları’dır.
Gelin Kazdağları’na. Dağın içine. Bırakın Bodrum’u.
Kalp ritimleriniz, senfonik bir müzik olsun.
Tansiyonunuz zirve yapmasın.
Suyu bedava, avucunuzla için.
Edremit’ten Yenice’ye gelen yol üstünde yer alan “Hanlar” denilen yerde bir mola verin.
Çınarların dibinde, bir şeyler yiyip dinlenin. Bir de su çekin.
Bu yaz gününde nasılmış, görün.
Orhan Gencebay, ”Hanlar’a, Kalkım’a, Yenice’ye” bir gelecek. İlhan Şeşen’de gelsin. Herkes gelsin.
Bodrum’a gittiğine pişman olmazsa…

Birde sanatçılar bu turizm kentlerinde trafik kazalarına kurban gidiyor. Bodrum’da geçen yıl, ”Barış Akarsu” hayatını kaybetti. “Ajlan ve Kerim Tekin” trafik kurbanı oldular. Ege Sahillerinde.
Bunlar, bahane değil tabii ki. Kaderden kaçılmaz. Demek ki, turizmin düzensiz hareketleri, insanların keşmekeşliği tehlikeli hale getiriyor buraları.

Herkes İstanbul’dan uçağa binip bizim tepemizden geçip Bodrum’a gidiyor.
Aşağı baksalar.
Benim el salladığımı görecekler.
Görecekler de.
Bakmıyorlar.

Ben elimde, ”zeytinyağlı bir dilim ekmekle” avuçladığım zeytinlerin posasını çıkarıyorum.
Su.
Ekmek.
Zeytin.
Kekik.
Domates.
Daha neler…

Ben, Kazdağları’nın arka yüzündeyim.
Kederleriyle, sevinçleriyle sarmaş dolaş yaşayan insanlar arasında.
Yetim duygularıyla.

Ben ülkemin her yerini seviyorum da.
Bu saydığım yerlerde bir hafta kalabilirim.
Sizi bilmem.
Benim sığındığım liman, Kazdağları’nda, küçük bir kasaba

Nuri Bilge Ceylan’ın, kaçıp kurtulmak istediği ve de vazgeçemediği kasaba.
Yenice.
Sıcaktan bunalanlar.
Kazdağları’nın, serin rüzgârlarına el sallayın.

Bana da, el sallayın!

 
Toplam blog
: 420
: 1641
Kayıt tarihi
: 19.12.08
 
 

1957 Çanakkale/Yenice doğumluyum. Öykü ,deneme, şiir yazarım. Yazdığım bir çok şiirin bestesini d..