Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Nisan '09

 
Kategori
Sağlıklı Yaşam
 

Hastalığa savaş açın!

Yaz günleri yaklaşıyor. Beraberinde yaz terlemeleri, buz gibi dondurmalar ve ilaç gibi gelen soğuk su... Şüphe yok ki koca bir yazı bu atıştırmalarla geçiriyoruz. Peki ya sağlığınız? Herhâlde yazın en güzel günlerini sık sık hastalanarak geçirmek istemezsiniz. O hâlde hiçbir yerden alınmayan, sadece kendi gözlem ve deneyimlerime dayanan tespitleri inceleyebilirsiniz. Bunlar saçma, gereksiz ya da eksik olabilir ama kesinlikle ısırmaz. :)

Öncelikle şu bakış açısından kurtulun: Gribal enfeksiyonlara çoğu zaman kışın yakalanırız. Elbette kışın hava soğuk olur ama tek ve kesin sebep bu değil. Çünkü kışın devamlı kapalı alanlarda zaman geçiririz. Evde, işte ya da gittiğiniz kafe bunlara birer örnektir. Aldığınız nefes, çoğu zaman size hastalık olarak döner. Yazınsa odamızı bol bol havalandırır, dışardaysa açık havada otururuz. Bu sebeple yaza göre kışın hastalanma oranları daha azdır.

Gelelim kış ya da yaz fark etmeksizin dikkat etmemiz gereken konulara: Öncelikle el temizliğinin en önemli nokta olduğunu düşünüyorum. Yemekten önce ve sonra, tuvaletten her çıkışımızda, zararlı zeminlere elimizin bulaştığını düşündüğümüz her an el yıkanmalıdır. Lâkin üzerimizdeki miskinlikten dolayı bunu yalnızca tuvaletten çıkışlarda yapabiliyoruz. Size kendimin bile tam olarak yapamadığı "Elinizi mutlaka sık sık yıkayın" önermesinde bulunmayacağım. Onun yerine, odanıza 80 derece bir limon kolanyası koyun ve her aklınıza geldiğinde ellerinizi dezenfekte edin diyeceğim.

Şöyle ki, sabun mikrobu öldürmez. Nasıl ki bizi yere düşürüyorsa, mikropları da uygulandığı bölgeden kaydırır ama kolonya hem elinize ferahlama hissi verirken hem de içerdiği alkolden dolayı mikropların yok olmasını sağlar. El temizliği için bu birebir.

Bir diğer konu: Havalandırma. Odanızı ya da sürekli vakit geçirdiğiniz bir alanı elinize fırsat geçtiği an havalandırın. Mikropların en kolay bulaştığı yol üst solunum yollarıdır. Çünkü yaklaşık 3/4 saniyede bir nefes alıp veririz. Bu beynimize oksijeni iletirken, ciğerlerimize de ihtiyacı olan havanın girmesini sağlar. Kim vücudunu hastalıklı hava ile beslemek ister ki? Üstelik temiz hava olumlu düşünmenizi de sağlar. Ayrıca gençleştirir. :)

En son ve dikkat edilmesi gereken müthiş ciddi bir konu: Burnunuz. Eğer 3 haftada bir bademciğiniz şişiyor ya da faranjit (boğaz iltihabı) oluyorsanız mutlaka burnunuzda kemik eğriliği ya da et vardır. Hiç zaman kaybetmeden bir Kulak Burun Boğaz uzmanına başvurun. Benim gibi basit bir ameliyatla kemik eğriliği ve etlerden kurtulun. Derin derin nefes almaya ve sinüzitsiz, tonsilitsiz, faranjitsiz günleri kucaklamaya başlayın!

Sağlıklı günler.

 
Toplam blog
: 16
: 560
Kayıt tarihi
: 10.03.09
 
 

Bursa'da öğrenim hayatını sürdürüyor. Henüz hayatının baharında olmakla birlikte, hayatı ve kendini ..