Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Mart '12

 
Kategori
Deneme
 

Hastalık ve yenileniş

Hastalık ve yenileniş
 

tanımadığın bir dünya


Günler geçerken sevdiğin şeyler hep etrafını sarar. Hiçbir şey önemli olmaz, nerede bulunduğunda...

Sessizce insanlara bakarsın. Mutlu, keyifli, dertli, tasalı.. Yarının getirecekleri hüzünlü bir seyir de yaşatabilir dersin..

Hiçbir şeyin garantisi yok diye içine kapanıp, karşılaştıklarının bir muamma olduğunu da düşünebilirsin. İyi giden bir şeylerin bozulması, yitirilenler ve yerine istediklerinin gelmemesi bir hastalığı da anlatabilir.

Şükürler olsun, sağlıklıyım deyip, tasasız bir yaşama yelken de açılabilir. Yarın dünya ne halde olur, bir belirsizlik daha !

Sabah uyanıp, göz kapaklarını zorlayarak açıp, başka birine dönüştüğünü hissetmek, o an elini yumruk yapıp, kendinden beklenmeyen ve yılların sporcusuna eşdeğer bir güç ile çarşafı sıkmak ve bu değil ! " Ben o değil!" " O ben değil!" deyip, günleri bu şekilde kovalamak..

Pencereye doğru yönelip, adımlarını parmak uçlarına basarak hafifleştirip, kolunu bir nebze yukarı kaldırıp, camı açıp, tanımadığın bir dünyaya kapılmak.. Fonda müzik akarken, "Burada ben yokum" "Ne olacak bilemiyorum!" deyip, güneşin doğuşuna üzülmek..

Güzeldi benim varlığım, sevilirdi, neşeli ya da üzgünkende.. Konuşudum mutluluğu, ruhum sevdalıydı hayata derdi sesizce.. Düşman gibi olanlar da vardı, başarılarını küçümserdi, olanı yokmuş gibi gösterirdi, değerini alçaltmak isterdi.. Yine de onları sevip, iyi bir gelecek dilerdi..

Hayat devirdaimini sürdürürken, bir  eksiklik, hata veya farklılık sonucu, sağlıksız bir yaşamı sürdürmek zorunda kalan insanlar türlü psikolojik sorunlarla boğulup, bir çıkış yolu arayabiliyor. İster fizyolojik ister psikolojik ister farklı türde bir rahatsızlık olsun, yarının getireceklerini, bir korku, endişe, panik, sıkıntı vb. duygular içerisinde karşılayabiliyorlar.

Korkutucu, zorlayıcı bir hastalıkla mücadele eden insanlar kimi zaman umutsuzlukla hayatın güzelliklerine duyarsız kalabiliyor, bir çıkış yolu bekleyip, ümidini daha da çok yitirebiliyor. Bunun yanında gücünü yitirmeyip, dayan diyen iradesi ile ayakta kalmaya çalışabilenler de var.

Keşke olmasaydı deyip, bir şeylere sövüp, neden ben içlenmeleri ile isyan edip, başkalarından ne farkım var diyerek hareket edilebiliyor.

En gerilere gidip, zaten dünyada birçok problem var, hayat şartları zorluyor, vardır bunun da bir nedeni deyip, anlamlandırmaya çalışmak, bir işe yaramıyor. Çünkü olan şeyler artık değiştirilemiyor.

İnsanın aklına şöyle bir soru geliyor: Neden hastalıklar var? Sonu nereye varacak? İnsan gerçekten bunu hakediyor mu?

Düşününce, insan mükemmel bir varlık, birçok özelliği, niteliği var. Dünyadaki en üstün, akıl, düşünce sahibi, üreten, yaratıcı olan, diğer canlılardan farklı bir çizgiye konumlanmış olduğu kabul edilen bir varlık. Ancak hem insanlar hem de diğer canlılar dünya üzerinde birçok problemle karşı karşıya.

Böyle olmamalıydı, hayat daha güzel daha adil ve daha huzurlu olmalıydı diyorsun. Anlam vermek zorlaşıyor. Kimi zaman hakedilenler değil, süregelenler karşılıyor insanları, suçu olsun ya da olmasın.

Bir değişim gerekiyor ise, kim yapar, nasıl gerçekleşir tartışma konusu. Yağmur yağdığında gök gürültüsünden korkmak gibi. Belirtiler çıktığında, süregelenler korkutabiliyor. Güneşin açması yeniden yağmur yağmayacağını garantilemiyor sadece bir değişim sağlıyor.

Anların getirdiğini özümsemek, her şeye rağmen ümidi korumak, değerini anlamak bir nefesin, mutluluğun ve sağlığın..

Yaşam yenilenirken karşılanıyorsa hiç korkmadan, yaşam dinamikleri sağlam duruyor olmalı.

Bu da hayata bağlıyor, en güzeli de bu olmalı !

 
Toplam blog
: 155
: 175
Kayıt tarihi
: 02.03.12
 
 

İstanbul Kültür Üniversitesi, Sanat ve Tasarım Fakültesi, İletişim Sanatları, Halkla İlişkiler bö..