Hay sapık haller

Dikkat! Biri sosyal ağ üzerinden sizi gözetliyor!

 

Hemen hemen hepimizin çeşitli sosyal ağlarda hesabı var. Gelişen teknoloji aracılığı ile farklı şekillerde sosyalleşmeye çalışıyor, bir kişi ile paylaşacağımız şeyi sanal alemde yüzler ile paylaşıyor, yeni moda şekliyle iletişiyoruz. 

 

Ne kadar önlem alınırsa alınsın, ayarlar ile koruma duvarları yapılsın sosyal ağ ortamının yeterince güvenli olmadığını aslında herkes biliyor ama kelle koltukta tüm açıklığımızla bir yerlerde var olmaya çalışıyoruz.

 

Ben zaten hiç kendi fotoğrafımı paylaşmıyorum deyip sadece dağ, taş, manzara, sevdiğimiz ayakkabı, moda, yemek, makale, e hadi ucundan azıcık elimizi ayağımızı paylaşsak bile gözetleyen sapkının nereye saplanacağı belli olmuyor. Yüzünü görmeden direkt ayağına vurulabiliyor ve sonra çılgınca girişimlerde bulunabiliyor.

 

Yıl kapanırken başıma gelen aksi halleri paylaşmıştım.* Aksilikler silsilesi hala yakamdan düşmedi.

 

Akıl(sız)lının biri uyduruk bir hat ile benim adımı kullanarak bir arkadaşımdan “telefonumu suya düşürdüm, yeni hattım bu canım, bir de bilmem kimin telefonunu yazar mısın, her şey silindi” deyip beğendiği diğer arkadaşımın numarasını istemiş.

 

İstediği telefonu ele geçirince de bu sefer beğendiği kız arkadaşıma yazmaya başlamış ama ne yazmak?! Ben daha hayatımda bir adama bile öyle yazmadım. Allahtan tercihlerim konusunda emin olan arkadaşım sapıkça cümlelerden ben olmadığımı kolayca anlamış.

 

Şimdi buradan kendisine sesleniyorum:

Ey sapık, zekân o kadar kıt ki benim bir rüya yorumcusu olduğumu unutup “seni rüyamda gördüm” diye arkadaşıma sapık fantezilerini yazıyorsun. Ben sana o rüyanın yorumunu bilinçaltından giydiririm! Ayrıca telefon dilendiğin diğer arkadaşıma direkt mesaj atabildiğine göre onu tanıyorsun ve aramızdan birisin. Hatta öğrendik ki sen bunu tüm samimi kız arkadaşlara yapıyormuşsun.

 

Güzel kardeşim abuk subuk sapkınlıkların varsa bir yürü git rica edeceğim! Niyetin neyse bir kere sapkınlıkların konusunda önce kendine açık ol, sonra da o sapkınlıklarını kabullenmiş biçimde gel bize açık ol. Sonra ister git bir psikologa, istersen de polise teslim ol. İnsanların tadını kaçırma, adımı ünlüyüm** diye sağda solda kullanma. 

 

Gün geçmiyor ki gelişen teknoloji ile başımıza bir şey gelmesin. Internet üzerinden bankacılık suçları ile kredi kart limitinin sonuna kadar zorlanması, telefonla yaşlıları hedef alan ucuz dolandırıcılık numaraları, sosyal ağ hesabınızın tek bir hareketle indirilmesi ya da fotoğraflarınızın dünya ile paylaşılması ile tufaya gelmek an meselesi.

 

İnsanlar kafalarını böyle şeylere çalıştıracağına önce kendine sonra başkalarına faydası olacak bir şeye çalıştırsa bu memleket belki başka bir yerde olabilirdi. ( miydi?) Konu çok ince yerden “balık-baştan-koku” kelimelerini cümle içinde kullanmaya gider ama basın özgürlüğünün tartışmalı bir noktada olması nedeni ile blog hesabım yerinde kalsın diye ince yere girmeyeceğim.

 

Sonuç şu ki; kötü niyetin önünde teknoloji ve her gün yazılan güvenlik güncellemeleri bile duramıyor. Fakat onla da olmuyor, onsuz da… Bu durumda kendini korumak için tek yol “uyanık” kalmaktan geçiyor. Unutmayın her ne sebeple olursa olsun, bu ülkede biri kendi psikopatlığı nedeniyle sizi gözetliyor!*** 

 

 

Yıldız buketi:

* Okumadıysanız okuyun.  “Hay Aksi Haller”

http://blog.milliyet.com.tr/hay-aksi-haller/Blog/?BlogNo=484648

** Ünlüyüm tabi, bir sürü okuyanım var benim!

***Yazı yine başka yere sürükleniyor, bitirdim.