Hayallere veda...

   Bazı anlar çok özel ve kutsaldır. Hani şu belki de hayatınızda yalnızca bir kez yaşayacağınız, heyecandan ayaklarınızın yere basmadığı, koşuşturmanın bol olduğu tatlı mı tatlı bir telaşla, herşeyin kusursuz olmasını istediğiniz,her gencin hayali diye tabir edilen o ''an''lar... Evet evet, nişandan, kınadan, düğünden bahsediyorum. Hani herkes hazırlığını yapmış, yerini tutmuş, kıyafetini almış, 250 tane nişan yada kına şekerini yaptırmış, yaptırmakla da kalmamış o günün tarihini yazdırmış. Davetiyeydi, nişan bohçasıydı, organizasyondu derken herşeyi tastamam yapmış, mutlu mutlu evinde en güzel günü ya da gecesini yaşamayı beklerken ansızın gelen bir haberle, bakın tekrar ediyorum''ansızın'' gelen bir iptal haberiyle tüm hayallerine bir anda veda ettiği... Düşüncesi benim için bu kadar korkunçken, bir çok insan bunu yaşadı. Bunlardan biri benim kız kardeşimdi. Benim kardeşim yine şanslıymış ki hiç bir şeyi ertelenmeden yalnızca mekan değişikliği ile durumu kurtardı. Aynı şansı yakalayamayan, hazırlığı, emeği en önemlisi de hayalleri boşa giden nice insan var geride. Bunlar olayın manevi kısmı, bir de maddi kısmı var, ona hiç değinmiyorum bile... Sağlık her şeyden önemli diyecek olanlarınız olabilir, onlarla hemfikirim hatta eminim bu konuda bütün dünya hemfikirdir. İçerisinde bulunduğumuz durum, ciddi, riskli ve fazlasıyla zor. Fakat yol yordam diye bir tabir vardır. Her şeyin bir usulü ve zamanı vardır. Bu hastalık daha dün çıkmadı piyasaya. Aylardır ülke olarak mücadele ediyoruz. Günlük vaka sayıları zaten gelecek hakkında ipucu veriyor. Keşke demekten kendimi alamıyorum.Keşke diyorum bizim bile öngörüde bulunabilecek duruma geldiğimiz bu hastalık için, yapılan iptaller aniden değil de, insanları zora sokmayacak bir zamanda söylenseydi. Keşke diyorum, ileride olacakların önünü alabilmek için, başkaları hayallerine veda etmek zorunda kalmasaydı. Keşke diyorum,hastalanmamamız için sarfedilen bu çaba, sonsuz bir mutluluğa niyet etmiş bunca insanın mutluluğuna gölge düşürmeseydi...