Hayat avuçlarımızın içinde başka bir yer yok

Uzun geçen bir günün ardından geceyle gündüzün uzlaşı bir yol aradığı vakitlerde herkes için geceye doğru yavaş yavaş bir dönüşüm yaşanmaktadır. Vücudun salgıladığı hormonlar değişmiştir bir çok insan için mesai yavaş yavaş sonlanmakta ve bir dinlence haline geçilme planı yapılmaktadır. Tabii herşey yolunda giderse atalarımız bu yüzden evdeki hesabın çarşıya uymadığıyla ilgili anlamlı bir çok söz söylemiştir.

Eve gidersin herşeyin hazır yada hazırlanacağını planlarsın ancak ve mutlaka bir şeyler yine eksiktir, bundan sonrası sizin hayattaki motivasyonunuza ve sabrınıza bağlıdır. Yani mutlu olmak isteyenler ve mutlu olmayı istemeyenler diyebiliriz ki bu yaşantılara göre değişebilen bir durumdur aslında bir seçenektir sen hangi tarafta olmayı seçiyorsun.

Günün sonlanması aslında günün bitişiyle alakalı olmasa da yeni başlangıçlar içinde bir adımdır sadece hayatta seçeneklerinizin olması ve zorunluluklardan olabildiğince uzak olmak bu yüzden bizleri dinlendirmektedir eğlendirmektedir.

Yağmurda yürümek zorunluluk olmadığında güzeldir veya karda oynamak kardan adam yapmak bahçede çamura bulanmak yada dağınık olmak tam terside geçerli düzgün olmak.... bu yüzden hayatı akışına bırakıp zorunlulukları uzaklaştırıp hayattan keyif almayı bilmeli ve daha mutlu bir hayatı kendimize zorunlu kılmalıyız.zaten mutluluğun formulü bulundu.buna da daha sonraki yazımda değineceğim sevgiyle kalın...