Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Mart '11

 
Kategori
Deneme
 

Hayat kazanır

Hayat kazanır
 

"sihirli kale"


Hayatın kazanması aşkın kazanmasıdır; aşk kazanır hayat kazanır; insan yaşamının amacı anlamı budur insan aşkla yaşarsa hayatı kazanır.  

İnsan yüreğine dokunmaktır insan insana olmak… Ve aşkla dokunduğumuz ve karşılığında aşk gördüğümüz sevgili bize hayatı sunar; hayatın özünü; sınırsız, mekânsız, zamansız olanı sunar:  

Sevgilim diyebilmenin huzurunu bu kelimeyi, bu kelimeyi huzurlu kadife bir sesten duymanın muhteşem ferahlığını, rehavetini…  

Sevgilimm…  

Bir kadına verebileceğimiz ona sunabileceğimiz ve ondan alabileceğimiz en muhteşem güç, tadabileceğiniz en eşsiz güzellik bu kelimenin sunuşunda gizlidir…  

Bir kadın ve bir erkeğin birbirlerine bu kelimeden öte daha kıymetli daha özenli bir sunumu var mı dır? Tek güç budur… hayatı kazanmanın zamanı kendi elimize alabilmenin, kendimizi zorunluluklarımızdan, alıştırılmışlıklarımızdan kaçırmanın dışına atabilmenin gücü..  

İki kere ikinin dört etmesi gibi bişey değildir bu.. Ayakları üzerinde sağlam basan rahata kavuşmuş düz huzur hali değildir. Tutkulu çok güvenli ve çok güvensiz aşırı uyumsuz, şiddetli aşırı uyumdur.  

Sesindeki sevgiden, isteğindeki coşkudan, özlemindeki hüzünden her şey bellidir. Baştan sona aşktır; bahardır.. Bir sesin bir tınının peşinde bir ömür harcanır, yeter ki insan kendine ulaşsın hayatı bulsun..  

Tek ayak üzerinde iki yürek bir adım attığında dört ayak ilerler, zaman mekan usul gelenek tanımaz, dünya da böyle değişir, kadın ve erkek böyle kazanır hayat böyle kazanır. Kadın ve erkek sevgiden alacaklı kalmaz biricik hayatında. Çünkü hayat seyir için değil aşk için sunulmuştur insana..  

Ancak alçak gönüllülükle, hayat kadar gerçek düş kadar güzel olan yaşanır, aşk kazanır…  

“işte ela gözlüm sırılsıklam,
tepeden tırnağa sevdalıyım
başıboş aşka bırakmışım kendimi,
neyleyim”
 

…Ben küçükken, bir kent, bana çok yakın bi kent dedi ki; “bak sevgili ve cesur olan, sen sivri tepelerimdeki kalelerime tırmandın cesurca…  

Bu bi arayıştı içinde uzun zamandır…
 

Yeniden anlamlandırabilmek için hayatı, bulabilmek için hakikati mutluluğu, gülümsemeyi, sevgilinin sıcacık elinde duyulan o ilk heyecanı…
 

Sen benim en gizli sokaklarımı, evlerimi, topraktan yemek hazırlayan küçük kızlarımı, küçük dükkânlarımı izledin hayranlıkla…
 

En tepede, oracıkta, ben de sundum sana tepeden tırnağa en saf güzel aşkı, bütün ihtişamımla o sisli, kömür kokan kara kışın, soğuk ayazında” … 

Meraklısına not: Bu yazı iki kişiliktir; “işte ela gözlüm” den başlayan kısmı en güzel sese aittir.  

 
Toplam blog
: 444
: 1284
Kayıt tarihi
: 13.09.07
 
 

MB zengin kültürel bir eksen; düşüncelerimizin buluştuğu, tartıştığımız, birbirimizi etkilediğimi..