Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Aralık '16

 
Kategori
Bilim
 

Hayatı Einstein gibi yaşamak!

Küçüklüğümde “Dahi” kelimesini ne zaman işitsem hep aklıma Einstein geliyordu nedense. Çünkü “Dahi” kelimesi ile “Einstein” kelimesi özdeşlemişti tüm bilime inananlar ve sevenler arasında, tabi benim zihnimde de. Zaten 1999 yılında 100 ileri gelen Fizikçi Milenyum oylamasında en yüksek oyu alması ile tüm zamanların en iyi Fizikçi birinciliğini kimseye kaptırmaması da O’nun dehasının tescillendiğinin bir kanıtı idi.
 
 1921 yılında Fotoelektrik etki üzerine yaptığı çalışmalar ile Nobel Fizik ödülünü alan ve Yahudi asıllı bir Alman ailenin çocuğu olan Einstein, Alman imparatorluğunun şehri olan Ulm şehrinde doğmuştu. Ömrü birçok farklı ülkede geçmişti. Eğitiminin ilk yıllarını Münih’te, lise ve üniversite eğitimini de İsviçre’de tamamlamış, ömrünün sonunu ise Amerika Birleşik Devletleri New Jersev eyaletinin Princeton ilçesinde yaşamış ve orada da vefat etmişti.
 
Özel Görelilik ve Genel Görelilik teorileri, matematiksel hesaplamalar, meşhur E= mc2 formülü ile nükleer enerjinin önünü açması, Fotoelektrik etki, Kuvantum mekaniği gibi alanlarda çalışmalar yaparak 300 den fazla makale yayınlamış ve hayatını dolu dolu yaşayan bir bilim adamı olmuştu…
 
Benim en çok ilgimi çeken noktalardan biri ise; okula başlamadan önce konuşma problemleri çekiyor olması. Dört beş yaşlarında hasta yatağında iken ona manyetik bir pusula hediye edilmiş ve o pusula o kadar ilgisini çekmiş ki onun hareketlerini merak etmiş, incelemiş ve belki de fiziğin temellerini zihninde o gün atmaya başlamıştı. Adeta bir dönüm noktası olmuştu O’nun için…
 
Küçücük yaşta biraz da müzisyen olan annesinin zoru ile keman çalmaya başlaması ve sanatsal ruhunun da gelişmesi onun gelecekte ne kadar başarılı olacağının da bir kanıtı idi…
 
Öğrencilik yıllarında matematiğin mantığını sevmesi, büyükler ile bilim, matematik ve felsefe konuşuyor olması ve değişik yorumlar yapması onun parlak geleceğinin de habercisi idi. Demek ki fen ve sağlık bilimlerinde Felsefenin rolünü de unutmamamız gerekiyor.
 
Dikkatimi çeken başka bir nokta ise; dersler de not tutmaması, arkadaşlarının notunu kullanarak çalışması ve sevdiği derslerde çok başarılı olması idi. Benim öğrencilerime derslerde not tutmaya çalışın prensibimi darmadağın ediyordu adeta bu davranışı, galiba bir istisna idi o. Laboratuvalar da ise hocalarının deneylerinin yanısıra kendi kafasında derlediği kendine özgü deneyleri de yaparak uzun saatlerini labaratuvarda harcıyordu, bu azmine de hayrandım.
 
Öğrencilik yıllarına baktığımız zaman, böyle aykırı öğrenciler ile çalışmak istemeyen profesörlerin ta o zamandan beri var olması ilgi çekici idi. Mezun olduğu zaman çoğu profesörün ilgisini çekmeyen derslerine girmediği için hocaları onun ile çalışmak istememiş ve ne yazık ki ilk zamanlar asistanlık kadrosu bulamamıştı. Patent ofisinde iş bulması geleceğinin de yönlenmesine fayda sağlamış belki de ve o dahi bilim adamının hayatı zorluklar için de geçti Zürih üniversitesinde profesör olarak çalışana kadar. Bende Zürih’e gittiğim zaman ilk önce üniversitesine gitmiştim.
 
Çok farklı üniversitelerde hocalık yapan Einstein’ın evlilik hayatı da çalkantılı idi. Özel hayatı, dini duyguları ve yaşantıları uzun uzun okunması ve araştırılması gereken bir konu diye düşünüyorum bilime yön veren bu dahi profesörün…
 
1955 yılında iç kanama ile 76 yaşında hayata gözlerini yumuyordu, her canlının ölümü tattığı gibi bu dünyadan geçip gidiyordu…
 
Aslında hayat hikâyesi oldukça uzun ve heyecan vericidir. Benim çok dikkatimi çeken bilim adamlarından birisi olmuştur Einstein. Farkındalık oluşturmak ya da yaşadığınız dünyaya ayrı bir renk katmak istiyorsanız Einstein’in hayatına mutlaka okumalısınız.  Bu tip insanların hayatını okurken bu duyguları yaşıyorsunuz. Çalışılmaz ise hiçbir zaman Einstein olunmayacağını genç öğrencilerimize aşılamamız lazım. Einstein da eğer çalışmasa idi, bir şeylere kafasını takmasa idi, yani aykırı bir hayatı seçmese idi, bu gün ki kullandığımız teorileri ya da makalelerini ortaya koyamayacaktı.  Çalışmak, başarının habercisidir, yılmadan, usanmadan…
 
Özellikle hayatının baharındaki öğrencilere sesleniyorum. Varmısınız, kahkahası bol olan ve gösterişten uzak olan Einstein gibi hayatı doya doya bilimsel çalışmaya ve yaşamaya…
 
Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Albert_Einstein#.C3.87ocuklu.C4.9Fu_ve_e.C4.9Fitimi
 
 
Toplam blog
: 233
: 209
Kayıt tarihi
: 12.12.13
 
 

Prof. Dr. Hamdi Temel, 1966 yılında Sorgun'da doğdu, İlk ve orta öğretimini Sorgun'da tamamladı v..