Hayatımızdaki kaos ve düzensizlik de bizi mutlu edebilmelidir.

İster kadın ister erkek olsun her birey güvenli bir eş isteriz.

Eşimiz güvenli olunca hiçbir sorun olmayacağını düşünürüz. Oysa güvenli eş, güvenli ilişki her zaman mutluluk getirmeyebilir.

Güvenli, dürüst insan bulmak da zordur.En yakınımızdaki insanlardan bile darbe yiyebiliriz. Bu nedenle “insanoğlu çiğ süt emmiştir” deriz. Ve de mutlu olabilmemiz için geçmişte yaşadıklarımızı unutabilmeli, her zaman “carpe diem diyebilmeliyiz. Bu anı mümkün olduğu kadar iyi yaşabilmeliyi, çünkü yarının kimseye garantisi yoktur. Hiçbir zaman gelmeyebilir de.

Geçmiş kapalı bir kutu gibidir. Herşey yaşanmıştır ve bitmiştir. Bu nedenle geçmişi değiştiremeyiz.

Gelecek ise açık bir kutu gibidir. İstediğimiz gibi oynayabiliriz o kutuyla. Ama yukarı da dediğim gibi bu geleceği yaşayacağımnızın garantisi yoktur. Ansızın hayatta beklenmedik suprizler olabilir.

Geçmiş ile gelecek arasında bugün vardır. Elimizde olandır dilediğimizi yapacağımızdır. Bunu en iyi şekilde yaşamak gerekir.

Ama insan güven olayından dolayı bugünü iyi yaşayamıyorlar gibi geliyor bana. Kimi hiç güvenmediği için kimi de çok güvendiği için mutsuz oluyor. Bir bayan tanıyorum iyi bir öğretmen eşi var, akşam mesai çıkışı evine gelir kahvehane içki, kumar nedir bilmez. Ama bayana bakıyorum bu durum onu rahatsız ediyordu. “Neden benim kocam başkaları gibi değil” diyordu. Galiba bazen huzur insanı rahatsız ediyordu. Evlenmeden önceki bir sevgili evlilik sonra güvenli bir kocaya dönüşmesi bu bayanı rahatsız etmişti. Hayat böyledir işte, ömür billah güvenli birini ararsın, bulunca da ondan hemen sıkılırsın.

Evlilikte birbirlerine son derece güven duyan çiftler varsa etrafınızda onlara bakın. Herşey tapu dairesinde, banka hesaplarında, nikah belgesi yapılır. Böylelikle her şey devlet ve mahkeme ve kanunlar her şeyi güvenceye almış durumdadır. Ama evlenmeden önceki kaos, düzensizlik, başıboşluk bitmiştir. Düzen gelmişti, ama büyü bozulmuştur. Artık onlarda çıkarken şöyle yapardık böyle yapardık hayat daha güzeldi. “Akşam babam çıktığımızı fark ederse ya bir gören olup babama söylerse ne diyecek diye heyecanlanırdık.” Ne güzel günlerdi demeye başlarlar.

Bir zaman sonra evli çiftler hep nakaratı yaparlar. Eşler birbirlerine “artık kendisini eskisi gibi sevmediklerini söylerler. Demek ki güven her zaman insanı insanı mutlu edemiyor. Neden çünkü güven de düzen vardır. Güvensizlikte kaos vardır. İlişkinin biteceği başka birinin olduğu, hiçbir şeyin garanti olmadığı düşüncesi vardır. Kötü bir durum olmasına rağmen bu insanda özellikle bayanda heyecan yaratan bir durumdur. Adrenalin deşarjı yaptırır insanda, belki de bu nedenle güzeldir.

Yapılacak olan “geleceği düşünmek , acaba ilerde onu kaybedecek miyim ilerde yanında başka biri mi olacak çocuklarımı onsuz mu büyüteceğim? Diye düşünmek değildir.

“Carpe diem” demek, bu anı doya doya yaşamak, şu anda yanında olduğu için hiçbir şey beklemeden onu sevmektir.

O da senin sevgini mutlaka görecektir.

Gitmek isteyeni zaten zorla tutamazsın.

Birini mutlu ediyorsan seni niye terk etsin? Ama onu mutsuz ediyorsan da, niye terk etmesin?

Onu mutlu ediyorsan kimse onun seni terk etmesine yol açamaz bunun yararı olmaz, o zaman senin için bütün dünyayla savaşacaktır.

Endişelerin onun üzerine gitmelerinin onun babanla, ağbilerinle nafakayla tehdit etmen onun gidişini engelleyemez. Hatta bunlar onun gidişini daha hızlandırır. Çünkü gidecek olan yine gider, bir zaman sonra pişman olur ve geri döner. Ama seni bırakıp giderken koyduğu gibi bulamaz, o başkadır. Siz hala eskisi gibi iseniz, ne mutlu size.

Hayatımızda kaos, düzensizlik olur. Bunlar bizi mutsuz edeceğine daha da mutlu edebilmelidir.