Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Mayıs '13

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Hayatın cebinden dökülüp gitmesin

Hayatın cebinden dökülüp gitmesin
 

Eski zamanlarda günlük hayat akan bir su gibi belli bir yönde, bilindik, karar verildik şekilde sürer giderdi uyku vaktine kadar. Bugün ise sık sık gelen telefonlarla bölünüyorsun. Planların gün içinde durmadan değişiyor. Hayatı kafana göre yaşamaktansa cebine göre yaşıyorsun. Hal böyle iken artık akmıyor hayat, dağılıyor, dökülüyor, sürüklüyor. Günlük yaşantında “dikkat dağıtanların” çok fazla ama en çok cebindeki telefondan dökülüyor, dağılıyor hayatın. Her gelen çağrı seni bulunduğun andan ve mekandan çok uzaklara savuruyor. 

Hayat sakince uzayan bir çizgi yerine, artık kesikli çizgilerden ibaret. Telefonunun her çalışı seni bölüyor, içinde bulunduğun durumdan çekip çıkarıyor seni. Ve her telefon görüşmesi-mesajından sonra yeniden başlıyorsun. Ama başladığın yer, kaldığın yer olmuyor değişen ruh halin ve dağılan dikkatin sebebiyle. Başka an ve mekanlardan yerli,yersiz gelen uyaranlarla "an" ların zayi oluyor.  

Her isteyenin her istediği an sana ulaşması kişisel bütünlüğünü bozuyor.  Tasavvuf ifadesi ile “kesrette boğuluyorsun” . Hayatı sana veren ve devam ettiren Bir iken çoklara dil dökmek yoruyor kalbini. İstediğin an istediğin kişiye ulaşmak da aynı etkiyi yapıyor. Telefonundaki gelen ve giden çağrı listesi uzadıkça hayatın kırpık kırpık oluyor.

Kesintisiz haberleşmen gerektiğini söylüyor reklamlar. Ama hayatını kırıntı halinde tüketmek istemiyorsan haberleşmeni kesmelisin gönlünce. Telefonunu çöpe atıp işin içinden çıkamasan bile telefonunu sessize alıp, bir kenara bırakman ve iki saatte bir kontrol etmen mümkün. Böylece hayatını daha az bölerek, en azından büyük parçalar halinde yaşayabilirsin gününü.

 
Toplam blog
: 4
: 126
Kayıt tarihi
: 24.05.13
 
 

Sesli düşünüp, sesli konuşan, kendine tavsiyelerde bulunan bir hayat öğrencisi ..