Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Temmuz '09

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Hayatta küçük sırlar

Hayatta küçük sırlar
 

Alıntı


Bir yerlerde bu başlık altında bazı şeyler okudum ve her okuduğumda ne kadarda doğru dediğimi ve hayatın küçük sırlarda gizli olduğunu yeniden hatırladım. Hepsini uzunca maddeler halinde yazamasam da bir kaçını paylaşayım istedim.

‘’Bol bol gülümse! Hem maliyeti sıfır, hem de bedeline paha biçilmez!’’

Gülümsemenin aynı bu cümledeki gibi bedeli paha biçilemez gerçekten. İğrenç bir güne başladığınızı düşündüğünüzde içten bir gülümseme güne daha sıcak bakmanızı sağlayabiliyor mesela ve o gülücüğün maliyetine oranla bedeli paha biçilemez elbette...

‘’Ayrıntı profesörü olma!’’

Hayat detaylamakla bitmiyor, her ayrıntının peşinde koşunca insan bir süre sonra detayların esiri oluyor ve o detaylarda boğulup kalıveriyor, abartmamak lazım…

‘’Kimse ile köprüleri kapama!’’

Babam hep ‘’biri ile ilişkileriniz dönülmeyecek derecede bitirecekseniz bıçak gibi keskin olun der, ama bir gün karşılaşmayacağınızın garantisi yok o nedenle ilişkilerinizi (iş, arkadaşlık) bitirirken açık kapıyı bırakmayı unutmayın, keskinlik olmak ile kanatmak başkadır dikkatli olun’’der. Bu sözler babamın bize hep yinelediği öğüdü destekledi…

‘’Büyük söz ver ama, yerinede getir!’’

Benim en nefret ettiğim şeylerden birisidir insanların tutmayacağı sözler vaat etmeleri. Ben şahsen buna ne kadar dikkat ediyorsam çevremde çok fazla örnekleri de beni buluyor. Randevu verirler gelmezler insanlar denilen saatte, sana şunu alayım derler ama sadece derler işte vs…

‘’Hayatın her zaman adil olmasını bekleme!’’

Bunu gün geçtikçe daha iyi öğreniyorum…

‘’Birine ‘’Seni Seviyorum’’ deme fırsatını kaçırma!’’

Bu çok değerli gerçekten, hayatta o kadar çok şeye geç kalmış oluyoruz ki zaten, bari sevgiye geç kalmamak için biraz acele etmeli bence…

‘’Sana yardımcı olanlar minnet duy!’’

Şu zamanda minnet duyulacak yardımları bulmak da çok zor ama az kalmış olan yardımlaşma duygusunun minnetini bilebilmekte çok önemli bir davranış olmalı…

‘’Güzel giyin; insanlar giyindikleriyle karşılanır!’’

Ye kürküm ye dünyası her geçen gün daha da kendini gösterirken bu maddeyi atlamak imkansız…

‘’Verdiğin nasihatlerin tersi davranışlardan sakın!’’

Bir köylü kadının oğlu çok bal yermiş ne yapsa engelleyemezmiş en son çare bir büyüğe danışmak diye tutmuş oğlunun elinden gitmiş zamanın sözü dinlenen kadısına. Anlatmış durumunu. Kadı kadını şimdi git kırk gün sonra gel diye yollamış. Kırk gün geçmiş ana evlat dikilmiş kadının karşısına. Kadı çocuğa bakım ‘’evlat balı çok yeme’’ demiş. Kadın şaşkın ‘’bunu söylemek için mi kırk gün bekledik’’ diye sormuş kadıya. Kadı;’’bende çok bal yiyordum, kendim yapmadığım şeyi nasıl nasihat edeyim kırk gündür bal yemeyi azalttım şimdi senin çocuğuna söyleyebilirim’’ demiş. Biz millet olarak nasihat etmeyi çok severiz ama kendi nasihat ettiklerimizi uygulamayı pek beceremeyiz gibi…

‘’Keşke yerine bir dahaki sefere demeyi dene!’’

Nedense yapılan hatayı bir daha tekrarlamamak için ders çıkartmak değildir de bizim derdimiz, ’’keşke’’leri dost edinip yakınmaktır sürekli…

‘’Ölmeden önce kendine bir mezar yeri al ve oraya sık sık git!’’

Bunu yapabilmek belki kendimizi sadece dünya nimetlerine adamaktan bizi bir adım uzaklaştırır kim bilir?...

Ve son olarak da…

‘’Şükür et!’’

 
Toplam blog
: 205
: 4593
Kayıt tarihi
: 11.11.06
 
 

86nın bir kış günü doğmuşum, belki de ondadır kışı çok sevişim .Hayatın gerçeklerini görüp nefret..