Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Haziran '10

 
Kategori
Deneme
 

Hayattaki yeri mi gözündeki değeri?

Hayatındaki yerine değil gözündeki değerine bakmalı bazı şeylerin!

Bir senenin daha sonuna gelmişken toplarken odamı bunu daha iyi anladım galiba. Düzenim bozulmasın diye yerini hiç değiştirmediğim ama eskisi gibi de değerli olmayan gözümde, kaç kez en umulmadık yerde bozulmuş, beni yarı yolda bırakmış eşya mevcut bu odada! Bir amaç uğruna edinilmş ama amacından sapmış nicelerine sahibiz! Ve niceleri var ki yerinden etmiş ancak gözümüzü yollarına dikmişiz, değeriden hiç çalmadan!

Bugün bir bir ayırdım birbirinden her şeyi. Kutu kutu kutuladım. Elemek en zor kısmı ama indirmeye karar verdim sırça köşklerinden eskimiş olan eşyaları. Eskimiş eşyaları ve beni eskitmiş insanları! Hayatımdaki her bir objeyle ne kadar benzeştiğini düşündüm hayatımdan gelip geçen insanların. Vazgeçmek konusunda ne kadar duyarlı olduğumu ve aslında nasıl da statükoycu olduğumu farkettim bilhassa anılarım yüzünden. Bütün kıymıklarımı kıyamadıklarım uğruna edindiğimi farkettim. Hep bir umut düzelir diye! Halbuki bozulan hiçbir şeyin bir daha eskisi gibi olmayacağını bildiğimi sanıyordum. Bilmiyormuşum meğer! Direniyormuşum. Ve aslında bozulan çoğu şeyin bile eskisi kadar kafamı bozmadığını farkettim. Alışmamam gereken şeylere alıştıkça, alıştıklarımın değersizleştiğini benimse duyarsızlaştığımı gördüm! O kadar duyarsızlaştım ki ne tamir etmek için uğraşmaya mecalim ne atmaya halim vardı, ha var ha yok diyecek kadar ve kopmasını bekleyecek kadar inceldiği yerden boşalttım anlamların içini.

Halbuki hayatı yaşanabilir kılmak adına seçimlerin kadar seçimlerinden sonra süregelecek süreçlerinin kontrolünü de iyi yapmak gerek! Ne istediğine, istediğinin sana ne verdiğine ve nereye geldiğine iyice bakmak gerek. Neyin evladiyelik neyin dönemlik olduğuna alırken değil yaşarken karar verirsin. Olur olmadık yerde tekliyor, o ilk başta vaad ettiği koşullara uymuyor, seni yarı yolda bırakıyorsa zırt pırt kimseye çatma boşuna hayatındaki yerini bir gözden geçir. Gerekirse boz düzenini. Olması gereken yerde olmaması gereken şeyler yaşatıyorsa bir şeyler veya kimseler sana, veya olmamaları gereken yerde ise birileri veyahut bir şeyler ve boşalmışsa sıfatların içi zaten bozulan bozulmuş hayatın erozyona uğramış, anlamlar kaymış demektir!

Her şeyin bir varoluş amacı vardır. Edindiğimiz eşyaların, o eşyalara verdiğimiz yerlerin, hayatımıza giren insanların, o insanlara verdiğimiz sıfatların… Bazen hayatındaki yerinden daha önemlidir gözündeki değeri! Eskisi gibi değilse bazı şeyler hatta eskisi gibi canını bile sıkmıyorsa artık eskiyip yıprananlar ve gerçkten kopmasını bekliyorsan inceldiği yerden illa keşke demeyi bekleme! Elinden geleni yaptıysan ve senin kontrolünden çıktıysa, daha iyi olması senin elinde değil ya da sırf daha iyisi için sen çok daha fazla yıpranacaksan artık bekletme!

Eskidikce değerlenmeyenler seni eskitiyor, senin değerinden çalıyor demektir.

Şimdi topla şu dağıttığın her şeyi. İyi düşün ve ayrımını iyi yap. kimbilir belki bir yılı daha ardında bırakmışken bir şeylerin kutulanıp güzel hatırlanmak üzere kaldırılma vakti gelmiştir. İyisiyle kötüsüyle senin olanlara, verdiğin emeklere ve kahrını çekimiş oldukları her bir güne de hakkını yemeden ‘eyvallah’ de. bunu canı gönülden de ve hakettikleri yerde muhafaza et, sadece gerçekten olmaları gereken yerde! Gözündeki değerleriyle ve değerini bildikleri kadar olan o yerde!

 
Toplam blog
: 48
: 919
Kayıt tarihi
: 09.06.09
 
 

1990 Muş doğumluyum. Şu an İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesinde okumaktayım. Elim kalem tuttuğ..