Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Şubat '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Haydar, Haydar'a şükran

Bu günü şükran günü ilan ediyorum kendime. Şükran günüm kutlu olsun, benimle birlikte bunu okuyan herkesin de. Diyeceksiniz ki şimdi “bayram değil seyran değil, eniştem beni neden öptü?”. İçimden geldi ve öptüm, kime ne?


“Haydar, Haydar” adlı şarkıyı dinlediniz mi hiç? Şöyle diyordu bir yerinde:


“gah çıkarım gökyüzüne, seyrederim ben alemi,

Gah inerim yeryüzüne, seyreder alem beni.”


İşte bu gün arş-ı aladayım. Seyr eyliyorum yeryüzünü. Ya ben olmasaydım yeryüzünde! Gelmeseydim dünyaya yani doğmamış olsaydım hiç. Aman Allah’ım sen aklıma mukayyet ol. İçinde ben olduğum hiçbir şey ama hiçbir şey olmayacaktı. Dünyanın sonu mu ne? Ya gerçekten ben hiç olmasaydım?


Benim varlığıma şükredecek bir çok insan var. Bir çok insan var ki “iyi ki varsın Ali” diyen. Lakin bir kısım canlı da var ki tam tersini söyler. Çokta tın, tın yani.


Herne ise; dediğim gibi çıktık arş-ı alaya ve seyrediyoruz alemi.


İnsanlar, hayvanlar ve bitkiler… her yer kımıl kımıl. Ağaçlar kesiliyor, onlara sormadan ve hayvanlar öldürülüyor. Trafik kazalarında ölen insanlar ya da birileri tarafından katledilenler. Ölen çukurunu dolduruyor ya ölemeyenler…


Kestik mi bir ağacın dalını, ezdik mi bir hayvanın bacağını ya kopardık mı bir insanın kolunu bacağını…


Yaşamlarına nasıl devam edecekler peki?


Kapattım gözlerimi seyir halindeki bir aracın içinde. Hissettiğim süre ile bağlantılı olarak daha önce geçmiş olduğum bu güzegahın neresinde olduğumu tahmin etmeye çalışıyorum. Biraz da yolun virajları nedeniyle sağa sola doğru aldığım eğimler ve geçilen tümsekler veya çukurların oluşturduğu zıplamalar da yardımcı oluyor bana. Açtığımda gözlerimi, geldiğimizi düşündüğüm yerle pek de alakalı bir yerde olmadığımı görüyorum. Ya yol boyunca kaçırdıklarım?


Bir gün sol elimi kullanmamak için söz verdim kendime. Kendimi sağlama almak için sağ kolum demedim. Ya bu sözümü ne kadar tutabildim? Bu büyük bir sınav benim için o zaman dedim ki kendimce hadi el baş parmağımı yok olarak kabul edeyim bu halimle bir günü tamamlayayım. Bu da mümkün olmadı? Ben ne kadar beceriksiz bir inasanım.


Arş-ı alada seyrederken alemi; göremeyen, kolu olmayan veya bir parmağı eksik olanları gördüm yaşamlarını devam ettirmeye çalışan ve utandım kendimden.


Üzerime giydiğim iyi kaliteye sahip urbalarım var seyrederken alemi. Hepsini bir araya getirdiğimde bazı çalışan insanların 3 ay çalışarak kazanamayacağı kadar para eder. Lakin eskimesine izin vermeden onların, farklı rekli olanlarını almak ister canım. Ya buna sahip olamadan ölüm giden insanlar. Ne derler bana? Şımarık züppe mi, sonradan görme mi?


Yok üzerlerinde onları soğuklardan koruyacak urbaları yok. Yok ki ayaklarını çamurdan koruyacak altı delik olmayan ayakkabıları. Soğuktan donmuş burnundan akan sümküklerine hakim olamayan ve öksürürken ciğerleri dökelen insanlar yeryüzünde. Oturduğum yerde göremedim onları.


Çıktım arş-ı alaya, insanları gördüm.

Ben olsam ne olcak, olmasam ne olacak bu yeryüzünde? Ha bir eksik ha bir fazla, ne fark edecek ki?


Edecek elbet. Baş parmağını kullanmadan günlük yaşamını sürdürmek ne kadar zor ise bir insan için benim yokluğumla yaşamak da o denli zor olmalı diğer insanlar için!


Ya onlardan biri olmadan ben nasıl yaşayacaktım?


Dediğim gibi bu gün benim için şükran günü. Gerçi her başım sıkıştığında aklıma gelip ellerimi açarak gökyüzüne veya açmadan gönlümden geçirerek sadece şüranlarımı yakarışlarımı sunmuyormuyum yaradana ama olsun bu başka bir gün. Yaşadığım tüm çelişkilere, sahibi olduğum tüm güzelliklere ve çirkinliklere, bir de sahip olamadığım herşeye, unutmadan aklıma gelmişken şu yaşıma gelene kadar yaşantımdan gelip geçen ve bana bir katma değer üreten herkese ama herkese şükranlarımı sunuyorum.


Şükranlarımı sunuyorum, baş parmağıma, gözlerime ve sol koluma bir de geri kalan tüm uzuvlarıma.


Ve şükranlarımı sunuyorum bana aynı nedenlerden şükranlarını sunan veya sunmayan herkese ve her canlıya.


Bu gün benim şükran günüm, kutlu olsun bana ve size de.

 
Toplam blog
: 71
: 606
Kayıt tarihi
: 18.12.08
 
 

1967 Yakacık doğumluyum. H.Ü. Edebiyat Fakültesi'nde 2 yıl öğrenimden sonra İ.Ü. Arkeoloji ve San..