Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Temmuz '09

 
Kategori
Eğitim
 

Hayırlı konuşmak

Hayırlı konuşabilirsek insanların kalbini kazanabiliriz. Hayırlı konuşabilmenin de kolay olmadığını düşünüyorum. İnsanların birçoğu hayırlı konuşmanın zor olduğunun farkında olduğundan mıdır, nedir?

Toplumun genelinde hayırlı konuşma noktasında sıkıntı var.

Dünya hayatında kolay olan ameller bizim için çok anlam ifade etmez. Çünkü insanların kolayına gelen işler çok önemsenmez. Bu davranış olsun, konuşma olsun herkes tarafından ircaa edildiğinden pek kıymet ifade etmez.

Hayırlı konuşmak derken; doğru söz, vaadinde durmak, zamana riayet. Konuşmak insan hayatında çok önemlidir ki, çocuklar bile dillenmeye başladığında kendini kabullendirmenin yolunun konuşmaktan geçtiğini bilir.

Kelimelerin büyüsü vardır. Sözün de gücü vardır. Konuştuklarımız hak ve doğruysa ve etikse sözün gücüne güç katar. Sahibini mahcup etmez.

Konuşulan birçok sözlere kulak vermişsinizdir. Evladınızda olsa, komşu çocukları da olsa, dinlediğimizde veya istemeyerek duyduğumuz da, şaşırıp kalıyoruz. Ağızlarından çıkanları duyunca…

Ahlaki değer taşımayan sözleri nereden, nasıl öğrenirler ve utanılacak sözcükleri nereden toplarlar insanın havsalası almıyor.

İnsanların kişiliğini önemsiyorsak, insanımıza saygı duyuyorsak ve başta kendi kişiliğimize değer veren biriysek öncelikle yalandan kaçınmalıyız. Maalesef ama maalesef hepimiz birçok yalanla karşı karşıya kalıyoruz.

Doğru konuşsak hem insanların içinde itibarımız artacak, hem de rızayı bariyi kazanacağız. Nefse uymanın neticesinde yalanı tercih ediyoruz, birçoğumuz yanlışı bildiğimiz halde.

Güvenilecek gibi görünen insanlara emanet ettiğiniz, emanetinizi bazen bulamazsınız. İnsanın toplum da mahcup hale getirecek tutum ve davranışlardan ve sözlerden uzak olmalıdır.

Günlük hayatta dedik ki, hayır konuşmak çok çetrefillidir. Öyle kolay gibi görünürde hayır konuşmak, iş başa düşünce insanlar zorlanırlar.

Keşke hayır konuşmakta zorlanmasaydık. İnsanımızın çoğu küçücük menfaat için akrabasını, eşini, dostunu, arkadaşını yaya bırakabiliyor.

Hayırlı konuşmalardan kısaca bahsedecek olursak. Diyelim ki arkadaşınız size güvendi, kendisiyle birisi arasında arayı bulmanız için sizden istirham etti. Arkadaşınızın isteğini yerine getirmeye çalışmanız hayırlı konuşmadır.

Biri size yol yordam sordu, tarif ettiniz. Öyle tarif ki, eliyle koymuş gibi yabancı aradığı mekânı buldu. Anlatırken kızmadınız, yumuşak konuştunuz.

Son olarak da hayırlı konuşmaktan uzaklaştığımızı en bariz gösteren örnekte diyebiliriz buna. Gelecekle ilgili vaatler yağmaya başlıyor. Hangi konuyu ele alırsanız alın.

Borç istemek deyin, randevulaşma deyin ne derseniz deyin. Borç alırken güvenmiyor musun bile der karşımızda ki insanımız?

Ama borcun ödeme tarihinin üstünden aylar geçer ödeyecek kişiye ulaşamayız. Ulaşsak bize konuşmaz. Kendi malımızla rezil olduk derler, işte bunu yaşatır güvendiklerimiz.

Hayırlı konuşmayı kavramış olsaydık, kültürümüzde yozlaşma olmazdı. Saygımızda kusur olmazdı. Büyüklerimizi büyük bilirdik.

Acizleri ezmezdik, önümüze gelene bağırmazdık

Bileğini bükemediğimiz insanlara manevi baskı kurarak, yıldırdıktan sonra da sütten çıkmış ak kaşık olduğumuzu çevremize anlatmazdık.(!)

Hayırlı ( güzel, doğru, nazik) konuşmayı severim. Her şartta hayırlı konuşanı daha çok severim.

Bunun dışındakileri seven olur mu bilinmez?

Hayırlı ve doğru konuşmayan kişi bile başkalarının yaptığı yanlışa kızar. Lakin işin garibi kendisini hiç sorgulamaz. Başta kendi hayırlı konuşmaz ki.

 
Toplam blog
: 375
: 678
Kayıt tarihi
: 12.07.08
 
 

Mehmet Şener 1964 doğumluyum, Burdur-Gölhisar'da yaşıyorum. Doğum yerim Burdur/Atınyayla . Lisans..