Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Aralık '10

 
Kategori
Evcil Hayvanlar
 

Hayvanseverlikte bilinç

Hayvanseverlikte bilinç
 

Gerek çevremizde bizzat tanık olduğumuz gerekse de yazılı ve görsel medyadan izlediğimiz olaylar birçok konuda olduğu gibi hayvanseverlikte de toplumsal bilinç düzeyimizin henüz gelişmediği veya son derece sınırlı olduğu anlaşılmaktadır. Çevremizde zaman zaman hayvanlara yönelik insanlık dışı birçok olaya tanık olmakta ve birçoğu karşısında maalesef suskun kalmayı tercih ederek yapılanlara ortak olmaktayız adeta. Bilinçli veya bilinçsiz olarak hayvanlara uygulanan şiddette karşı suskunlukta, toplumun duyarlılık zayıflığı ve kültürel gelişmemişlik önemli rol oynamaktadır. Toplumsal duyarsızlık ve kültürel gelişimdeki aksamalar ise sağlıklı bir toplumsal bilinç oluşumunu ciddi düzeyde engellediği ise aşikârdır.

Köpek ve horoz dövüşleri, deve güreşi, ayılara yapılan zulüm veya hayvanlar kesilirken uygulanan vahşet vicdan sahibi olan herkesin hoşgörüyle bakacağı davranışlar değildir ve olmamalıdır. Son yıllarda birazda medyanın etkisiyle toplumumuzda hayvanlara yönelik tamamen keyfi olarak yapılan bu tür davranışlara karşı az da olsa tepkinin oluşmaya başlaması sevindiricidir.

Çağdaş toplumlarda, yaşayan bütün canlı türlerinin eşit doğal haklara sahip olduğu herkes tarafından genel kabul görür. Bu öngörüden hareketle hayvanların maruz kaldığı koşulları ortadan kaldırmak amacıyla 15 Ekim 1978 tarihinde Paris’te “Hayvan Hakları Beyannamesi” ilan edilmiştir. Beyannamenin ilk iki maddesinde biyolojik denge ve saygı gösterilme hakkı hayvanların önemini ortaya koyması açısından önemlidir.

Dünya üzerinde birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de hayvanların maruz kaldığı şiddetin önüne geçmek ve onları korumaya yönelik gönüllü olarak çalışan dernek vb. yapılanmalar mevcuttur. Bu kuruluşlar hayvanlara yönelik eziyetleri azaltmak amacıyla zaman zaman girişimlerde bulunmakta ve kamuoyu oluşturmaktadır. Yine bu kuruluşların büyük katkılarıyla başıboş hayvanların belediyelerin hayvan barınaklarına yerleştirilmesi sağlanarak bu hayvanların insanlara zarar vermesi veya bu hayvanların zarar görmesi engellenmektedir. Ancak, günümüzde hayvanseverlik adı altında beklide hayvanlara yapılabilecek kötülüklerin en büyüğü yapılmaktadır. Bu kötülük ise en fazla sokakta başıboş gezen kedi ve köpeklere yapılmaktadır.

Yaşadığı yer ve koşullarından bihaber bazı hayvanseverler! hayvanları çeşitli bina ve işyeri kapı önlerinde, çöp konteynerlerinde veya yol kenarında besleyerek iyilik yaptıklarını zannetmektedirler. Uygun olmayan bu gibi yerlerde hayvanların beslenmesi hem hayvanlara hem de çevreye zarar vermektedir. Bu hayvanlar çoğu zaman ya otoparklarda araç altında kalarak feci şekilde can vermekte ya da şiddete maruz kalmaktadır. Hayvanlar tarafından çöplerin dağıtılması ise çevre kirliliği yanında insan sağlığını tehdit edebilecek çeşitli salgın hastalıklara davetiye çıkarmaktadır adeta.

Hayvan Hakları Beyannamesinin 5. maddesi “Bir insanın desteğine ihtiyaç duyan her hayvan uygun beslenme ve bakımı görme hakkına sahiptir” der. Bu uygun beslenme ve bakım yerinin kapı önü veya çöp konteyner kenarı olmadığının bilincine özellikle hayvansever geçinenlerin farkına varması gerekir.

 
Toplam blog
: 87
: 2735
Kayıt tarihi
: 02.07.09
 
 

Çukurova Üniversitesi, Ziraat Fakültesi’nden 1997’de mezun oldum. Aynı Üniversitede yüksek lisans ve..