Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Nisan '13

 
Kategori
Deneme
 

Helalleşmeden ölmeyin!

Helalleşmeden ölmeyin!
 

Risale Ajans com.dan.


Bundan dört hafta evvel annemi kaybettiğimden beri "hellalleşmek" ve "ölüm"  ile ilgili konuşmalar ve haberlere daha fazla takılmaya başladım.

Dün internetteki  "HELALLEŞMEDEN BODRUM'U TERK ETTİ"  başlıklı  bir haberi  (sizler de okumuş olabilirsiniz)  birlikte hatırlayalım ve yorumlayalım istedim, linki: http://www.hurriyet.com.tr/gundem/22947984.asp

Öz olarak:

Tahir Bice, yirmi senedir Bodrum'da yumurtacılıkla geçimini sağlayan bir kişi.Yetmişüç yaşındaki emekli sağlık memuru  komşusu, Tahir Bice'nin 600 tavuğunu ve ördeklerini zehirler. Olayla ilgili adli  dava devam ederken sağlık memuru ölür ver dava düşer. 

Sağlığında defalarca kendisine ve çocuklarına ölen hayvanlarla ilgili "gel, tazmin et, helalleşelim" dediyse de  ciddiye almamışlar Tahir beyi.

Cenaze namazında saf tutan Tahir bey, hocanın helallik almak üzere cemaate "merhumu nasıl bilirdiniz?" sorusuna, cemaatin "iyi bilirdik" cevabını takiben elini kaldırıp:

- "İtirazım var. Merhumu iyi bilmem. Hakkımı helal etmiyorum. Çünkü benim, kanserli karımın ve üç çocuğumun rızkını elde ettiğim, 600’e yakın tavuk ve ördeğimi zehirleyerek öldürdü. Defalarca kendisine gidip, ’Komşumsun Osman amca, gel şu borcunu öde, helalleşelim’ dedim. Çocuklarına da söyledim. Kimse beni ciddiye almadığı gibi, elimdeki diğer hayvanlarımı da zehirlemekle tehdit ettiler."

Diyerek namaz safından ayrılır.

Halkımız arasında bu konu derinliğine ne kadar düşünülür ve ne kadarı uygulanır bilinmez ama bilinmesi gereken  kimsenin zararına sebep olmamak, bir başka kişiyi mağdur etmemek insani olduğu kadar inançlarımızın emirlerindendir.

Toplum arasında kısaca "kul hakkı" olarak konuşulur. Kutsal kitabımızda da genişce yer verilmiştir ki, yeryüzünde işlenen günahlarımızın Allah-ü Tealâ tarafından affedilebileceği yalnız ve yalnız kul hakkının kişilerin kendi aralarında halledilmesi gerektiğine vurgu yapılır. Yani insanlar yaşarlarken oluşabilen hak ve hukuk geçişmelerinde "helalleşmeleri" emredilmektedir.

Adı geçen hak ve hukuk;  para ve mal gibi maddi, emek  gibi manevi değerde  ve hatta, bilerek veya bilmeyerek, zan ve şüphe  ile arkadan konuşmak, gıybet dedikodu, iftira gibi söylemleri de içine alır.

Bu itibarla, iyi niyetli bir yaşamda bile olsa yapılan bir iş, sarfedilen bir emek, bir alacak-verecek sonrasında mutlaka "helalleşmek" gereklidir, inançlı insanlar için bu bir şarttır.

Kendimi bildim bileli yaşamdaki bu ince çizgiye harfiyyen riayet ederim. Övünmeyi sevmem, övünenlerden uzak kalırım ama Allah için söylüyorum ki, bu güne kadar kimseye bir zarar vermedim ve kimsenin bir kuruşunda gözüm olmadı. Daha açık bir ifade ile "tek kuruş haram lokma yemedim, aile olarak da yemedik"...İftiharla sunacağımız yönümüzdür bu.

Yaşam kısa, ömür öyle çok fazla uzun değil. Nerde ne zaman geleceği belli olmayan "ölüm" kapımızı çalmadan  insanlarla helalleşelim.

Halen D&R  larda ve kitabevlerinde satışı yapılmakta olan ve,

Benim sponsorluğunu üstlendiğim öykü kitabımızla ilgili bugüne kadar herhangi bir ödeme yapılmadığını bir kez daha sizlere duyurmak istiyorum.  Adı geçen yayınevi,  çıkarmayı düşündükleri dergide  yazarlık teklifi için telefon açıyorlar ama;  ne kitap için ne de teklif ettikleri yazarlıkla ilgili herhangi bir ücret ödemesine sıcak bakmıyorlar.  

Ne diyebilirim? Pes yani.  Ödemeyi yapan ben, kendi adıma  yayınevine ve  ortaklarına  hakkımı helal etmiyorum.

Yaşam sorumluluğu gerektiriyor, yaşam ciddiyeti öngörüyor. Hep bana, hep bana diye düşünen egoizmin ve pervasızlığın bir hesabı mutlaka olacaktır, bu dünyada değilse bile öteki dünyada.

Selamlarımla...

Yurdagül Alkan. 

 
Toplam blog
: 344
: 1671
Kayıt tarihi
: 09.04.09
 
 

Özel bir finans kuruluşundan emekliyim. Hayatın her aşamasını acısıyla tatlısıyla yaşamış biri ol..