Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Ocak '15

 
Kategori
Dünya
 

Hepimiz "El-Ali"yiz, hepimiz "Hanzala"yız!

Hepimiz "El-Ali"yiz, hepimiz "Hanzala"yız!
 

internetten alınmıştır


İslam dünyası üzerine topyekün bir saldırının başlatıldığı zamanları yaşıyoruz. Emperyalizmin ezeli taktiği olan, "İti ite kırdırmak" stratejisi şimdi Müslümanlar üzerinde uygulanıyor.

İslam Teşkilatı toplantısında buna vurgu yapan Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, Müslümanları akıllarını başlarına toplamaya çağırırken, Paris'teki karikatürist cinayetleri için ayağa kalkan Batı dünyasının, Filistinli çizer, Naci El-Ali'yi örnek göstererek hiç değişmeyen çifte standartlarına dikkat çekti.

Filistinli karikatürist Naci El-Ali İsrail zulmünü "Hanzala" karakteri üzerinden çizgiye döktüğü için önce yurdundan yuvasından sürülmüş sonra da Londra'da terörist bir saldırıya kurban gitmişti. Kimsenin dinine Peygamberine hakaret etmemiş, kimseyi aşağılamamıştı... Tüm yaptığı saygısızlık Hanzala üzerinden insanlar sırtını dönmekti...

İnsanlığı kırgındı, kızgın değildi... Kırgınlığının ifadesi de küçük Hanzala'nın hiç bir karikatürde yüzünü dönmemesiydi... Hanzala, Filsitinde zulüm bittiğinde, kan durduğunda yüzünü dönecekti ama ne yazık ki o günler gelmeden, küçük Hanzala "babası"yla birlikte Batının baş şehirlerinden birinde öldürüldü.

O zaman kimse, basın özgürlüğünden, ifade hürriyetinden bahsetmemişti hiç şüphesiz... Çünkü ölen bir Müslümandı, öldüren de, kimse açıkça söyleyemese de, herkesin çok iyi bildiği terör uzmanı MOSSAD yani İsraildi...

İsrail, tüm dünya medyasını büyük ölçüde kontrolünde tutarken, böyle bir kaç "çatlak" sese bile tahammül edemiyor ve Hür dünyanın merkezinde El-Ali'yi şehit ediyordu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ne yazık ki bugün dünya siyasetinde birer "etkisiz eleman" durumunda olan İslam ülkeleri temsilcilerine hitap ederken bu iki yüzlülüğe vurgu yaptı...

Karikatüristleri öldürenler terör yapıyor elbette...Ancak, karikatürist de, durup dinlenip Müslümanların peygamberine hakaretler eden çizimler yaparak "terör" yapmış olmuyor mu?..

Dünya bunu sorgulamalıdır... Eline kalem alan herkes her şeyi yazıp çizebilmeli midir?... Kalem bu kadar masum bir alet midir? Eğer öyleyse biz niye "Kalem kılçtan keskindir" demişiz...

Kılıçlar kafaları kesiyorsa, daha keskin olan "kalem"ler neyi kesiyor?...

Esas olan insanın yaşama hakkıdır hiç şüphesiz... İslam dini de buna öncelik verir... Bu yüzden Kuran: "Haksız yere bir insanı öldürmeyi, bütün insanlığı öldürmek" gibi değerlendirir.

Ne var ki, insanın dini, imanı, onuru, şerefi, ırzı, namusu gibi değerleri de onun "insan" yanını oluşturan ve hayatının merkezinde duran vazgeçilmezleridir. Nitekim, bunlar tehlikeye düştüğü zaman, insanlar ya da toplumlar hayatlarını hiçe sayarak mücadele alanına atılırlar.

Demek ki, insanı öldürmek için her zaman kılıç gerekmiyor. Siz, insanların kutsallarına,  değerlerine, ruhlarına saldırarak fiili öldürmeden beter hale getirebilirsiniz... Dahası, onun psikolojik yönden çökmesine ve nihayet biyolojik olarak da bitmesine sebeb olabilirsiniz.

Bu noktadan sonra tetiği kimin çektiği çok önemli değildir,; izzeti nefsi bitirilmiş, değerleri aşağılanmış insan, hayatına son veren tetiği bizzat kendisi de çekebilir ama sonuçta bu da onu bu hale getirenin işlediği bir cinayettir.

Üstelik, bu Charlie Hebdo karikatürlerinin, İslam'a karşı topyekün bir Batı saldırısının kurgulanmış "tetikleyicisi" olduğu şüphesi hiç bir şekilde izale edilmemiştir. Hala, derin kuşkular bulunmaktadır.

Öyle olmasa bile, hiç kimsenin Müslümanların Peygamberine de başka dinlerin kutsallarına da  hakaret etmek hakkı olmamalıdır. Çünkü, tahrik cinayeti, cinayetler başka cinayetleri tetikler...Nice büyük savaşlar, böyle küçük "tahrik"lerle başlar.

Dışardaki ve Türkiyedeki iktidar muhalifleri'nin- ki bunlara Gülen Cemaatçileri de dahil- hep bir ağızdan "Fikre fikirle, çizgiye çizgiyle karşılık verilir" gibi, bu olaya asla uygulanamayacak önerilleri de iyi niyetten yoksun, siyaset yapma çabalarıdır.

Çünkü, bizim dinimiz, "başka dinlerin peygamberleri" diye bir kavram tanımaz... Tüm Peygamberler bizim peygamberlerimizdir...Hz.İsa da Hz.Musa da, İbrahim de Davud(as) da İslamın peygamberleridir.

Bizim hiç bir şekilde ve hiç bir gerekçe ile bunlara hakaret etmemiz, küçük düşürücü ifadeler kullanmamız, dahası saygıda kusur etmemiz düşünülemez.... O zaman, son Peygamber, Hatemül-Enbiya Muhmmed (a.s) a hakaretin karşılığı nasıl olacak??

Buradan elbette, bunun karşılığı gidip adamları "temizlemek" demiyoruz...Yukarda söylediğim gibi, insan öldürmek, kişilerin hakkı ve karı değildir bizde...Ancak, bunun bizim açımızdan "Medyatik" bir karşılığı olmadığı da açıkça ortadadır.

Evet, kalem kılıçtan keskindir, diyen biziz ama bizim kalememiz kimseyi kesemez... Oysa, başkalarının kalemleri bizi kesmekten beter ediyor!

Sorun buradan kaynaklanıyor. Bunu iyi bilen Batı emperyalizmi, eğer Müslümanlar üzerine yeni operasyonlar düşünüyorsa, hemen bir "tekikçi" bulup ya roman yazdırıyor, ya karikatür çizdiriyor ya da sürekli elindeki "medya memurları"nı kullanıyor. Müslümanların geri kalmışlığı da onlara yeterli malzemeyi fazlasıyla sunuyor.

Bu gidişatın sonu ne olacak?

Müslümanlar kırıla kırıla birlik olmayı, yeniden akıl ve Kuran çevresinde bütünleşmeyi öğrenecek. Allahın tüm yeraltı, yerüstü zenginliklerini bahşettiği İslam coğrafyası, "akıl fukaralığından" kurtulacak ve bu zenginliklerine sahip çıkacaktır.

Her yönden, ama her yönden Müslümanlar en az Batı emperyalizmi kadar güçlü olacaktır...Asker, silah, nükleer, ekonomi, siyaset, kültür, medya ne gerekiyorsa hepsinde hakkı üstün tutacak, zalime haddini bildirecek seviyeye gelinecektir.

Bunun için, bir "baş" gerek...Bu baş da Türkiyedir!...Bunu bu "baş"ı koparanlar da çok iyi bildiklerinden, her olayın faturasını Türkiye'ye kesmeye çalışıyor, tüm güçleriyle Türkiye'ye diz çöktürmeye uğraşıyorlar.

inşallah, bu defa başaramayacaklar ve Türkiyenin liderliğinde İslam ülkeleri yeniden güçlü bir birlik oluşturacak...

O zaman küçük "Hanzala" da güler yüzünü gösterecek insanlığa...

 
Toplam blog
: 1645
: 822
Kayıt tarihi
: 19.01.08
 
 

Edebiyat, kamu yönetimi ve gazetecilik tahsili... 27 yıllık eğitimcilik hayatından sonra emeklili..