Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Kasım '11

 
Kategori
TV Programları
 

Her Diziye bir Psikolog

Her Diziye bir Psikolog
 

Evimizde ciddi bir dizi izleme potansiyeli olduğu için ara sıra bende ev ahalisine uyup televizyon başına geçiyorum. Düzenli olarak izlediğim bir dizi olmamasına rağmen ev halkının reaksiyonlarını takip etmek gayet eğlenceli olabiliyor.

Daha önceki dizi kritiklerimde yazdığım üzere şu anda ev halkının takip ettiği diziler genelde içinde ağır melodram olan, bunaltıcı ve yuh be o kadar olur mu dedirten tarzda diziler. (Zaten izleyiciyi ekran başında tutacak güzel bir komedi dizisi de yok vesselam.)

Gerçek hayatta bu kadar kötü insan var mı ?

Geçtiğimiz hafta annemin favori dizisi Adını Feriha Koydum'u (Bu vesile ile Vahide Gördüm'e de acil şifalar dileyelim.) ayak üstü izliyordum. Ayak üstü izleyenlerin en büyük hobisi olan, " Bu ne yaptı, şu ne dedi, şimdi ne oldu" gibi sorularla annemin sinirini test ediyordum. Annem büyük bir olgunluk göstererek cevap verirken, dizideki bazı karakterlerin kötü davranışlarını görünce gayri ihtiyari sordum. İnsanlar bu kadar kötü mü gerçekten ? Babam cevap verdi bu sefer de, "Bence senaristlerin ruh hali kötü." . Cidden de böyle bir durum söz konusu. Bu kadar entrikayı, kötü davranışı nasıl yazıyorlar, kurguluyorlar; sadece bravo diyorum.

Ben mi Polyanna misali takılıyorum, yoksa çevremizde bu kadar kötülük yapan insanlar var mı ? Daha amiyane tabirle insanlar bu kadar psikopat mı? Bir insan karşısındaki insana sırf kötülük olsun diye kötülük yapar mı? Dizilerin çoğunda kötülüklerin altında hiç bir sebep yatmıyor. Sadece maksat kötülük yapmak olsun. Bunu da seyirciye sunalım; insanlar o karakterden nefret etsin. Hani belli ölçülerde kötülüğü anlıyoruz da, tutupta "Sen kapıcının kızısın, sen fakirsin, peri masalın bitti vs vs." gibi aşağılayıcı sözler günümüzde halen kullanılıyor mu? İnsanlar kendilerinden aşağı gördükleri insanları bu kadar eziyorlar mı? Hani biz merhametli bir toplumduk, hani bizim utanmamız vardı.

Hangi Türkiye'de yaşıyorsunuz ?

Senaristlerin yazdığı ve kurguladığı yaşam tarzının Türkiye ile bağdaşmadığını düşünüyorum. Bir zengin fakir edebiyatı tutturmuşlar, onun üstünden yazmaya devam ediyorlar. 70 öncesi filmleri hatırlayın, orda da zengin fakirler vardı, ama sonunda ya kızın ya da erkeğin babası vicdanının sesine kulak verir; gençlerin önünü açardı. Şu andaki diziler konu itibari ile aynı ama daha bir kasvetli. Her an ağlamaya elverişli ortamlar, sürekli bir karamsar tablo -mesela bu Feriha'nın başına hiç iyi birşey gelmez mi?- düşene bir de sen vur mantığıyla yazılan senaryolar. Dizi başlıyor kız ağlıyor, dizi bitiyor kız hala ağlıyor. E pes kardeşim. Ara sıra mutlu edin şu karakterleri kardeşim. Ekran başındaki insanları da bunalımdan bunalıma sokmayın.

Reyting Kurbanları

Ekranda birden çok bu tarz dizi olunca, insan bünyesi de bir yere kadar kaldırabiliyor. Annemi takip ettiğim kadarıyla, Anneler ile Kızları , Adını Feriha Koydum, Muhteşem Yüzyıl'ı ve Kurtlar Vadisi'ni düzenli izliyor. Ama bir Öyle bir geçer zamanki'yi ve Al Yazmalı'mı izlemiyor. Çok karamsar buluyormuş. E iyi de öteki dizilerin karamsarlığından yer kalmıyor ki. Bir de onun yanında ara sıra ekrana gelip bir kaç bölüm sonra reyting kurbanı olan diziler de var. O kadar aynı tarz dizi yapıyoruz ki oynayanlar çok iyi oyuncular olsa da farklı bir duyguya yer verilmediği için 3 5 hafta içinde karga tulumba yayından kaldırılıyor.

Son söz: Sonuç olarak kumanda bizim elimizde istersek bu tarz dizileri izlemeyebiliriz. Ama televizyon izlemeyi seven bir toplum olduğumuz için illa seyretmek zorundayız. O kötülükleri, o karamsar tabloyu takip etmeliyiz. O karakterler için üzülmeliyiz. Bize dikte ettirilen dizi kurgusu bu. Sürekli ağlayan, başına kötülükten başka birşey gelmeyen, dünya da cehennemi yaşayan karakterler. Senaristlerin ruh halini ciddi anlamda merak ediyorum ve her dizi bitiminde mutlaka bir psikologdan yardım almaları gerektiğine inanıyorum. Yoksa bu dünya onlara göre bir yer değil.

 
Toplam blog
: 106
: 1591
Kayıt tarihi
: 11.07.11
 
 

Metin ve haber yazarı ..