11 Mayıs '12
- Kategori
- Kültür - Sanat
Her Nisan Mayıs olur büyüyünce
çocukken duyduğun bir masalı hatırlamak
yolda gördüğün bir çocukla çocuklaşmak
ve aynı masalla
eski bir gazete küpüründe karşılaşmak
yıllar sonra
ağlıyordum
cebimde
koca bir nisan dolusu yalnızlık
cümleler gelirdi
cümleler giderdi ellerimden
ve nisan yeni bitmişti
ben de yeni yakmıştım lambayı
yan yana uzandık
güzele dair
hayata
dizlerimizdeki yaralara
herkese
her şeye dair
en çok da
bize dair
bir iki mısra dökmüştüm gözlerine
sonra masalımı anlattım
ağladık
birlikte
konuşmaktan bile çekiniyorduk
sanki ufacık bir kıvılcım olsa
düşecekti ellerim
sönecekti
içimde bir kanser gibi
nisanın mavi gözleri
ve cümleler geldi
cümleler gitti ellerimden
yarım yamalak hayaller kurardım
yarım yamalak hikayeler yaşardım
seni görünce
seni duyunca
seni hissedince bir yerlerimde
bir mayıs türküsü tuttururdu
bankamatiklerde sabahlayan
küçük bir kız çocuğu
gözleri elem
gözleri keder
bastırılmış şehvet gözleri
oysa nerde yaralı bir kuş görsem
bir zeytin fidanı dikmek isterdim
seni ilk gördüğüm yere
çünkü belki bir mayıs gecesi
aynı dudakları paylaşacaktık seninle
şevkle şehvetle
arınacaktık omuzumuzdaki yüklerden
artacaktık
azalacaktık birlikte
oysa nisan gitti
mayıs kondu ellerime
ben gazete küpürünü koydum cebime
sen pembe montunu giydin üstüne
ve ellerin geldi
ellerin gitti ellerimden
mayıstı
yapacak bir şey yoktu
cebimde
koca bir nisan dolusu yalnızlık
düştü ellerim
ayrıldık
08.05.2011