Her şey olan bir şey olamaz

Gerçekten anlamakta zorlanıyorum. Neden bazı siyasetçiler her seçimde her göreve talip oluyorlar. Hemen bütün partilerde böyle. Adam milletvekili adayı, büyükşehir belediye başkanı adayı, olmadı ilçe belediye başkanı adayı…

Nitekim her görevin gerektirdiği belli nitelikler vardır. İyi bir okul müdürü, iyi bir il milli eğitim müdürü veya genel müdür olur diye bir kural yok. Hatta tam tersi iyi bir genel müdürün vasat bir il müdürü, vasatın altında bir okul müdürü olma olasılığı çok yüksektir.

Demek ki dert tanımlanmış bir görevi hakkını vererek yerine getirmek değil. Öyle olsaydı adayım diye ortaya çıkanlar görev tanımıyla kendi niteliklerini karşılaştırır, tercihlerini öyle belirlerlerdi.

Söylediğim tipten aday adayı çok kentimizde. Hiç birisi çıkıp da bu kentin sorunlarını sıralamıyor. Çözüme ilişkin düşüncelerini ortaya koymuyor. “Projem ve ekibim hazır.” diyor sorulunca. Kardeşim varsa projen niye saklıyorsun ki kamuoyundan. Eğer yararı dokunacaksa kente herkes sahiplensin, gerçekleşmesi için katkı koysun. Hepimiz bu kentin insanı değil miyiz? Hep birlikte üretilen hizmetten yararlanmayacak mıyız?

Benim ülkem yitik filozoflar ülkesidir. Nerdeyse söylenmeyen söz kalmamıştır. “Her şey olan bir şey olamaz” sözü de bunlardan birisidir. Sen iyi bir bakandıysan, iyi bir milletvekili idiysen bu iyi bir belediye başkanı olabileceğin anlamını taşımaz. Ya da aslında iyi bir belediye başkanı olabilirmişsin de yanlışlıkla Ankara’ya gitmişsindir.

Lütfen kafanız karışıksa zaten karışık olan kafalarımızı bir de siz karıştırmayın. Ya milletvekilliğine oynayın ya belediye başkanlığına.

Halk sandığınız kadar uykuda değil. Başarısızlığınızda ya da başarınızda halkın belirleyici payı olmadı. Eğer demokrasi gibi demokrasi olsaydı rüyanızda bile göremezdi bir çoğunuz bulunduğu yeri.

Bu ülke çok badireler atlattı. Bunları da atlatacak. Vaktiniz hayli daraldı. Belki de bunu hissettiğiniz için bu denli aceleniz. Her göreve alıcı kuşlar gibi atlamanız.

Ülkem sonsuza kadar uyumayacak, uyanışın habercisidir kıpırdanışlar.

O ANAP’ı getirdi, bitirdi.

DYP’yi getirdi, bitirdi.

AKP’yi getirdi.

Göründü ki onu da bitirecek.

Bu toprakta yeni kardelenler fışkıracak bir gün.

Beyaz ve temiz bir sayfa açılacak.

Gözüne perde inmişler, kulağına tıkaç konmuşlar farkında değil bunun.

Ama ben duyuyorum, ayak sesleri geliyor uyanışın.