Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Mayıs '14

 
Kategori
İnançlar
 

Her şeye rağmen yaşamak çok güzel- 20

Her şeye rağmen yaşamak çok güzel- 20
 

Celal ÇELİK’in  hayata dair, ahlaki, dini ve felsefi düşünce ve yorumlarını kendi diliyle  beğeniyle  sunmaya devam ediyorum.

Dünyadan “Cennete Geçiş Sınavı”  CGS

Sınav deyip geçmeyin, bir insanın bütün hayatı LYS sınavda belirleniyor. İyi bir iş, kariyer, iyi bir eş, hatta çocuklar, iyi bir ev ve araba... hatta iyi bir çevre, belki de başbakanlık, cumhurbaşkanlığı, bu üç saatlik LYS sınavının sonucuna göre belirlenmiyor mu ?

Bu dünya hayatı da bir LYS değil mi? Ortalama 60-70 yıllık ömrümüzde, Yaradan’a karşı kulluk sınavındayız. ÖSS’de veya şimdiki adıyla LYS’de olduğu gibi herkese aynı sorular, yani kim daha iyi kulluk sergileyecek?

ÖSS’de kazanç, dünyada rahat bir ömür; dünya hayatı CGS (Cennete geçiş Sınavı) sınavını kazanınca sonu olmayan, ölüm, yaşlılık, hastalık ve çalışmanın olmadığı ebedi bir cennet yaşamı...  Kaybetme olayı çok vahim... 

Eğer dünyanın aslında, o LYS’nin yapıldığı okul gibi geçici bir sınav mekanı olduğunu anlayabilsek keşke; aslında herkes bir gün öleceğini biliyor ama neden böyle hırsla mala, paraya bağlanıyor?  

Biz engellilerde hasta bedenlerimiz ile dünyadaki tüm insanlar gibi sabır ve şükür imtihanındayız. LYS de engelli, engelsiz tüm öğrencilere aynı sınav olduğu gibi dünya CGS imtihanında da tüm insanlara soru aynı: Her an,her olayda sabır ve şükür… 

Allah mutlak adaleti ile tabii ki sabreden, şükreden ve ibadet eden engellilere herkesten daha fazla sevap veriyor ama bize ayrı muamele yok... Bunu anlasak, engelli oluşumuza takılmayacağız.

Bu gerçeği anlamanın adına da "iman" diyoruz. Yani biz engelliler ibadetten ve namazdan muaf değiliz. 

ALLAH herkese dünyanın bir sınav oldugunu, herşeyin ve herkesin bir sonu olduğunu görüp, dünyanın geçici ve fani olduğu gerçeğini anlamayı nasip etsin. İmanımızı artırsın.

Emanet

Bu dünya, sadece bize değil, geçmiş ve gelecek bütün insanların imtihan yeridir. Yani sahip oldugumuz herşey bize kutsal bir emanettir. 

Çevremiz, ormanlar, evlatlarımız, vatanımız vs. en önemli emanetimizdir. 

Allah, Kuran'da insanı topraktan yarattığını beyan ediyor. Biz de insanları ölünce toprak altına koyuyoruz. Yani topraktan yaratılan vücudumuzu yine toprağa iade ediyoruz. 

Sonsuz hayatı kazanma imtihanının bir gereği olarak, Allah her insana vücudunu emanet etmiştir. Emaneti koruyabiliyor muyuz?

Tertemiz billur gibi verilen akciğeri, sigarayla kömür gibi yapıp iade ediyoruz, Çok nazik karaciğerimizi içkiyle, harap bir halde iade ediyoruz.

Bu vücud, bize her türlü Allah'ın bir emanetidir. Vücudumuzun sahibi biz olmadığımız için onu teşhir etmemeliyiz.  

Emanetlerimizi tertemiz teslim eden Allah’ın sevdiği salih kullarından oluruz inşallah

Emanete hıyanet etmemek, “Muhammed-ül Emin” olan Peygamber Efendimizin SAV izinden gitmektir.

Canım Türkiyem

Bu ülkede yaşayan insanların o kadar çok ortak paydası var ki...  Vatanımız bir, bayrağımız bir, dilimiz bir, dinimiz bir, havamız bir, kıblemiz bir, daha yüzlerce bir bir bir... 

Çoğumuz aynı mahallede, hatta aynı apartmanda oturuyoruz. Hatta aynı fabrikada çalışıyoruz. Çocuklarımız aynı okulda okuyor. 

Bunca bir'ler varken bu ülkeyi bölmeye kimsenin gücü yetmeyecektir Allah'ın izniyle...

Tarihimizi öğrenip atalarımıza layık olmak için çok okumalı ve çok çalışmalıyız. Ve inşallah gençlerimiz bu bilinçle yetişir.

(Devamı 23/05/2014 Cuma)

 

 

 

 
Toplam blog
: 367
: 683
Kayıt tarihi
: 08.04.13
 
 

1965 Trabzon Of doğumluyum. İlahiyat Fakültesi mezunuyun.Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeniyi..