Hiç bitmeyen ama hiç de bitmeyecek hayal! (6. Bölüm)

Hayalim Subay olmaktı. Milletime en güzel hizmet etme yeri olarak görüyordum. Her görev güzeldi kutsaldı ama asker olmak sanki biraz daha güzel biraz daha kutsal geliyordu bana. Şimdi de ihtilal döneminde Harbiyeli olmuş olmanın duygularını yaşayacaktım.

Aslında Hava Harp Okulunu da kazanmıştım. Fiziksel seçmelerde de  iyiydim ama  yazılı sınav sonucunda çok iyi bir sırada kazanmıştım. Birincilikle. Göz muayenesinde ileride miyop olacaksın diye almamışlardı, kahrolmuştum.  Yıllar sonra babamı kaybettiğim de ancak bu kadar ağlamış olduğumu düşünürüm hep.

Rahmetli babamla İstanbul'dan Ankara'ya KHO'na giderken,

- Kurmay olacağım baba, madem beni pilot yapmadılar ben de orgeneral olacağım, demiştim.

Babam,- Ol inşallah ama sakın darbe yapma! diyerek gülmüştü.

- Neden?

-Darbeler Türkiye'ye yakışmıyor Hakan. Atatürk bu ülkeyi yüz yıl ilerisinde çağdaş bir devlet olarak kurguladı. Darbeler bizi Orta-Doğu'ya yaklaştırır oysa biz Orta-Asya'dan doğan bir güneşiz ve doğal yolumuz Batıdır. Orta Doğu dünyasında Batmak değil.

Dedem Selanik'te doğmuş,babam da  ailesi Adana'ya yerleştirilmek üzere  yola çıktıklarında annesinin karnındaymış, gelir gelmez. Yani muhacir bir aileyiz. Aslında bunu hiç konuşmazlardı. Selanik'ten kopmak çok acı gelmiş olmalı. Sonradan ben araştırdım. Karamanoğullarındanız. 400 yıl kadar önce Selanik Alasonya'ya yerleştirilmişiz. Kısmete bakın ki ailenin kalabalık bir kısmı İzmir'e bir kısmını da Adana'ya yerleştirmişler. Gerçi Selanik İstanbul arası çok fazla irtibat olduğu için ailemizin bazı okumuş insanları da İstanbul'a yerleşmişler, işgalden önce. Kurtuluş savaşında da ciddi çabaları olan bir büyüğümüz varmış. Varmış diyorum çünkü ben doğduktan üç yıl sonra vefat etmiş, göremedim yani. Hikayesi çok güzel ama onu sonra yazacağım. Şu kadarını söyleyeyim ki filmlere konu olmuş yaptıkları. Kitapları da olan bir  Hukukçu ve Vaiz.

Darbeler bizim aileye göre değildi yani.

-Ama ülkeyi kurtarmak gerekirse ya baba.

-Kurtarıcı olmak yalnız darbeyle olmaz oğlum. Sen iyi yetişir ve ülkene hizmet ederken dürüst, ahlaklı olursan o zaman kurtarıcıda olursun.

Ne yalan söyleyeyim, içimde gerekirse ben de yaparım hissi vardı o zamanlar. Belki de her Harbiyeli de vardır! Atatürk olmak gibi geliyordu o zaman bana. En azından birini biliyorum. Fakat asla başka bir Harbiyeliden duymadım bu isteği.

(Devam edecek)