- Kategori
- Şiir
Hicazkar Fasıl
bir curcunadır
gün batımı
bir fasıl
makamı hicazkardır
dinlersin
için yanar
yüreğin kanar
insafsızdır
“Ateş-i Suzan-ı firkat
yaktı cism ü canımı
Bir harab abade döndürdü
dil-i viranımı”
bir akşam üstünde
güneşin
kızıla boyadığı alemde
böyle bir şarkı
alev alev yakar
yakar kavurur
bir dem de
rakının
buğulu beyazına katar
alır götürür
sevdalar coşar
aşklar coşar
seven her gönülde
“ateş-i Suzan-ı firkat
yaktı cism ü canımı”
ağlasam
haykırsam
duyan olur mu
feryadımı
batan gün
alır götürür mü
hicranımı
bir akşam üstü
hicazkar bir hüzündür
yüreğimi delen
kan revan olan
gönlüme aldırmadan
hem ağlatan
hem gözyaşımı silen
bir hicazkar şölen
can dayanır mı
“ateş- i Suzan-ı firkat
yaktı cism ü canımı
Bir harab abade döndürdü
dil-i viranımı”
beni yakan
hicazkar mı
yoksa yar mı
can dayanır mı
beni götüren
rakı mı
akşam mı
gün batımı mı
can dayanır mı
can dayanır mı?