Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Şubat '14

 
Kategori
Sağlıklı Yaşam
 

Hiçbir şeyden çekmedi dünyada, aşil tendonundan çektiği kadar

Hiçbir şeyden çekmedi dünyada, aşil tendonundan çektiği kadar
 

Başıma görünmez kaza geldi a dostlar! Arkadaşım herkes bindi zannedip hareket edince, arabanın arka lastiği, ayağımı haince arkadan yakaladı. Hızlıca çektim ama topuk kısmı, bağlarına kadar hasar görmüştü bir kere. Hemen buz tedavisi filan...Troya filmindeki Brad Pitt'in canlandırdığı "Achilles" karakteriyle empati kurdum neredeyse, o derece!

brad pitt, usengecsef, aşil tendonubrad pitt, usengecsef, aşil tendonu

 

"Ne alaka?" derseniz, kısaca anlatayım:

Yunan mitolojisinin en önemli kahramanlarından biri olan Achilles, dünyanın en büyük savaşçılarından...İlginç hikayesi ise şöyle:

Annesine elini suyla temas ettirmediği öğütlendiği için, Achilles'i ölümsüzlük nehrinde yıkarken, sol topuğundan tutup suya batırır. Bu sebeple suyun değemediği tek yer olan topuğundan vurulursa öleceğine inanılır. Efsaneye göre adının sonsuza kadar anılması için, öleceğini bildiği halde Helen'i geri almak uğruna Truva Savaşı'na katılmış ve Truvalı Prens Paris tarafından tesadüfen, sol topuğundan zehirli okla vurularak ölmüştür. Bu yüzden ayak topuğunda yer alan tendona "aşil tendonu" adı verilmiş. (Kaynak: Vikipedi)

Bu kadar genel kültür bilgisinden sonra benim zavallı Aşil tendonuma ne olduğuna dönersek...

Olay Cuma akşamı neredeyse 7 civarında olunca, o saatten sonra hastaneye gitsem, nöbetçi doktorun özel sigortayı gördükten sonra "röntgen çekelim, emar çekelim", yok efendim "aklımızda kalmasın onu da çekelim, bunu da çekelim" derkenki hayali bile bu fikirden iyice soğuttu beni.

Gerçek doktorların yanında, sayısı maalesef gittikçe artan bu tarz tüccar karakterli doktorlar sebebiyle, artık insan hastaneye gitmeye çekinir hale geliyor. Gereksiz yapılan masraflar bir yana, boşuna alınan onca şua ışını da cabası.

Yahu evin sahipli, aşılı köpeği elini ısırdığı için özel hastaneye giden kişinin, kanayan yarasıyla ilgilenmek yerine, "bir röntgen çekelim, kırık var mı yok mu aklımızda kalmasın " diyen nöbetçi doktor mu görmedik! E hazır gelmişken, Mamografi de çekelim, o da aklımızda kalmasın, değil mi ama?


Hatta her hafta en iyi özel hastanelerden birinde ultrasona giren ve "kızınız olacak" denilen kadına, 20. haftada bir başka doktorun, bebeğin "erkek" olduğunu söylemesine ne demeli?

İşinin ehli olmayacaksa, hiç olmasın düşüncesiyle, 1,5 hafta kadar erteledikten sonra, ayağımdaki ağrı azalmayınca yakın arkadaşımın doktoruna gittik.

 

Büyük futbol kulüplerimizden birinin de doktoru olan bu ortopedist, ayağımı inceledikten sonra "Doku Zedelenmesi" gibi göründüğünü ama, eğer vereceği ilaçlarla 3 hafta içinde iyileşmezsem, o zaman tendonlarda ezilme, yırtılma olduğundan şüpheleneceğini ve emar çektirmem gerekeceğini söyledi.

 

Of yaa! Oysa o kadar isterdim ki doktor bey "hiç önemli bir şey yok, çok iyisin" desin, "topsuz koşulara başlayabilirsin" desin. Efendime söyleyeyim "takımla antremana çıkabilir, maç kadrosuna tekrar dahil olabilirsin" desin, ama nerdeeee? :)  

 
Toplam blog
: 230
: 5958
Kayıt tarihi
: 03.04.13
 
 

Öncelikle "Üşengeç Şef"e olan ilginiz için sizlere teşekkür ederim. "Şef" denilince aklınıza heme..