Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Aralık '12

 
Kategori
Öykü
 

Hikaye

Hikaye
 

Arkadaşım gemiye binemediği için içim yandı, ağladım. Pir ağladığımı görünce güldü: ‘’Ağlama! Gemiyi yürüten Rabbim beni de götürür. ‘’ dedi. Seccadesini suyun üstüne serdi, geçti, üzerine oturdu. Seccade gemi gibi yürümeğe başladı. Biz karşıya çıkt


Tesadüfen bir pir ile arkadaş olarak Faryap şehrinden birlikte yola çıktık. Seyahate devam ile mağrip tarafında bir suya eriştik. O sudan yelkensiz geçilmezdi. Adam başına bir akça navlun alıyorlardı. Benim bir akçam vardı, verdim, gemiye bindim. Arkadaşım olan pirin parası yoktu. Bende de bir akçadan başka bulunmadığı için onun parasını çekemedim. Kaptan Allah’tan korkmaz birisi idi. Onu orada bıraktı. Gemiyi sürdü.

Arkadaşım gemiye binemediği için içim yandı, ağladım. Pir ağladığımı görünce güldü: ‘’Ağlama! Gemiyi yürüten Rabbim  beni de götürür. ‘’ dedi. Seccadesini suyun üstüne serdi, geçti, üzerine oturdu. Seccade gemi gibi yürümeğe başladı. Biz karşıya çıktığımız zaman, o da çıktı.

Pirden gördüğüm hal bana dehşet verdi. Aman Yarabbi! Bu ne keramet diye sabaha kadar uyuyamadım.  "Acaba gördüğüm hayal mi idi, yoksa rüya mı idi? " diye söylendim, durdum. Sabah olunca pir beni  gördü, ve: ‘’Şefkatli arkadaşım, seccade işine taaccüp mü ediyorsun? Seni gemi götürdü, bizi de Rabbim. ‘’ dedi.

Kuru davacılar niçin böyle şeye, yani evliyanın suda yürüyeceğine, ateşte yanmayacağına inanmazlar? Ateşten haberi olmayan bir çocuğu şefkatli annesi korumuyor mu? Vecd halinde müstağrak olanlar, gece gündüz Cenabı Hakkın muhafazası altındadırlar.

O Allah ki, İbrahim’i ateşin sıcağından, Musa’nın sandığını Nil’de batmadan muhafaza buyurmuştur.

İyi bir yüzücünün elinde olan yavru, Dicle’nin genişliğinden korkmaz.

Arkadaş! Allah erleri gibi deniz üzerinde nasıl yürürsün ki, karada eteğin yaştır (kötü adamsın).

Yorum; Bazı ilahiyatçıların evliya denen zümreyi inkar ettiklerini gördüğümde bu hikayenin ne kadar gerçekçi olduğunu düşünüyorum.

Kuşkusuz İlahiyat katı bir tutuma sahip. Bu açık ve net bir şekilde ortada. Evet hepsini kast etmiyorum ama çoğunluğu ayrımcı, baskıcı, tarafgir tersine seçim yapan olduğundan farklı bir görüntü veriyor  ve bu hemen belli oluyor. Ne yazık ki bu yaklaşımları da din standardının çok gerisinde kalıyor.

 

Ahmed F. Yüksel

 

Kelimeler :

Taaccüp     : Şaşma, hayret etme

Müstağrak: Garkolmuş, dalmış, batmış (manevi bir vaziyete dalmış)

 

 

 
Toplam blog
: 636
: 9957
Kayıt tarihi
: 14.12.11
 
 

Araştırmacı Yazar.. ..