Hrant ya da Fırat ne fark eder ?

Hrant Dink de öldürüldü. Maalesef!

Günlerdir gerek yazılı basın, gerekse görüntülü medyayı takip ediyordum, artık etmiyorum bu konuda. Zira aynı konuşmalar, aynı düşünceler, benzer acılar, kahredilen terör bağırmaları, kalabalıklar, yürüyüşler, yürüyenler, pankartlar ve haykırmalar !..

Hepimiz Hrant’ız, hepimiz Ermeni !..

Milliyet Blog dostlarımızdan, İzmir’li hemşerim Aydın Sevinç ne güzel başlık atmış : Ne Hrant’ım, ne Ermeni !.. Ben de !.

Farklı bakış açıları ile değerlendirildiğinde, farklı anlamlar içerebilir bu başlık. Ama yazıyı okuyunca ne demek istediğini anlıyorsunuz. Belki durum özetlemesi bu. Yani ne Hrant olmak, ne de Ermeni. Ne fark eder ki ? Yani ne Hrant, ne Ermeni, ne Kürt, ne de Türk olması. İnsan olması değil midir önemli olan !.. Aydın olması, politik yada sosyal bir duruşu olması önemli değil midir ? Ama olur mu ya 301 ?

Hrant Dink, bazıları için hem Ermeni, hem sivri dilli bir kalemşor, bir yazın adamı, hem de Ermeni asıllı bir yazın adamı olması çok önemliydi sanırım ki, katlediverdiler sokak ortasında.. Kendi gazetesinin önünde vurulmasının da bence ayrı bir mesajı vardı !. Zira Agos gazetesi, parmakla sayılacak birkaç bin ermeni kökenli vatandaş için basılıyordu. Hrant denilen adam da Ermeni idi, gazetenin önünde öldürülürse bu gazetenin geleceğine ipotek koymak olurdu. Ama gazete Türkçe idi ve yalnızca ortadaki 2 sayfası Ermenice idi. Türkiye’den haberler veriyordu ve hep barış’tan, birlikten bahsetmiyor muydu ?

Burada pis bir şeyler kokuyor. Eğer böyle düşündülerse -ki bence öyle- fazla araştırmamışlar, fazla okumamışlar, fazla tanımamışlar. Evet ben de şahsen rahmetli ( böyle demekle suç işlemem umarım kimilerin nazarında) Dink’in bazı söylemlerini tasvip etmedim kendimce. Agos gaetesini de hiç elime almadım, okumadım. Ama devşirmiş yazılarını, yani başka gazetelerde orijinalinden alıntı yapılarak yazılmış yazılan okudum. Televizyonlar’da konuşmalarını dinledim. İyi analiz yapılmazsa bir çoğu yazı ve söylemlerin maksatlı olduğu anlaşılabilir.

Neydi Hrant Dink’i ölüme götüren ?

Hrant Dink, Ermeni soykırımı söylemine destek veren bir Ermeniydi ve Türk’lüğü aşağılıyordu. Bu yüzden de 301. madde gereği sorgulanmadı mı ? diye düşünülebilir. Ama kişiliği analiz etmek açısından hayatına bir göz atıldığında, kendisinin Ermeni asıllı ama Malatya doğumlu olduğu, Türkiye’deki okullara gittiği ve Ermeni gibi inandığı ama bir Türk gibi yaşadığı görülecekti. O öyle bir Ermeniydi ki, Fransızların “ Ermeni Soykırımı İnkar yasasının “ kabul edilmemesi gerektiğine dair konuşma yapmamışmıydı ? Hem de Fransa’da. Söylemleri ve tutumları ile Ermeni kilisesi ve Ermenistan diasporası tarafından da sevilmediği ni kendisi dile getirmiyor muydu ? Bunlar hep konuşuluyor. Zira bir röportajında yada söyleminde kendisine gelen tehdit mektupları ile ilgili olarak :

“ Bu ülkeyi terk etmemi istiyorlar. Nereye gideyim ? Fransa’ya mı ? Oraya gitsem kendimi yabancı hissediyorum. Ermenistan’a mı ? Oraya gitsem, bir kavganın içinde buluyorum kendimi. her şeye karşı çıkıyorum. Bu ülkede kalamıyorum. Ama bu ülkeyi de terk edemiyorum. Çünkü bu ülkeyi çok seviyorum. Bu ülke sizin olduğu kadar, benim de… “ diyordu. Kelimesi kelimesine aynı olmayabilir ama böyle diyordu. Bu da onu en az bizim kadar Türkiye’li yapar. Zaten o da, Ermeni yada Türk olmayı değil Türkiye’li olmayı savunuyor ve gerektiğinde hem Ermenistan, hem Türkiye, hem soykırım tartışılabilmeli diyordu.

Dink’in öldürülmesi ile soykırım iddialarının tekrar alevleneceği yazılıyor, çiziliyor, tartışılıyor. Bence de budur. Hatta kanımca, Diaspora uzantıları, Hrant Dink’in öldürülmesi olayını da aleyhimize kullanacaklar. Belki de uzun zamandır hiç beklemedikleri fırsat ellerine geçti. Sonuna kadar değerlendirecekler.

Benim bir diğer kanım da Türkiye’de belli bir soykırım olması yada yapılmış olma ihtimali değil. Burada Türkiye üzerine bir takım oyunlar oynanıyor. Türkiye’ye soykırım’ı kabul ettirip, dünya kamuoyunda küçük düşürüp, siyasi ve ekonomik rant elde etmenin kurgusunu yapıyorlar. Daha şimdiden Ağrı dağı için “orası Ağrı değil. Ararat’tır. O dağ sizin değil bizimdir” diyorlar. Yani mesele Ermeni Soykırımı değildir. Mesele Ermenistan’ı hatırı sayılır bir devlet yapmaktır. Ermeniler bu topraklar da yüzyıllardır var. İçlerinde bu ülkeye zararları dokunan çıkmıştır muhakkak ama yararları dokunanlar hiç mi olmamıştır ?

Benim Ermeni kökenli, hatta Arap, Çerkez ve Kürt kökenli Türk vatandaşı dostlarım oldu. Hiç zararlarını görmedim. Bu ülkede, inanışları gereği, Müslüman, Alevi ya da Hristiyan yada Süryani olan, kökenleri gereği Laz, Çerkez, Kürt, Ermeni, Rum, Boşnak olan insanlar hep barış içinde ve bir arada yaşamalıdır. Bu toprakların hamuru ve mozaiği bunu gerektirir. Yüzyıllardır olduğu gibi. Modern ve gelişmişlik göstergesi budur. Asıl demokrasi budur. Bize demokrasi dersi vermeye kalkanlar bunu böyle görmelidirler.

Ve başlıkta dediğim gibi : Ha Hrant, ha Fırat ne fark eder ?