Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Nisan '12

 
Kategori
Anime / Manga
 

Hugo Pratt’ın efsanevi ‘anti kahraman’ı Corto Maltese’yi şimdi de NTV yayınlayacak

Hugo Pratt’ın efsanevi ‘anti kahraman’ı Corto Maltese’yi şimdi de NTV yayınlayacak
 

Corto Maltese çizgiroman dünyasının en sıradışı kahramanlarından birisidir.


1 – Neden Corto Maltese yazısı?

Çizgiroman evreninin en sıra dışı kahramanlarından birisi, Malta asıllı (Maltese, Maltız) İtalyan grafik sanatçısı ve yazarı Hugo Pratt’ın (1927 – 1995) yarattığı Corto Maltese’dir. Bu eksantrik kurmaca karakter, yaratıcısından kaynaklanan (‘sanatçı – sanat eseri diyalektiği’ bağlamında normal karşılanabilecek) otobiyografik esinlenmeler taşımak keyfiyetiyle yetinmemiş, üstüne üstlük, çoğu durumda, yaratıcısının yerine geçmeyi (daha doğrusu, onunla özdeşleştirilmeyi / özdeşleşmeyi) de becerebilmiştir[i]. Pratt’ın, bu fevkalâde sıra dışı (çizgi üstü) sanatçının, kendisinin kişilik özelliklerinden hareketle temellerini attığı, akabinde de, muhayyelesindeki ve tasavvur alemindeki kimi beşeri hususiyetleri bu kurmaca benliğine haritalayarak olgunlaştırdığı Corto Maltese, bu satırların yazarının en ziyade hayranlık duyduğu ve yakınlık hissettiği popüler kültür ikonlarından birisidir. Bu girizgâhın, ‘niçin bu metin, niçin bir Corto yazısı?’ sorusuna verilebilecek en makul ve meşru cevap olduğunu düşünüyorum.

Metnin ‘niçin?’ini gerekçelendirdikten sonra, onun ortaya çıkış öyküsüne (sürecine) dair de bir çift lâkırdım olacak. Okumakta olduğunuz yazıyı epeydir yazmaya niyetlenmiş; hatta onun, malzeme toplamak ve plânını kurmak gibi, temel ön hazırlıklarını da tamamlamıştım. Öyle ki, bahse konu metin, ilki, Corto’nun Türkiye’deki yayınlanma macerasına[ii]dair olan ağırlıkla teknik mahiyetli; ikincisi ise, onun ve yaratıcısının hayatına, felsefesine ve dünyaya kattıklarına dair (esasta metin analizi temelli) olan iki yazıdan oluşacaktı. Lâkin, gerek dünyanın ve ülkemizin sür’atle değişen gündemi ve gerekse de benim bazı spesifik konulara (onların bendeki tesir ve izdüşümlerinin özel ve önemli oluşlarına binaen) öncelik tanımam yüzünden, söz konusu metnin ‘tezgâhım’dan çıkması bir türlü gerçekleşemiyordu.

Ne zaman ki Kanat Atkaya,http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/20242655.asplinki ile erişilebilecek olan yazısını yayınladı; işte o saatten sonra, bahsettiğim yazı taslağımı, okumakta olduğunuz metne tahvil etmekten başka bir devam yolu kalmamıştı benim için.

Bu arada, yeri gelmişken paylaşayım: bu satırlar, popüler kültürün önemli bir mecrasına hasrettiğim yazılarımın ikincisidir [iii].

2 – Corto Maltese bir ‘anti-kahraman’[iv]mıdır?

İlerleyen satırlarda Corto Maltese külliyatı, esas olarak, onun ülkemizdeki yayın realitesi temelinde ve daha çok da teknik özellikleri (detayları) bağlamında ele alınacaktır. Bir diğer deyişle, gerek Corto Maltese ve gerekse de yaratıcısı olan Hugo Pratt, bu yazı da kendilerine; yapıp ettikleri, felsefeleri, dünya görüşleri nokta-ı nazarından çokça yer bulamayacaktır. Maltese’nin ve Pratt’ın evrenlerine[v]dair olan kapsamlı tespit ve yorumlarımı ise, bu metnin devamı niteliğindeki ‘Corto Maltese: Anti-kahraman olduğu söylenen bir kahraman mı; yoksa sinik ve bencil bir müptezel mi?’ başlığı altında kristalize ederek paylaşmayı plânlıyorum. Okuduğunuz metnin, mezkûr külliyatı, içeriğinden çok, esas ve ağırlıklı olarak, onun, Türkiye’deki okuruyla buluşmasına dair olan (format ve şekil özellikleri gibi) hususlarla değerlendirmesi bundandır.

Ancak bu durum, bu satırların yazarını, Corto Maltese’nin, ona çok yakıştırılan ve neredeyse ismiyle özdeşleşen o ‘anti-kahraman’ vasfına dair olan görüşünü kısaca paylaşmasına da engel teşkil etmemektedir.

Anti-kahraman; gerek bizlerin her gün deneyimlediğimiz gerçek dünyada ve gerekse de sinema, tv dizileri, grafik sanatlar, edebiyat, plastik sanatlar, sahne sanatları gibi, kurmacanın dominant olabildiği düzlemlerde (varlık dairelerinde) boy gösteren bir çeşit ‘aktör’ ya da ‘figür’dür. Lâkin bu entite, zikredilen ‘kurmaca dominant varlık kümeleri’nde çoğunlukla görmeye alışık olduğumuz o iyi, olumlu, faydalı, ahlâklı, özverili, cesur, sebatlı, tutarlı, faziletli karakterlere çok benzemez. Hatta, çoğunlukla da onun zıttı ve ‘mevhum-u muhalif’idir.

Corto Maltese’nin, ‘karşı-kahraman’ olmaklığına dair esas tespit ve yorumlarımı yukarıda zikrettiğim devam yazısına bırakıyor olsam da; sözün burasında şunu teslim etmeyi zorunlu addediyorum. Bu satırların yazarı, insanlığın geldiği noktadan çok daha ileri bir düzeye evrilerek, kahramanlara muhtaç olmadığı bir olgunluğa erişebileceğine iman edenlerdendir.

İşte bu yüzden de renkli, cazip, cerbezeli ve ama zehirli teklifleriyle esiri kıldığı insanoğlunu, küresel bir felâkete doğru sürüklediğine inandığım neo-liberalizmin; aktüel ‘algı, ideoloji, alışkanlık ve kültür mekanizmaları’ gibi alt bileşenlerinin ürettiği kodlardan (klişe, sembol) olan ‘kahraman’ tipolojisine prim vermektense[vi], verili mezkûr düzenin tekfir edip dıştalamayı tercih ettiği ‘karşıkahraman’ entitesine yakın durmayı tercih ettiğimi itiraf ediyorum.

3 – Hem Stalin ve hem de Enver Paşa’nın dostu olan yegâne çizgiroman kahramanıdır Corto

Diğer birçoklarının yanı sıra Jack London, Ernest Hemingway, Yosif Çugaşvili (Stalin), John Reed, Herman Hess, Butch Cassidy, Enver Paşa ve General Ungern von Stenberg gibi tarihi kişiliklerle; kendi yarattığı, insanda ‘metafizik’ bir algı yaratan ‘Keşiş’ ile, eli kanlı Rasputin gibi kurmaca karakterlerini büyük bir başarıyla hikâyelerinin örgüsüne yedirme mahareti, Hugo Pratt’ın, okuyanı / bakanı eserinin içine çeken büyülü gerçekliğinin asli unsurlarındandır.

Pratt’ın ‘gerçeklikle kurmacayı meczetme’ ustalığı; Osmanlı İmparatorluğunun son yıllarına, özellikle de Osmanlı Ermeni ilişkilerine ve Enver Paşa’nın Pan-Türkizmine dair enteresan yorumlarda bulunması; Corto’nun elinden, başta Thomas More’un Ütopya’sı olmak üzere, kimi klasikleri hiç düşürmemesi; külliyatın çeşitli maceralarında, en gerçekçi olay örgüsünün bir yerlerinden okültist, magic, şamanik, kabalist, panteist unsurların başını kaldırıvermesi; Rus – Japon savaşı (1904 – 1905), Bolşevik Devrimi (Ekim 1917), 1. Dünya savaşı (1914 – 1918) ve İspanya İç Savaşı (1936 – 1939) gibi tarihi olay ve süreçlerle, çok başarılı tasvir edilmiş kent ve coğrafya enstantanelerinin, bilinçaltının ve rüyaların ürünü olan gerçeküstü olaylara dekor teşkil etmesi; Arjantin’de yapılan otantik bir tangoyu, bir Yahudi gettosundaki Kabalist bir ayini, ya da Venedik’teki bir maskeli baloyu, kâdîm MU Efsanesine bağlayabilme gibi enteresan ve sıra dışı sentezlerde kendisini ele vermektedir.

4 – Corto Matesenin Türkiye macerası

Dost Kitabevi edisyonu:

1980’lerin başında, Hürriyet Çocuk Dergisinde ilk defa bizlere merhaba diyen Corto maltese’nin 10 macerası, 1999 – 2004 arasında Ankara merkezli Dost Kitabevi tarafından yayınlanmıştır. Corto’nun 21 X 27 cm ebadında olan Dost Kitabevi külliyatı edisyonu, 2. hamur kâğıda siyah – beyaz olarak basılmıştır. Karton olan ön kapaklarının merkezindeki ufak Corto Maltese resimleri renkli olup, bunun üzerinde yer alan kabartma Corto Maltese yazıları da her ciltte ayrı renkle basılmıştır. Serinin editörleri, maceraların bazen başlangıcına, bazen sonuna ve bazen de hem başlangıca ve hem sonuna, eserle ilgili açıklayıcı ve bol görselli yazıları eklemişlerdir.

İşte, Dost Kitabevinin bastığı sıraya göre Corto Maltese albümleri:

ı - Bir tuz denizi şarkısı, © Casterman 1975. Mayıs 1999. Çevirmen: Levent Yılmaz. 184 sayfa. Maceranın başında Hugo Pratt’ın bir sayfalık ithafı, macerayı tamamlayan ve Maltese’in hayatındaki (nerede ve ne zaman öldüğüne dair olan) o en önemli gize ışık tutan kurmaca bir mektup, Umberto Eco’nun dört sayfalık ‘Corto Maltese ya da Kusurlu Coğrafya’ yazısı, iki tam sayfaya yayılan hayali ‘Escondida Adası Haritası’; maceranın sonunda üç sayfalık ‘Tarihlerle Corto Maltese’in Yaşamı’, iki sayfalık ‘Tarihlerle Hugo Pratt’ın Yaşamı’ yazıları kitapta anlatılan olay örgüsünü besleyen ve destekleyen ilâve unsurlardır.

ıı – Oğlak Burcu Altında, © Casterman 1975, Ağustos 1999. Çevirmen: Levent Yılmaz. 144 sayfa. Maceranın sonunda, ilk albümde de yer alan, üç sayfalık ‘Tarihlerle Corto Maltese’in Yaşamı’, iki sayfalık ‘Tarihlerle Hugo Pratt’ın Yaşamı’ yazıları yer almaktadır.

ııı – Corto, Git Gidebildiğin Kadar…, © Casterman 1979, Haziran 2000. Çevirmen: Levent Yılmaz. 122 sayfa. Maceranın sonunda, ilk iki albümde yer alan üç sayfalık ‘Tarihlerle Corto Maltese’in Yaşamı’, iki sayfalık ‘Tarihlerle Hugo Pratt’ın Yaşamı’ yazıları tekrar basılmıştır.

ıv – Keltler, © Casterman Bruxelles 2000, Nisan 2004. Çevirmen: Hasan Fehmi Nemli. 140 sayfa. Maceranın başında, Hugo Prat’ın yazdığını sandığım bir sayfalık açıklayıcı bir metin var.

v – Etiyopyalılar, © Casterman Bruxelles 1978, Nisan 2004. Çeviren Mehmet Emin Özcan, 104 sayfa. Maceranın başında, Didier Plateau tarafından yazılmış yedi sayfalık görsellerle desteklenmiş açıklayıcı bir metin var.

vı – Tango, © Casterman Bruxelles 1975, Haziran 2004. Çeviren Mehmet Emin Özcan. 66 sayfa. Maceranın sonunda, 5 sayfalık metinlerle süslü açıklayıcı bir metin var.

vıı – Semerkant’taki Altın Yaldızlı Ev, © Casterman Bruxell, Haziran 2004, çeviren Hasan Fehmi Nemli. 146 sayfa.

vııı – Corto Maltese Sibirya’da, © Casterman Bruxelles 2001, Ekim 2004. Çeviren Hasan Fehmi Nemli. 126 sayfa.

Maceranın başında, Didier Plateau tarafından yazılmış iki sayfalık bir harita, desenler ve fotoğrafla desteklenmiş sekiz sayfalık açıklayıcı bir metin var.

ıx – Venedik Masalı, © Casterman 2001, Eylül 2004. Çeviren Mehmet Emin Özcan. 76 sayfa. Maceranın başında, Hugo Pratt tarafından yazılmış ve yine onun elinden çıktığını sandığım desenler, semboller ve fotoğrafla desteklenmiş dokuz sayfalık açıklayıcı bir metin var.

x – Kayıp Kıta Mu, ©Casterman 2001, Ekim 2004. Çeviren Hasan Fehmi Nemli. 176 sayfa.Hikâyenin başında, Hugo Pratt tarafından yapılmış ve iki sayfaya yayılmış desenlerle desteklenmiş Plato’dan bir alıntı var.

NTV edisyonu:

NTV Yayınları, Corto Maltese’yi kuşe kâğıda renkli olarak basmakta. Ancak bu renkli nitelemesi sizi yanıltmamalı. Bilgisayar marifetiyle yapılan soğuk, donuk, ruhsuz, cansız ve sevimsiz bir renklendirme olmuş bu. Karton kapaklar da bütünüyle renklendirilmiştir. Dost Kitabevi’nin yaptığı siyah – beyaz edisyonun, Maltese’nin evrenini daha iyi yansıttığına ve bu tarz baskının göze daha hoş ve estetik geldiğine inananlardanım. NTV edisyonun ebadı da ilkine göre oldukça küçültülerek 14 X 21 cm’e indirilmiştir. Adeta irice bir cebe sığabilecek bir boyuttur bu .

NTV’nin bastığı ilk iki Corto Maltese macerası:

ı – Gençlik Yılları, © 1981 Cong S.A., Lausanne © 2006 Casterman, Bruxelles. Çevirmen: Alev Er. 72 sayfa. Bu macera Dost Kitabevi tarafından basılmamıştı.

ıı – Tuzlu Denize Balad, © 1967 Cong S.A., Lausanne © 2006 Casterman, Bruxelles. Çevirmen: Alev Er. 256 sayfa.

5 - Dost ve NTV edisyonlarının karşılaştırılması:

Dost Kitabevi edisyonu, büyük boy ve siyah – beyaz oluşuyla tercih nedenimdir. Ayrıca, maceraların başında ve sonunda yer alan açıklayıcı metin ve görseller de Corto Maltese’nin evrenine girmemize yardımcı olmaktadır. Büyük boy sayfaları diğerinden daha fazla kare içermektedir. Bu edisyonun, Corto’nun ilk göründüğü macera olan ‘Gençlik Yılları’nı basmamış olması en büyük eksiğidir.

NTV Yayınları edisyonu; kuşe kâğıda ve bilgisayar renklendirmesiyle yapılmış küçük boy baskı olması gibi handikapları barındırmaktadır. NTV edisyonunun albümleri, bir sayfada yer alan karelerin daha az olması yüzünden daha kalındır. Ayrıca, bu karelerin bazıları, sayfaya sığdırılabilmeleri için, siyah – beyaz edisyondakilerden daha küçüktür. Diğer bir deyişle, bu kareler, dört bir taraftan kırpılarak sayfa oluşturulmuştur. Bu küçük boyutların, söz konusu kitapların tatilde, yolda ya da kuyrukta okunurken rahatlık ve pratiklik sağladığını da teslim etmek durumundayım. Dost Kitabevi edisyonunun içerdiği ilâve metin ve görsellerin yer almaması NTV edisyonunun en bariz ve rahatsız edici eksiğidir.

NTV’nin bastığı albümlerin Dost’unkilere kıyasla oldukça pahalı olduğunun da altını çizmek durumundayım.

Çeviriler bakımından yapılacak bir karşılaştırmada ise, doğrusu söyleyebileceğim çok az şeyim var. Zira, her şeyden önce orijinal metne sahip değilim. Gerçi olsaydım da, Fransızcamın yetersizliği yüzünden yine de kesin hükümlerde bulunmaktan kaçınırdım. Bu bahiste, yine de şunu eklemeden geçemeyeceğim: Türkçe metinleri kıyasladığımda gördüğüm, her iki edisyonun da özenilerek çevrildiğidir.

6 – Dost mu, NTV mi: Hangi edisyonu okumalı?

Çizgi roman meraklıları, koleksiyonerler, alanın araştırmacıları ve özellikle de Corto Maltese tutkunları pek tabii ki her iki edisyonu da edinerek okuyacaklardır. Benim, çizgiromanla ilişkisi ve ünsiyeti henüz tutku düzeyine erişmemiş olan ortalama okur için önerim ise, çok daha ucuz olan Dost Kitabevinin edisyonunu temin edip, bunu da NTV’nin bastığı ‘Gençlik Yılları’ albümüyle tamamlayarak okumalarıdır. Tabii, ilk okunacak macera da, ister istemez 'Gençlik Yılları' olmalıdır.

Faydalanılan kaynaklar:

1 – Sanat Dünyamız, ‘çizgi roman: çizgi, roman’ özel sayısı. Yıl: 22, sayı: 64, Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık, 1997.

2 – Çizgiroman Ansiklopedisi, Hakan Alpin, İnkılâp Kitabevi Yayını, 2006.

3 – Argos, Mart 1989, No 7. ‘Sekizince sanat: Çizgi Roman’ başlıklı dosya, s: 138 – 153.

4 – Çizgiroman Sözlüğü, Mazlum Akın. Cinius Yayınları, 2008.

5 – Türkiye’de Çizgi Roman, Levent Cantek. İletişim Yayınları, 2. Baskı, 2002.

6 – Çizgili Hayat Kılavuzu, Levent Cantek. İletişim Yayınları, 2002.

7 – Serüven Kılavuzları, Corto Maltese (Serüven Dergisinin eki), Oğlak Yayıncılık, 2004.

8 – Corto Maltese külliyatı, 10 cilt, Dost Kitabevi Yayını, Ankara. Mayıs 1999 – Ekim 2004.

9 – Corto Maltese (ikili set): Tuzlu Denize Balad, Gençlik Yılları. NTV Yayınları, Ocak 2012.

[i]Yoksa, ‘vice verca’ mı? Bir diğer deyişle, yarattığı kahramanla, Corto Maltese’yle özdeşleşen / özdeşleştirilmesinde beis olmayan Hugo Pratt mıdır? Cari soruyu bir de şöyle soralım: Kim kime haritalanmıştır? Pratt mı Corto’ya, yoksa Corto mu Pratt’a? Esasen ben, bu önermelerin / argümanların her iki kipinin de birbirinin beslediğine inananlardanım.

[ii]Corto Maltes, ülkemizde ilk kez, 1983’de, Hürriyet Çocuk Magazin Dergisinde yayınlanmıştı.

[iii]Sergio Bonelli’nin ölümü üzerine paylaşmıştım çizgiroman alanına dair olan ilk yazımahttp://ziyaversencan.blogspot.com/2011/09/cizgiromann-ve-cizgiroman-tutukunlarnn.htmllinki üzerinden erişilebilir. Bu arada, çizgiroman kültürüyle ilgili birkaç metnimin taslağının da an itibarıyla tamamlanmayı beklediğini belirtmek isterim. İşte, ‘tezgâhımda’ olan ve bitirilmeyi bekleyen çizgiromana dair yazı taslaklarımdan bazılarının başlıkları:

‘Corto Maltese: Anti-kahraman olduğu söylenen bir kahraman mı; yoksa sinik ve bencil bir müptezel mi?’,

‘Güçlü bir karikatür geleneğine sahip Türkiye’de, neden kayda değer bir çizgiroman sektörü (endüstrisi) yok?’,

‘Çizgiroman yayıncılığında uzun soluklu bir başarı öyküsü: Lâl Yayınlarının ilk on yılı’,

‘Ölüm Defteri (Death Note): Başarılı bir Manga’nın çok katlı anlam dairelerine nüfûz etmek için alt okuma önerileri’,

‘Son on yılda, diğer birçok şeyin yanı sıra, bir milyon sayfadan fazla çizgiroman okumuşum!’, ‘ABD’liler neden Western filmlerini sever de, çizgiromanına yüz vermez; Ya da, ‘Vahşi Batı’yı Avrupalı çizgiroman sanatçıların merceğinden görmek’,

‘Watchman: Çizgiroman evreninin koordinatlarını sonsuza değin değiştirmek. Veya, onu, ‘kehanet – psikolojik harekât’ dikotomisinin parantezinde okumak’.

Bunları ve ismini burada anmadığım diğerlerini, içime sinecek şekilde tamamlayarak, en kısa zamanda konunun meraklılarının önüne, efkâr-ı umumiyenin nazar-ı dikkatine ve ‘ramp ışıkları’nın altına sunabilmeyi umuyorum.

[iv]Türkçe metinlerde anti-kahraman, antikahraman, karşı-kahraman, karşıkahraman, anti-hero, antihero şeklinde yazılışlarla ifadesin bulan bir kavramdır. Anlamı, metin içinde paylaşılmaktadır.

[v]Aslında, kurmaca ve gerçeklik düzlemlerinde ifadesini bulan iki farklı evrenden çok; yaratıcısının, parçası olduğu gerçeklikle, hayalhanesindeki tasavvurları mezcedip, akabinde de bunu, Bristol kartonu üzerine siyah çiniyle izdüşürmesi sonucu ortaya çıkan komplike bir spesifik entiteden bahsediyorum.

[vi]Sınıflı toplumların umumi tarihi göz önünde bulundurulduğunda, neo-liberal ideologların; dünyaya, kabaca 5,000 yıldır hükmeden çeşitli sosyo-ekonomik formasyonların ‘organik aydınlar’ının, verili ‘sistemin efendileri’ adına çağlar boyunca ürettiği ideolojik klişe, stereotip (streotype) ve arketipleri (archetype) devralıp, bunları, sistemin aktüel ihtiyacına göre yenilemekte, güncellemekte, ardında da, onların yapıtaşları olduğu bir zeminde, sert ve / veya yumuşak ‘rıza mekanizmaları’ üretmekte ve nihayet, onların üzerinden de mevcut düzenin konsolide edilerek devam ettirilmesine katkı vermekte en ehil olan ‘hizmet erbabı’ olduğu ortaya çıkmaktadır. 

 
Toplam blog
: 297
: 1623
Kayıt tarihi
: 29.08.11
 
 

1958 Fatih / İstanbul doğumlu. Etiler Lisesi ve İTÜ Maden Fakültesi Petrol Mühendisliği Bölümü me..