Hüseyin Üzmez'i neden üzmediler biliyor musunuz?

Hüseyin Üzmez'in neden serbest bırakıldığını açıklıyorum!

Hüseyin Üzmez'in serbest bırakıldığı o gün, mahkeme salonunda izleyiciler arasındaydım ve şahit olduğum 'o' davayı aynen aktarıyorum!

- İtirazı olan?
- .....!
- Kabul edilmiştir. Anlatabilirsiniz Sayın Rana buyurun.
- Teşekkür ederim efendim..

Sayın Üzmez'in ''o günlük'' o son duruşmasında, davada tanıklık etmesi için kürsüye yaşlı bir teyzeyi çağırdılar.. Teyzecik gösterilen yere oturur ve davalının (Üzmez'in) avukatı yaşlı hanımın yanına yaklaşır..

- Hanımefendi. Der. Beni tanıyor musunuz?

Halime teyze cevap verir :

- Ah evet efendim. Sizi çocukluğunuzdan beri tanıyorum. Siz taa o zamanlar bile, aileniz için tam bir baş belasıydınız. Sürekli yalan söylüyor ve karınızı komşunuzla aldatıyordunuz. Hatırladığım kadarıyla en yakınım
dediginiz insanların arkasından dahi konusuyordunuz.. Eminim ki 2 YTL daha fazla kazanmak için, hala herkesi satıyorsunuzdur.. Savunuyorsunuzdur...

Davalının (Üzmez'in) avukatı başta olmak üzere bütün salon şok olur bu açıklamalar karşısında.. Avukat ne yapacagını bilemez bir halde kadına tekrar sorar :

- Peki Halime Hanım Teyzeciğim, karşı tarafın avukatını tanıyor musunuz?

Yaşlı Halime teyzemiz her zamanki gibi en saf haliyle cevap verir:

- Elbette tanıyorum a oğlum.. Çocukluğunda bir ara ona ben bakmıştım.. Tembel, ödlek ve sarhoşun biridir.. Etrafında bir tek dostu yoktur. Geçen gün romatizmalarım için fizik tedaviye başlamıştım.. Orada eski mahallemizden bir komşumla karşılaştım.. Laf döndü dolaştı bu evladıma geldi.. Bütün mahallede herkes ''koskoca adam oldu ama geceleri hala altına kaçırıyor'' diye söylüyorlarmış bunun için.. Üzüldüm tabii.

Salonda bulunan bizlerin nasıl bir şok geçirdiğini görmeliydiniz.. Herkesin aynı anda konuşmasıyla büyük bir ses gürültüsü koptu.. Ve Allah'tan Hakim Bey kürsüye, TAK TAK TAK vurmasıyla herkesi susturup ve her iki tarafın avukatını da kürsüye çagırması bir oldu.. Her ikisinede eğilmelerini söyleyerek kulaklarına pısır pıısıırr bizim duyamadığımız ama tahmin ettiğimiz bişiler fısıldadı..

- Eger bu yaşlı kadına beni tanıyıp tanımadığını sorarsanız, vallahi de ikinizi birden küçük kızlara tecavüzden dolayı içeri attırırım demiş..

Yaaa işte böyle efendim.. Üzmez'in neden üzülmediğini şimdi anladınız mı? Ben hala anlıyamadım, sizlere soruyorum?

Türk Adaletine Güveniyorum!

Erkek dediğim ÜZMEZ! http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=141123


Sabiha Rana

Gönül notum: Yukarıda yazarak canlandırmaya çalıştığım bahsi geçen duruşmayı, Sayın Hüseyin Gülbeyaz Beyefendinin bana yollamış olduğu fıkranın üzerinde oynayarak hayal ediverdim işte! Teşekkürler Sayın Gülbeyaz..

Fotoğraf ve Üzmez'in üzülmediği o haber:

Milliyet: http://www.milliyet.com.tr/Guncel/HaberDetay.aspx?aType=HaberDetay&Kategori=guncel&KategoriID=24&ArticleID=1009978&Date=31.10.2008&b=Buyukler%20erdi%20muradina