Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Şubat '07

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Huzursuz dünyada ben ve bizler...

Huzursuz dünyada ben ve bizler...
 

Eğer yanlızlığın çaresizliğine dönüşüyorsa bir gün; bakma arkana, bırak git... Kalsın her şey olduğu yerde, bulur onlar kendilerine başka ve yeni sahipler. Fütursuzca devam et yaşamına. Kaygısız, savaşsız, dalaveresiz. Yavaşca, küçük adımlarla, yormadan kendini, gereksiz kalabalığın içinde kaybolmadan. Tadını çıkartarak yeşilin, mavinin, kahverenginin... Derin bir nefes alarak ciğerlerine çek katıksız saf oksijeni. Sevginin, mutluluğun ruhunu kuşattığında, kalbinin duyduğu heyecanı hissetmelisin yaşamın geri kalanında. Mücadeleden kaçmak zayıflık değildir. Mücadelen mana taşımıyor, coşku katmıyorsa hayatına, it elinin tersi ile. Anlamsızlaşmışsa her yaptığın, gördüğün çevrende, yitirmişse değerlerini ne duruyorsun daha seni tatmin edenleri bul.

Muhatap olmayacaksın seni üzenlerle. Görmezden gel, yoklarmış gibi davran. Onları didişmeleri ile baş başa bırakıp yeni bir yola sap. Bu yolun sonunda değil mi ait olduğun yer. Karışıklıkları terk et karmaşları ile, çözdürürler kendilerini her şekilde, sen rahatlığınla şarmaş dolaş ol. Cimri davran mutluğunda, verme kimseye.

Geliyorsa her bir gördüğün üstüne üstüne, geri itmek için güç sarf etme bile, uzaklaş hemen. Yıkılsınlar oldukları yerde. Korkma kaybedeceklerin var diye, zaten hiç birine sahip değildin; seni onlar sen yapmadı, sen oluğun için onlar vardı. Daha basit, daha kolay, fakat keyif verenlerin peşinden koş. Hoş, onların peşinden koşmana gerek kalmayacak, kurtuldunmu bir kez bu kargaşadan, mutluluk olacaktır zaten yanında olan sadece...

Gitmek istemediğin yoldan hemen geri dön, kat etmeden çok fazla mesafe. Varsın çok engebeli olsun, taş toprak, aldırma erinçinin beklediğine inanıyorsan. İnandığın her zaman doğru olandır. Bakma dedim ya etrafına, kendi yörüngelerinde gidip gelsinler, dünyanı sen kendi ekseninde döndür; durmasın başını döndürsün... Özgür bırak kendini zaman dilimlerinden. Tutma artık çişini, evet evet çişini, yok ki çünkü artık yetiştirmen gerenler, sen ve yapmak istediklerin var bundan böyle. 24 saat ile yarışını bitir, kazanan sensin... Karnın bile istediğin zaman acıkacak, dilediğin diliminde uyuyup uyanacaksın günün, arzuların zaman mehfumundan uzaklaşacak. Hayallerinin peşinden git. Bir düşün yapamadıklarını, her gün istemeden yarım bıraktıklarını, özlemlerini. Bak avuçların içinde fırsat, kullanman için duruyor.

Umursama tek olduğunu, belki bu yolda senden önde yürüyenler vardır, yetişirsin, karşılaşırsın. Hem ne olmuş elifsen; bu kainatta öyle çok şey var ki seni yalnız bırakmayacak, keşfet onları. Zaten bu kaçışın sebebi varolanların bıkkınlığı değil mi? Bu hengamede farkına varmadıklarının güzelliklerine ulaşma olanağı önünde, tepme. Seni durduranların zindanından kurtulmak kolay değil, farkındayım ama, çal şu anahtarı bir şekilde ve aç kilidi, sessizce kaç. Doğru olan çıkışı atacağın her adım biliyor, ürkek olma!!!

Çok fazla zamanın yok, hayat akıp gidiyor ve sen hala dönen devranda kaybolmaya devam ediyorsun. Yarım kalanlar mı var? Senin kayboluşunda unutulur, yok olurlar merak etme. Ararlar seni bir süre, boşver; mutluluğun, huzurun, hazların seni kaçtıklarından gizler, bulamazlar. Aldırma, hem bu yaşam senin, kime ne?

Hadi be kardeş, yeni bir şans ver kendine. Kaç, koş git olmak istediğin yere...

 
Toplam blog
: 17
: 531
Kayıt tarihi
: 20.10.06
 
 

Yazı yazmayı yaptığım işten çok daha fazla seviyorum. Lakin; bana para kazandıran işe, yazmaktan faz..