Ülkemde neler oluyor.?

Yıllardan beri toplumumuza yerleştirilmeye çalışılan, farklı düşüncenin cezalandırılması anlayışı, linç kültürüne dönüşerek korkunç bir hal almaya başlamıştır.

Birileri faili belli cinayetlerine son olarak bir yenisini daha eklenerek amaçlarına ulaşmada başarılı olmaya devam etmektedirler ne yazık ki!

Bugün başlangıçta telaş içinde cinayetin arkasından ağlayan, sahte gözyaşı dökenlerin gerçek niyetleri; olayların üzerinden kısa bir zaman geçmesinin ardından anlaşılmaya başlanmıştır.

Düşünce ve barış için haykıran ve halkların kardeşliğine hizmet etmek için söylenen sloganlar saptırılmaya çalışılmış, antitez olarak sunulan görüşler, nefretin, ırkçı - ayrılıkçı düşüncelerin yeşermesine yardımcı olmaya başlamıştır.

Olayların ardından yaşananlar, daha önce gördüğümüz ama çabuk unutturulan "derin" gerçekleri gözler önüne sermiştir. Televizyon ekranlarında olayın münferit bir olay olduğunu söyleyen yetkililer çıkmıştır, Susurluk'ta ortaya çıkan ve "kurşun atan da, yiyen de şereflidir" diyenlere bugün adliye önlerinde yazar ve aydınları tartaklamaya çalışan kalabalıklar, farklı düşünceye tahammülü olmayan hukuk adamları, hapishanede iken "akıllı ol" mesajı gönderen mafya babaları ve "ateşe bir kova su atmanın masumiyetini savunan" eli kanlı insanlar eklenmiştir, ellerindeki kanı temizlemek için kaç kova suya ihtiyaçları olduğunu bilmeden.

Ve bu insanlara, bu topraklarda barış içinde yaşamak istemeyenlere, şiddet ve linç kültürünün topluma hakim olması için çabalayanlara, düşünceyi suç; düşüneni hedef haline getiren yasalar da yardımcı olmaktadır.

Aydınlık bir geleceğe birlikte yürümek için, barış için, özgür ve demokratik bir Türkiye için herkesi bu konuda duyarlı olmaya; söndürülen tüm mumları yakmaya davet ediyorum...