İbrahim Pekbay

İbrahim Pekbay Ağabeyi hepimiz tanıyoruz. Kendisi, demokrasimizin filizlendiği yılda doğmuş olmanın verdiği feyizle “Demokrat” bir tabiata sahiptir!

Seçimlerde Kayseri ili Melikgazi ilçesinden belediye başkanı adayıydı. Duyduğumda araştırdım. Buradan tanıdığım kadarıyla Ağabeyimiz kesin Sosyal Demokrattır diye düşündüm.

Düşündüklerim hep yanlış çıkar! Buna bir kez daha şahit oldum!

Ağabeyimiz Demokrat Partiden adaymış meğer. Telefonunu kaybetmesem soracaktım!

“Abi, seni Sosyal Demokratlarda aradım, yoktun! Neredesin Abi?”

“Hemen karşıdayım lan! Kafanı kaldır görürsün!”

Kafamı kaldırır mıyım siperden! Kaza kurşununa gitmek var! Bir öteden bir beriden top atışları var! Geri tepmesiz (bu tanımı hanımlar bilmez! Öğrenmelerine de gerek yok! Herşeyi bilmesinler!) Seçimlerde bu tip atışlar yapılır!

Ne zamandır yazmıyor Ağabeyimiz! Dedim acaba memleketten dönmedi mi? Çöpçü’ye sordum!

“Bilader, İbrahim Amcanın evinden çöp çıkıyor mu? Ses seda yok da! Memlekette olmasın?”

“Abi, sabah selamlaştık! Camiye gidiyordu! Farza yetişeyim diyordu! Üzerinde de eşofmanı vardı!”

“Spora gidiyordur!” Dedim.

“Yok yok Abi! Camiye gidiyordu! Başında hacı takkesi vardı!”

“Terini alsın diyedir kardeşim!”

Çöpçü “Ulan ne inatçı adamsın sen” der gibi elini salladı başladı yerleri süpürmeye!

Sayfasına baktım, biraz dinlenmeye çekildiğini söylüyordu.

“Yazıyorum yazıyorum, Milletin bir kulağından giriyor ötekinden çıkıyor!” diyordu!

Hani derler ya, Allah insana iki kulak bir ağız vermiş ki iki dinlesin bir konuşsun! Ben buna karşıyım! Tek kulak verseydi, söylenen öbüründen çıkmazdı! Yanlış mı düşünüyorum!! Demeyin çıkacak yer bulurdu diye!

İbrahim Ağabey; telefonunu kaybettim ama istersen yenisini alırım Ağabey! Kiracım cep telefoncu! Kirayı hep geciktirir. Fitleşiriz hiç olmazsa!

Yaz Ağabey!

Benim bir kulağım kapalı!

Bekliyoruz!

Selamlar.