İçimizdeki düşman PKK olmalıydı ama onlar görevini yapıyor

Zaman zaman başbakana özgü bir cümle var, bunu sık sık kullanmaya başladı: "Onlar da görevini yapıyor. "

Kim onlar?

PKK, KCK, BDP.

Terörün dağ kadrosu, şehir yapılanması, siyasi uzantısı.

Yukardan bakınca  üçlü terör kıskacında olan bir Türkiye var. Elinizde silah olmuş, yönetim kadrolarında bulunmuş olmanız, meclis çatısı altında olmanız kimseye bir özellik vermiyor.

Üçünü terör tahtasına oturtmuş bir Türkiye' nin,  terörü hızlı bir şekilde çözmesi gerekmez mi?

Evet ama çözemiyor.

Açılımlar yapılıyor.

Çalıştaylar yapılıyor.

STK toplantıları yapılıyor.

Sonuç "hiç"

Terör hep zirvede, Kürt sorunu hep zirvede.

Batıdaki insanlarımız farkında olmak istemiyor ama doğuda tam bir savaş şartları oluşmuş durumda.

Bu şartlar altında "onlar da görevini yapıyor" derken devlet hangi manada yetersiz kalıyo? Bunun cevabı belki sorunun çözümüne yardımcı olacak .

Ne var ki terörü iyi okuyamayan iktidarlar bugün karşılarında yeni bir çatıyla karşı karşıya kaldılar:

Bunun adı:

Demokratik Kürt Hareketi.

Dolayısıyla bu harekete hangi gözle bakılacak?

Silahlı terör hareketi mi?

Kürt halkının demokratik haklarının verilerek yeniden kardeşliğin tesisi  mi? 

Demokratik veya federasyona giden yeni bir devletin oluşturulması mı?

Zamanın üç beş eşkiyası, şimdi karşımızda içinden çıkılması zor bir problem olarak duruyorsa bu zemini hazırlayanlar devleti yönetenler olduğuna göre; "onlar da görevini yapıyor" diyerek olayları normalleştiremeyiz.

Bugün kıymet verilmeyen üç-beş kişilik terör grupları şimdilerde binlerle ifade ediliyor. Terörü kullanan devletlerden bahsediliyor.

Bu iş yavaş yavaş uluslar arası bir soruna doğru evrilmeye başladı.Biz hariç herkesin elinde bu terör kartı var.

Terör kendine göre mesafeler kattetti. İşi bağımsız bir Kürt devleti kurmaya getirdiler.

Otuz yıllık terör bilmecesinin devamından taraf olmamız kandan besleniyoruz anlamına gelmez mi?

Onlar görevini yapıyor derken şunu unutmayalım: Terör veya ayrılıkçı hareketler ağacın yapraklarını çoktan döktü. Dallar kırılmaya başlamışsa sıra gövdenin törpülenmesine gelmiştir.

İçerden bakınca bizim sorunumuz terör karşısında ne üreteceğimizi bilememizden kaynaklanıyor.

En önemlisi de ikinci nesil terörü için böyle düşünmemiz bile imkansız olacak.