Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Kasım '16

 
Kategori
Yoga / Meditasyon
 

İçinizdeki gücü kullanın!

İçinizdeki gücü kullanın!
 

Geçen haftaki özel ve grup yoga derslerime tek bir cümle damgasını vurdu: "İçinizdeki gücü kullanın!." Doğudan batıya doğru yolculuğu sırasında yoga, felsefi bir öğretiden çok bir fiziksel aktivite şeklini almış gibi görünüyor. Tabii ki bu dönüşümde yoganın spor tesislerinde grup dersleri arasına katılmasının da payı göz ardı edilemez. Hal böyle olunca, yoga felsefi bir öğretiden çok azami fayda sağlanacak bir fiziksel aktivite olarak görülüyor ve bu nedenle bir sürü sorun çıkıyor.

Spor tesislerinde grup derslerine gittiğimde öğrencilerin çoğunda fark ettiğim şey akışları sadece fiziksel güçleri ve bedenleri ile yapmaya çalışmaları oluyor. Sadece beden ve kas gücü ile "asana"ları (duruş) yapmaya çalışıyor ve bazı "asana"ları bu şekilde yapabilseler de bazılarını ne yazık ki yapamıyorlar. Nefes, yogada diğer fiziksel aktivitelere göre farklı kullanıldığı için öğrenciler nefesi kullanmayı ya unutuyor ya da nefeslerini tutuyor ve bu da tabii ki akışları yaparken sorun yaratıyor. Beden ile nefes birlikte hareket etmeyince yoga dersleri sadece fiziksel bir aktiviteden öteye gidemiyor.

Yoga, beden-zihin-ruh birliği ve bütünlüğü demektir. Akışları yaparken beden işin fiziksel kısmıysa, nefes ruhumuzu temsil etmeli ve zihin de beden ve ruh ile birlikte olabilmek için bedenin hareketini ve nefesi izlemelidir. Eğer akış içinde, bu üçlüden biri diğerleriyle uyumlu değilse o zaman yaptığımız sadece kas gücü yani fiziksel aktivite haline döner. O zaman da, bir ve bütün olamayız ve "yoga" olmaktan uzaklaşırız. Buradan da anlaşılabileceği gibi "yoga"yı bir "olma hali" olarak düşünebilirsiniz.

Grup yoga derslerinde ne oluyorsa işte bu nedenle oluyor. Öğrenciler, diğer fiziksel aktivitelerdeki gibi "asana"ları ve akışları sadece fiziksel güçleri ve kas güçleriyle yapmaya çalışıyor. Tabii ki yoga akışlarında da kas gücü ve fiziksel güç önemli. Eğer kaslarımız güçlü ya da esnek değilse, bedenimizin hareket kabiliyeti kısıtlı olur ve bazı "asana"ları ya da akışları yapamayabiliriz.

Kas gücü ve bedensel olarak yeterli olduğumuzu düşünelim. Yoga yaparken bedenimiz nefesimiz ile birlikte hareket etmiyorsa, akış boyunca nefesimiz tükenir ve bize yetmez. Ya da nefes daha akışın yarısında tükenir ve akış devam ederken nefesi tutmaya başlarız. Böyle bir durumda yaptığımız şey yoga değil sadece ve sadece fiziksel bir aktivite olur.

Bir de zihnin bizi engelleme durumu vardır. Eğer zihin yapamayacağını düşünüyorsa, zaten baştan bizi engellemiş demektir. Zihnin engellemesiyle en çok ters duruşlar, denge duruşları, kol denge duruşları gibi zor "asana"ları yaparken karşılaşıyoruz. Zihin daha en baştan o "asana"yı yapamayacağına bizi inandırıyor, heyecanlanıyoruz, nefesimiz kesik kesik hale geliyor ve sonuçta o "asana"yı yapamıyoruz. İşte tam da bu noktada öğrencilere bir telkinde bulunuyorum: "İçinizdeki güce inanın ve o gücü kullanın!." "İçinizde bir mücevher var. Belki kaslarınız çok güçlü ve bu duruşu yapabilecek fiziksel güce ve olgunluğa sahipsiniz. Peki hiç düşündünüz mü bu duruşu neden yapamadığınızı? Bir: Zihniniz sizi yapamayacağınıza inandırıyor. İki: İçinizdeki gücün farkında değilsiniz. İçinizdeki mücevhere, güce inanın ve o gücü kullanın!. Bedeninizi, ruhunuzu ve zihninizi bir arada tutmaya çalışın. Bedeniniz nefesinizle yani ruhunuzla birlikte hareket etsin, aksın ve zihniniz de bedeninizi ve nefesinizi izlesin. Böylece içinizdeki gücü ortaya çıkarabilirsiniz. Gücünüze inanın ve güvenin ve o gücü kullanın!."  

 
Toplam blog
: 201
: 432
Kayıt tarihi
: 08.05.13
 
 

Uluslararası Yoga Alliance onaylı hatha, vinyasa, yin ve prenatal yoga eğitmeni... Hayata bambaşk..