İçki yasakları yaşama bir müdahale midir?

Hatırlarsanız 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan referandumla, halkımızın ‘İleri demokrasi’ye geçeceği müjdelenmişti…

O günden bu güne neler oldu?

Aslında o günden bu güne olan, AKP ideolojisinin hayata geçirilmesinden başka bir şey değil.

Atatürk’ün söylediği ‘Muasır Medeniyet’  seviyesi, batının yerine doğuda aranmaya başlanıldı. Yasakçı, baskıcı Arap ülkeleri gibi önümüze geleni yasaklayıp, sözde ‘İleri demokrasi’ adı altında halkın yaşam tarzına müdahale etmekten başka bir şey yapılmadı.

Suudi Arabistan ve Katar’la birlikte kol kola giren iktidar partisi, hem halkın yaşam biçimine müdahale etti, hem de ömrü billâh iktidarda kalacakmış gibi kendisine uygun bir yargı dizayn etti.

Halkın yaşam biçimine yapılan müdahale, yine halka ‘ileri demokrasi’ olarak sunuldu. Bu halk da bunu yedi!.. Halkın bu martavalı yediğini şuradan anlamak mümkün! Kamuoyu araştırma şirketlerinin yaptığı anketlerde AKP hala yüzde  (özel görevlendirilmiş anket şirketleri bile olsa)50 civarında oy alıyorsa, halkın bu yönetimi desteklediği anlamı çıkar.

İktidar, IMF’ye olan borcu kapattığını ballandıra ballandıra anlatırken, Cumhuriyetin değerlerinin tümünün satıldığını, üstüne üstlük son on yılda 10 kata yakın borçlandığını anlatmıyor. Halk, gazete okumadan, belli televizyon kanallarını izlediği için de ülkemizin borçtan dertten kurtulduğunu ansıyor.

Halkın yaşam tarzına müdahale için çıkartılan yasalar hep oldubittiye getiriliyor. Meclis sabahlara kadar açık tutulup, uyuyan vekillerin kollarını kaldırmaları isteniyor. Onlarda konunun ne olduğunu bile bilmeden, uyurken kollarını kaldırılıyor ve yasa kabul ediliyor. Tabi bu arada vekillerin ağızlarına bir parmak bal da sürülüyor. Örneği, vekillerinin sosyal durumlarının daha ad iyileştirmesi ve sadece AKP’li vekillerin bu yasadan yararlanacakları düzenlemelerin yapılması gibi…

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Fetullah Gülen’in dediği gibi ‘ Güç zehirlenmesi ‘içinde olduğu açıkça görülüyor. Jandarma İstihbarat raporları ile Reyhanlı Saldırısının kim veya kimler tarafından yapıldığı deşifre edilmesine, bu raporları ve içeriğini Başbakan yardımcısı Beşir Atalay’ın kabul etmesine rağmen, Sayın Başbakan bunun tam tersini söyleyip, Reyhanlı saldırısını gerçekleştirenlerin CHP ile bağlantıları olduğunu açıklayınca, kendi il başkanlarından büyük alkış alıyor.

Bir ülkenin başbakanı, onca insanın öldüğü bir olayla ilgili ana muhalefet partisine suç atıyorsa ve bu halk da bunu yiyorsa, söylenecek fazla söz kalmamıştır.

Gelelim ‘İçki Yasakları’ olarak çıkartılan ve uykulu milletvekillerinin kaldırdığı parmaklarla, sabaha karşı meclisten geçen yasaya:

Bu yasa halkın yaşam tarzına direk müdahale demektir. AKP kendi görüşünü halka dikte ederek, ne kadar demokrat olduğunu(!) herkese göstermiştir!

Yasaklara kısaca değinecek olursak:

Saat 22-06 arasında her türlü içki satışı her alanda yasak!

Kır düğünlerinde, yol güzergâhlarında içki içilmesi tamamen yasak!

Yol güzergâhlarında içki satışı her saat yasak!

İçki içmek her mekânda mümkün değil! Örneğin; birkaç bira alarak ailecek pikniğe gittiniz, piknik alanında bunları içemeyeceksiniz! Yani Afyon Valiliğinin yasakları hayata geçirilmiş oldu!

Daha birçok yasak getirilmesine rağmen, bu yasaklar bile 4. Murat’a rahmet okuttu!

Bu arada Karabük Üniversitesinin Abdülhamit’e vereceği onursal doktora ayrı bir güzellik(!) Böyle güzide bir üniversitenin, Abdülhamit’le başlaması biraz ayıp kaçmış. Niye Osman Bey’de başlamamışlar, her yıl birkaç padişah ve araya sıkıştırılacak Vezir-i Azamlar da olabilirdi!

Ülke dönüşürken, buna katkı yapan MHP’ye söyleyecek söz bulmakta zorlanıyorum. Alkol yasağının en büyük destekçisi MHP’liler oldu.

Bu arada Alkol yasağıyla ilgili Sayın Başbakan’ın yaptığı savunma da bir hayli ilginç! Sayın başbakan ne diyor? “Gece gündüz içki içen, kafası kıyak gezen bir nesil istemiyoruz” ne kadar güzel değil mi? Bundan önceki nesiller hep kafaları kıyak geziyor!

CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba’nın meclis kürsüsünden yaptığı  ve AKP’lilerin büyük tepki gösterdiği malum konuşmada, haklı olduğu görülüyor.

Bu arada, astromonlar 10.000 ışık yılı ötede 463 milyar kilometre genişliğinde bir alkol bulutu bulmuşlar. Bu bulut 200 trilyon çarpı trilyon litre biranın içerdiği alkolü içeriyormuş. Bunu da yasaklarlar mı acaba?!..