İhvan-ı Müslimin, Müslümanlar kardeştir ve içimizdeki baltacılar...

Kuran, Müslümanları kardeş ilan etmiştir. Ayet:" inneme'l -müminüne ihvetün =Muhakkak ki Müminler kardeştir" esasını koymuştur.

Mısır Müslümanları Kuranın bu temel ilkesinden hareketle siyasi, felsefi, sosyal ve kültürel birliklerine "İhvan-ı Müslimin=Müslüman Kardeşler" ismini vermişlerdir.

Müslümanlar kardeşse kardeş kardeşi böyle acımasızca katleder mi?...Elbette etmez...O halde bunca Müslümanı hem de camilerde kıstırarak katledenler Müslüman olabilir mi?..Asla!

Bir Müslüman da adam öldürebilir, günahların en büyüyüğü olduğu halde, ancak bir Müslüman böyle katliam yapamaz...Tıpkı Suriye canisi Esed gibi Mısır canisi Sisi ve onun tüm destekcileri Müslüman olamaz!

Burada, bazılarının istihza ile söylemeye çalıştığı gibi  Müslümanlar arası bir "kardeş kavgası" yoktur; burada zalim ile mazlumun, kafir ile müminin mücadelesi vardır. Daha doğrusu, Mısırlı Müslümanların Firavun soyu ile özgürlük mücadelesidir bu!...

Şurası kesin ki, tıpkı Suriye gibi Mısır da Türkiyeyi yakından ilgilendirir. Her şeyden önce "Müslüman kardeşliği" söz konusudur. Zalimler kardeşlerimizi acımısızca vururken, ama şöyleydi, ama böyleydi diye emperyalist ağızlarına yatmak Müslümanlık değildir.

Türkiye gibi diğer Ortadoğu ülkeleri de ne yazık ki şekilde Müslüman görünüp özde İslam düşmanı olanlarla doludur. İnkarcılık yasak olmadığı halde, sadece çevre baskısından korunmak adına kimileri Müslüman geçinmeye çalıştılar; çalışıyorlar. Oysa, içlerindeki hesapları Müslümanların kırılıp geçmesinden yana...

Bu Müslüman görünümlü müşrikler, Batılı emperyalistlerin kendilerine bahşettiği iktidarı ellerinde tuttukları sürece, sureta Müslüman görünüp kendi "la dini" hayatlarını rahat rahat yaşadılar. Sorun, Batılı efendilerinin kendilerine bahşettiği bu iktidarın gerçek sahipleri tarafından alınmak istenmesiyle başladı.

Müslüman halklar kendi iktidarlarını kurmak isteyince, global işbirlikçilik düzeni tehlikeye girdi. İslam coğrafyası kendi iktidarlarını oluşturmaya başladıkça emperyalist batının sömürü alanı olmaktan çıkacaktı...Tabii aynı zamanda yerli işbirlikçilerin "bahşedilmiş iktidarları" da bitecekti.

Aslında, ABD, AB, Rusya ve Çin gibi emperyalist devletlerin Baltacıları sadece Mısırda bulunmuyor. Bu Baltacı denilen kimi elinde sopa ile, kimi tankla ve kimi de kalemle Müslüman avına çıkan vahşiler, efendilerinin çanaklarını yalamak için bütün bir Müslüman halkı kolayca gözden çıkarabilirler.

Bugün Mısırda, Suriyede camiler yakılıp yıkılıyor içindeki Müslüman cemaatle birlikte...Sadece Mısırdaki, Suriyedeki,Suud'daki Baltacılar değil, "İçimizdeki Baltacılar" da, her nasılsa yakılmış bir kiliseyi bahane ederek bu Müslüman katliamını mazur göstermeye çalışıyorlar...

Yazıklar olsun size!...Keşke, o kliselere gidip ibadet eden Hristiyanlar kadar din ehli olsaydınız. Ya da açıkça küfrünüzü söyleyip de hiç değilse "dürüst" olsaydınız...Belki o zaman, bir Müslüman olarak değilse bile, bir insan olarak şu insafsız, vicdansız katliama karşı çıkar veya karşı çıkana destek olurdunuz...

Belli ki biçimsel Müslümanlığınız, sizi İslama daha fazla düşman etmiş; bu düşmanlığınızı maskelemeye çalışmış durmuşsunuz bugüne kadar...Ne var ki, Merhum Akif'in ifadesiyle, "Medeniyet" denilen kahpenin maskesi düşerken, hala ona bir put gibi tapanların maskesi de düşmektedir bir bir...

Zaman, tüm maskelerin düşeceği bir zamandır artık...Zalimler hiç bir şekilde felah bulmayacaktır...

Ve Allah nurunu tamamlayacaktır, efendileriniz ve siz isteseniz de istemeseniz de...