İki fotoğraf ve demokrasinin hava tahmin raporu

ANKARA,

günlerdir süren rüzgarlı havanın ardından parçalı bulutlu bir güne uyandı bu sabah..

Sonrasında gelecek güneşli günlere özlemle..

26-27 Nisan tarihlerinde iki farklı kongreye sahne olan Ankara’da CHP’nin 32.’nci, kamu sendikası olan Memur-Sen’in 3.Olağan Kongreleri gerçekleştirildi.

Her iki kongrede de yaşananlar, geçmişte ve gelecekte Türkiye’de “Demokrasinin hava tahmin raporu”nu veriyordu aslında...

Birinde, temelde Türkiye’yi yönetmeye talip kadroların, yönetim mantalitesine göre izlediği “tek adaylı” anti-demokratik yol..

Diğerinde ise, esasında bir gönüllü toplumsal teşekkül olan sivil toplum kuruluşu kamu sendikasının Türkiye’nin nasıl yönetilmesi gerekliliğinin ve gerektiğinin adeta “demokrasi dersi” verdiği, “çok adaylı” izlediği demokratik yol..Yönetim kurullarına girmek için çıkan bağımsız adayları da cabası..

Fotoğrafın birinde, “tek adam” mücadelesinin, çoğulcu ve katılımcı demokrasiyi yok eden, muhalif ve alternatif seslere tahammülsüzlüğün getirdiği anlayış, ikinci fotoğrafta ise, çoğulculuğu ve katılımcılığı egemen kılmak için ele ele verilen sendika içi ortak mücadele ..

Bu karşımızdaki iki fotoğraf gözlerimizin içine bakıyor, bakmıyor adeta batıyor…

Nitekim, diğer aday Umut Oran gibi, kongrede muhalefetin başını çeken güçlü genel başkan adaylarından hemşehrimiz CHP Samsun Milletvekili Haluk Koç ve gurubunu, bastırdığı afişlerde, her şeyin sahibi olduğunu iddia eden “tek adam” tasfiye etti.. “Hatta, aslında demokrasinizi de alın gidin” dedi...

Biliyoruz ki, CHP’de bu ilk değil, son da olmayacak..

Yani, Memur-Sen kongresine katılarak bir konuşma yapan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çicek’in, “Ana muhalefet Partisi, her gün Çernobil gibi radyoaktif sızıntı yayıyor” sözlerini tekrar edip, Türkiye halen, kongrelerinden de belli olan, parti içi demokrasiye dahi tahammülü olmayanların ürettiği muhalefetin sıkıntılarını yaşıyor desek haksız olur muyuz?

Bu iki fotoğrafa bakarak sizde “demokrasinin hava tahmin raporu”nu tahmin edebilirsiniz pekala..

Ve hatta Ankara’nın neden bu sabah parçalı bulutlu bir güne uyandığını da..

Ama ben kendi adıma, sonrasında güneşli günlerin geleceğine inanıyorum..Sizde inanın..