Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Nisan '11

 
Kategori
Siyaset
 

İktidarın basireti mi bağlandı

Sayın başbakan henüz hayalim dediği, yapılmamış bir projenin peşinde koşarken ayaklanmaya ramak kalmış isyan provaları yapılıyor. 

Memleketin bir bölümünü unutan iktidar, doğudan kaybettiği oyları mı almaya bakıyor? Ya da elinde kalacak kara parçasını eserleriyle mi bezemek istiyor? 

Sayın Bahçeli' nin dediği gibi emniyet güçleri hariç devlet yok, ilgilenen kimse yok. Eşkiya nerdeyse kendi devletinin altyapısını oluşturuyor. Bunu sokaktaki kör sağır insanlar biliyor da iktidar bilemiyor. Çünkü Türk Milleti olayı böyle görüyor. Böyle hissediyor. 

Taş atan çocuklardan sonraki olaylar sinsilesini iyi okursanız top yekün isyan hazırlıklarının yapıldığını görürsünüz. Demokratik hak talepleri adı altındaki söylemler "Kürdistan" adı altında toplanıyor. Polise atılan tokat, zapdedilmeye başlayan panzerler bir şeylerin habercisi değil mi? 

Dayatmalara ses çıkarmayan sayın Başbakan, hırsını tekel işçisinden, hakları gaspedilen öğrencilerden alabiliyor. Askerden, paşadan, yazardan alabiliyor. Yıkılan şehirler, parçalanan arabalar, öldürülen insanlar karşısında bu kadar rahat durabiliyorsa, verilen sözleride açıklamak zorundadır. 

Habur girişleri devletin, eşkiya karşısında diz çöktüğünü mü söylemek istiyordu da biz anlayamıyoruz? Ada görüşmelerini inkar edenler bugün artık saklamıyor. Ayrılıkçı talepler normal karşılanmaya başlanmışsa durumun kabulü anlamındadır. 

YSK kararlarını hiçe sayarak ayrılıkçı partinin arkasında duranların tamamının sorumlulukları vardır. İktidarı yıpratma pahasına birilerin eli çok güçlendi. Zafer kazandıklarına inannanlar devletin nası dize getirdiklerini de gösterdiler. Toprağın nasıl koparılacağını da umut ediyorlar. İşin acı tarafı vatanını en az Türkler kadar seven Kürtleri hiçe sayarak. 

Laik Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde demokratik çadırların anlamı TBMM' nin hiçe sayılarak çözüm adresi olması iktidarın aklını hala başına getirmiş değil. Devlet kendi haklarını koruyamaz durumda. Hatta meydanlara beş on bin kişi çıkarmak isteyenler kendilerini on iki eylül öncesi hükümetler durumuna getirerek iktidarı farklı şekilde mi devretmek istiyor? 

Seçim sonrası nasıl bir anayasa yapılacak? Kurucu meclis kavramları dillendirilir oldu. Peki lağvedilen ne? Devletin adı ne olacak? Bayrak ne olacak? Dil ne olacak? 

En basit i şaibeli sınavlar ne olacak? Toplum çılgına dönmüş. Cinayetler, intiharlar, parçalanan aileler ne olacak? İktidar mavi boncuk dağıtırken toplum algılama garipliği içine düşmüş. Ali kaptanla, Fatmagül' 'le doldurulan toplum beyni olayları artık okuyamıyor. Tv kanallarında din eksenli yayınlarda cennet cehennem kavramlarıyla toplum dünya gerçeklerinden izole edilmeye çalışılıyor. 

Batıda düşünemeyen beyinler, doğuda susturulmuş, sindirilmiş beyinler. 

Memleketin resmi böyleyken, çılgın projeler acaba meleklerin kanatlarının varlığı veya yokluğuyla mı ilgili? 

Bu alıntı projeleri üretenler, toplumsuz bir devlet yönetmek istiyorlarsa "bu meseleler olmasaydı ben devlet yönetmesini bilirdim" mi demek istiyorlar 

Bu milletin suçu başı dik onurlu yaşamak mı? 

 
Toplam blog
: 202
: 306
Kayıt tarihi
: 10.03.11
 
 

BİR DUAMIZ BİR DUYANIMIZ OLSUN YETER ..