İktidarsız iktidarların ülkesi

Teröristler her yerde cirit atarken, yol kesip kimlik kontrolleri yaparken, istediğini dağa kaldırırken ve cüretkar bir şekilde milletvekilleriyle can ciğer kuzu sarması hasret giderirken, Cumhur'un Başkanının söylediği; “Görüntüler çok üzücü”.

Sayın Cumhurbaşkanı sizin işiniz görüntülerden üzüntü duymanız değil, Cumhur'un Başı olarak gereğini yapmanızdır.

Türkiye'ye Bakanların Başı'nın söylediği; “Bize ne düşer? Bu ne muhabbet”

Bu öyle bir muhabbet sayın Başbakan. Size düşen muhabbeti seyretmek değil, Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı olarak Başbakan'lığınızı yapmanızdır.

Muhalefetin Ana'sının söylediği ise;”Orada medya, PKK'lılar, BDP'liler vardı. Devlet neredeydi acaba? Başbakan bunu kendisine soruyor mu?”

Buna ben cevap vereyim, Devlet tatildeydi, hükümet ise iftar, sahur gezip fotoğreflarını da gururla twitter'de paylaşıyordu.

Peki Ana Muhalefet Partisinin çok sayın Genel Başkanı, siz kendinize soruyormusunuz? Siz cezaevindeki milletvekilleriniz için meclise girmemiştiniz, milletvekillerimiz cezaevinden çıkarılıp meclise gelmeden meclise de girmeyeceğiz, yemin de etmeyeceğiz demiştiniz. Sonuçta meclise girip yemininizi ettiniz, iyi de ettiniz. Ama sayın Kılıçtaroğlu milletvekilleriniz hala cezaevinde ve terör örgütüyle bağlantılarının olup olmadığı da hala kanıtlanmış değil.

Size akıl vermek haddime değil, ama sizin vekillerinizin hala suçları kanıtlanmamış halde cezaevinde yatarken, meclisteki vekiller her gün eylem yapıp kan döken teröristlerle kolkola ve terör örgütüyle bağlantıları da açıkça ortadayken sizin Başbakan'a sorduğunuz sadece “Başbakan'ın kendisine ne sorup sormadığı mı?”

Ana muhalefet partisinin yapabileceği sadece soru sormak mı? Yavru muhalefete zaten hiç sözüm yok. Onun yaptığı ortada, iktidarsız iktidarın kuyruğunda ucuz kahramanlıklar yapmak.

Türkiyem Türkiyem büyük Türkiyem....

İktidardakilere küçük bir hatırlatma; İktidar Sözcük olarak şöyle tarif ediliyor.

"Bir şeyler yapabilme doğal gücü ya da yeteneği"

"Etkide ya da eylemde bulunma imkanı veren hukuki, ya da ahlaki güç."

"Devlet yönetimini elinde bulunduranların, bir toplumu yönetenlerin siyasi, hukuki ve fiili gücü."