Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Ekim '10

 
Kategori
Siyaset
 

İleri demokrasinin göstergeleri

İleri demokrasinin göstergeleri
 

İLERİ DEMOKRASİNİN RESMİ


“İleri demokrasi”, 12 Eylül referandumu öncesinde, kimi liberallerin ve liberal solcuların, referandumdan “evet” çıkıpta, anayasa değişiklikleri gerçekleşirse, ülkemizin demokratik alanda kavuşacağını işaret ettikleri ileri bir merhale ve kavram. Anayasa değişikliklerinin kabul edilmesinden bu yana yaklaşık 20-25 gün geçti. Gündemi her gün değişen ülkemizin bu kadar kısa bir süreçte “ileri demokrasi” ye geçmesini, kuşkusuz beklemiyorum. Ama yaşanan bir takım olaylara bakarakta, acaba “ileri demokrasi”ye geçtikte benim mi haberim yok demeden de edemiyorum.

Sözgelimi, hayatı boyunca sola karşı mücadele etmiş Eskişehir eski emniyet müdürü Hanefi Avcı’nın sol bir örgüte yardım ve yataklık etmek suçlamasıyla tutuklanması, bir yandan Kürt hareketinin değişik unsurlarıyla görüşmeler sürdürülürken, bir yandan KCK operasyonlarının artarak devam etmesi, SDP(Sosyalist Demokrasi Partisi) ve TÖP (Toplumsal Özgürlük Platformu) gibi yasal alanda siyaset yapan parti ve gruplara operasyon yapılıp, Devrimci Karargâh adlı bir örgüt ile ilişkilendirilerek temsilci ve genel başkan düzeyindeki insanların tutuklanması gibi olaylar beni düşündürüyor.

Hukukçu değilim ama hukuka, hukukun üstünlüğü ilkesine ve hukuk devletine inanırım. Ancak son yıllarda “Ergenekon” operasyonları ile başlayan, KCK, SDP-TÖP ve Hanefi Avcı operasyonlarıyla devam eden süreçte, iletişimin tespiti ve gizli tanık ifadeleriyle temellendirilen davalar, hukuka olan inancımı sorgulamama neden oluyor. (Bu arada bu davalarla ilgili bilgilerimin basına yansıdığı kadar olduğunu da eklemem gerekiyor.) Şöyle ki; Türk hukukunda “tutuklama” bir tedbirdir.

Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 100. maddesinde tutuklama nedenleri sayılmıştır. Bu nedenler özetle; (1) Kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların ve bir tutuklama nedeninin bulunması… (2) Şüpheli veya sanığın kaçması, saklanması veya kaçacağı şüphesini uyandıran somut olgular bulunması. Şüpheli veya sanığın davranışları; Delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme, tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapılması girişiminde bulunma, hususlarında kuvvetli şüphe oluşturması. (3) Bazı suçların işlendiği hususunda kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı halinde, tutuklama nedeni var sayılabilir. (Bu suçların neler olduğu kanunda sayılmıştır.)

Ergenekon, Hanefi Avcı, KCK operasyonları, SDP ve TÖP’na yapılan operasyonlarda verilen tutuklama kararlarının, CMK’nda sayılan tutuklama gerekçelerine uygun olup olmadığı, bu davaların dosyalarında, iletişimin tespiti ve gizli tanık ifadeleri dışında başka delillerin olup olmadığı konusunda da somut bir bilgi yok. Ancak, bu davalar kamuoyuna yansıdığı kadarıyla kamu vicdanında olması gereken hukuksal yere henüz oturmadı. Kamu vicdanını yaralamaya devam ediyor. Ergenekon operasyonu hariç, diğer operasyonların, anayasa referandumu sonrasında gündeme gelmesi, zihnimde bu operasyonların hukuksal gerekçelerinin dışında başka gerekçelerle yapıldığı konusunda da şüpheler oluşturuyor. Acaba liberallerin ve sol liberallerin referandumda “yetmez ama evet” diyerek “ileri demokrasi” dedikleri rejime adım mı attık? Ömrü boyunca sola karşı mücadele ettiğini söyleyen Hanefi Avcı’yı, şiddeti kullanan bir sol örgüte yardım ve yataklık etmekle suçlamak, yasal birer siyasal parti olan BDP, SDP ve TÖP yöneticilerini, silahlı sol örgütlerle irtibatlandırmak, herhalde “ileri demokrasi” de olabilecek bir şey. “İleri demokrasi” buysa, kalsın! Ben varolan demokrasiye razıyım!
 
Toplam blog
: 223
: 700
Kayıt tarihi
: 04.01.08
 
 

Gaziantep' te öğretmen olarak görev yapmaktayım. Son olarak Eğitim Yönetimi, Teftişi, Planlaması ..