İlginç olay

Bu gün Milliyet Gazetesinde küçücük ama çok ilginç bir haber dikkatimi çekti.

Bu kısacık ama özünde çok manalar içeren haberi birlikte değerlendirelim ve sonra aynı konuyu bizim ülkemize yorumlayalım.

Bakın bu haber nasıl bir habircikmiş!

Olay Çin'in Fuqing şehrinde gerçekleşmiş.

Xu adındaki komşusuna üç yıl önce borç para veren Huang isimli Çinli adam, parasını geri alabilmek için komşusu Xu'nun evine gitmiş.

Kapıyı açan Xu, kesinlikle böyle bir borç almadığını iddia ederek Huang'ı evinden kovmuş.

Komşusunun bu borcu kendisinden yakın arkadaşının düğünü için aldığını belirten Huang, Xu'ya eğer tüm komşularının önünde Tanrı'ya gönülden yemin ederse Xu'nun borcundan feragat edebileceğini söylemiş.

Xu da Huang'ın isteğini yerine getirerek Tanrı'ya bu borcu almadığına dair yemin etmiş.

Tam yemin ettiği sırada Xu gökten gelen garip bir ışıkla çarpılmış.

Tüm komşularının önünde ilginç bir şekilde yere düşen Xu hastaneye zor yetiştirilmiş.

Doktorlar tedavisi için yoğun çaba harcıyorlarmış.

Düşünsenize aynı olaylar bizim ülkemizde de oluyor.

Ne bir idareci, ne bir politikacı, nede bir yüksek bürokrat kalırdı.

Haydi, hepsi birden hastanenin yoğun bakımına!

Önce Politikacılar;

Bu zamana kadar halka neler vaat etmediler ki!

Ankara’ya Deniz bile getirdiler!

Bu güne kadar hizmette hiç sınır olmadı!

Her hizmet halk için yapıldı!

İktidara gelmeden, dokunulmazlıkların kalkacağına dair verilen vaatler!

Parlamenter olup, meclise girerken edilen yeminler ve sonra yapılanlar!

Alimallah bu vekillerimiz Çin de olsalardı! Çoğu hastanedeydi!
Birde komşudan, akrabadan veya yakın arkadaşlardan alınıp, sonra inkâr edilen borçlar!

Bu kez hastanelerde yer kalmamıştı!

Ya ülkeye yön verdiklerini iddia eden yüksek bürokratların, devlet adına değil de, iktidara yaranmak için yaptıkları yalakalıklar ve yalanlar!

Hastanelerde yer kalmadığı için onlar da mezarlıklara taşınırdı her halde!

Daha kimleri sayabiliriz ki. Saymakla bitmiyor.

Bir ülkenin geleceği, yalanlar üzerine kurulabilir mi?

En basit örneklerinden birisi! Enflasyon rakamları. Açıklananın en az dört katı daha yüksek.

Bir örnek daha verelim. TÜİK’in açıkladığı açlık sınırı rakamları. Ne yani Türkiye’nin bu durumunda, 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 255YTL olabilir mi?

Bu TÜİK Başkan Vekiline vereceksin 65YTL para. Bununla bir ay yaşa ve sonra yanıma gel!

O zaman Çin’deki gibi bir olay olmasa bile TÜİK Başkanvekili bu bir ay içinde açlıktan ölmüş veya çan çekişiyor olurdu her halde!

Örnekler vermekle bitmiyor!

Birisini yazıyorsun, arkasından öteki geliyor.

Son bir örnekle yazımızı bitirelim. Yanan ormanların yerlerine orman dikilmek yerine, daha sonra Turizm sektöründe faaliyet gösteren Holdinglere, turistik tesis yapılmak üzere tahsis edildiği görsel verilerle ortaya konulmasına rağmen, Turizm Bakanı ve Orman Bakanı çıkıp bu haberleri yalanlayabiliyorlar.

Aman ha Çin’deki gibi olursunuz alimallah!