İlişkiler üzerine

http://melis-in.blogspot.com/ 

Dün bir arkadaşımla kadın erkek ilişkileri üzerine konuşuyorduk. Eee 2 kadın olunca konu mutlaka o kısma da geliyor :)

Erkekler Mars'dan Kadınlar Venüs'den, erkekler ne ister, kadınlar ne bekler, aslında ortada suçlu yok, farklıyız noktasına geldik tabi ki...

Ama bir de ilişkide mutlu olmak için yine de olmazsa olmaz bazı şeyler vardır değil mi? Farklılıklarımızı kabul etmemiz sadece bazı uyumsuzlukları tolere edebilmemizi sağlıyor da tek başına mutluluğun anahtarı olmuyor.

İşte orada söylediğimiz ilk cümle "İKİ İNSANIN AYNI DİLİ KONUŞABİLMESİ" oldu. Hatta bunun ötesinde aynı duyguları paylaşabilmesi.

Ve orada arkadaşım öyle güzel bir şey dedi ki beynimde şimşekler çaktı: İKİ KİŞİNİN HAYALLERİ AYNI OLACAK.

Bunu tek bir hayal deyip sınırlandırmayın. Aynı kaygıları olacak, anarşistse ikisi de anarşist olacak, dünyayı gezmekse  ikisi birden gezmek isteyecek, bir şeyleri değiştirmekse yine tek kişinin hayali olmayacak bu. Biri harcamak isterken diğeri biriktirmek istemeyecek mesela. Biri çocuk istemezken diğeri isterim demeyecek.

Bize öğretilen mutlaka iki tarafın birbirini bastırması değil miydi oysa? Sivri yanları törpülemek. Kim demiş bu doğru veya mutlak doğru diye. Kim kimi inandırabilmiş, vazgeçirebilmiş bu hayatta.

Belki o sivri yanlar olması gereken hayatta, ilişkide. Çünkü aynı dili konuşmayınca her iki sivri taraf pek törpülenmiyor ortada. Gereksiz bir mücadele, haklılık kavgası, anlatma, açıklama ama anlaşılamama.

Aynı dili konuşmadıkça bu anlaşamama, anlaşılamama hali hep sürüp gidecek üstelik.

İki taraf en iyi duygularıyla gelmeye çalışsa da bir yerden sonra tıkanacak. Çünkü hayallerimizi gerçekleştirmek için pek çok mücadele edilecek alan varken bir bakmışız ki ilk mücadelemiz karşımızdaki kadın veya erkeği "ikna" mücadelesi olacak.

Heyecanımızı, kaygımızı, arayışımızı anlattığımızda  aynı hisleri paylaşan parlayan gözler değil de, "bu ne ya, neden, ne gereği var, nasıl olacak" tarzı kaygılı, anlamayarak bakan bir çift göz gördüğünüzde mücadelenizin daha zor olduğunu anlayacaksınız.

Yanınızda sizi destekleyecek, aynı yolda yürüyecek bir arkadaşınız, yoldaşınız olmayacak. YALNIZ olacaksınız bu yolda. Siz düştüğünüzde, bazen vazgeçme noktasına geldiğinizde sizi arkadan itecek bir güç, destek bulamayacak, aksine zaten sizin heyecanınızı paylaşmayan bir insanın umursamazlığını göreceksiniz.

Bir ilişkinin başlangıcı tek bir bakışa, aşka, tutkuya bakabilirken, asıl olan bir ilişkinin sürebilmesi değil midir hayatta?

İşte bunun için olması gereken de aynı duyguların paylaşılması, aynı dilin konuşulması, aynı heyecanın, hayallerin varlığıdır. Bu ayrıca kişileri özgür ve mutlu kılacak bir hayatın da olmazsa olmazıdır.

Bir ilişkiyi GERÇEK yapacak, kişilere katkı sağlayacak, mutlu edecek ve yalnız olmadığını hissettirecek ortak paydalarla bu yola başlamanız dileğiyle...