- Kategori
- Kitap
İlk defa bir kitabın içine girdim
Uzun süreden beri yazı yazmaktayım.
“Türkçemin ve genel kültürümün” zayıf ilan edildiği günden beri yazmaktayım.
Yazdıklarımdan bir seçki oluşturulsa, en az üç kitap olur.
Yazdığım gazetemin patronu, bana bir kitap yapacak, sözü var bana.
Nedense, ortada ne kitap var, nede başka bir şey.
Bir köşe verdiler bana, yazıyorum.
Parayla yazmadığım için kendimi birazcık “yazar” görüyorum.
Eğer para alarak yazsaydım, adım “yazıcı” olurdu.
Bu “yazıcı” kelimesinin anlamını, Milliyet Blog yazarlarından “U.Kesici’den” öğrendim.
Sahi, benim kitap ne zaman basılacak, sevgili kardeşim İlker Ülker?
Kitapsız kitapsız dolaşmak, iyi bir şey değil(!)
*
İlk defa bir kitabın içine girdim.
Kitabın adı, ”bana şiirden ellerini uzat”
Van’da bir deprem oldu.
Herkes elinden geldiğince, depremzedelere yardım etti.
Sivas’ta yayınlanan “Poyraz Edebiyat Dergisi” editörü Yusuf BAL’dan bir e-posta aldım.
Sayın Bal, bir şiir antolojisi yapmak istediğini, kitabın gelirinin de depremzedelere gönderileceğini belirtip dört şiir istedi benden.
Bende dört şiir gönderdim. 50 şairin şiirlerinin yer aldığı, ”bana şiirden ellerini uzat” isimli şiir kitabı, Ocak 2012 tarihinde yayınlandı.
Şiirleri yayına hazırlayıp, kapak tasarımını da yapan şair Yusuf BAL, sadece parayla pulla değil, edebiyatla da, şiirle de yardım yapılabileceğini göstermiş oldu bizlere.
Depremzedelere hem kitap gönderdi, hem de kitabın gelirini bağışladı.
Kitabın sunuş bölümünü de, yine bir şair arkadaş yazdı.
Şair arkadaşımız “İlkay Coşkun” şöyle bitirmiş sunuşunu.
“Soğuk kış günlerinde depremle maruz kalmış bir yanımız. Kâbuslarla uyumaya çalışırken bir yanımız; şiirlerimizle, mısralarımızla, özümüzle, kimliğimizle ve insanlığımızla; destek olmaya karar verdik. Eli kalem tutan şair dostlarımız teveccüh gösterdiler. Kışın en çetin zamanlarında, sıcağa hasret, güneşe hasret insanımız için biz olmanın çabasıdır arzulanan.”
Bende dört şiirimle, ilk defa bir kitabın içine girdim.
Bu kitabın adı da, ”bana şiirden ellerini uzat”
*
Yusuf Bal, farklı bir şair.
Şiirlerini bir kilimin nakışları gibi yerleştiriyor kitabın sayfalarına.
Kelimeleri öyle bir seçiyor ki; şiirin gücüne güç katıyor.1975 yılında Sivas’ta doğan şair, 1999 yılında Ortadoğu Teknik Üniversitesi Biyoloji Öğretmenliği bölümü mezunu. Şiirleri Poyraz, Mortaka, Varlık, Temrin, Yolcu, Göç, Ayvakti, Sızıntı, Sınır, Ihlamur, Müsvedde; Hürriyet Gösteri Sanat Dergisi ve Kuyu dergilerinde yayınlanan şairin, Kasım 2011 tarihinde yayınlanan, “ücraişlem” şiir kitabını okursanız, şiiri yeniden keşfedersiniz.
*
Çanakkale’de şair var mı?
Var.
Şairler var.
Var da, kimse birbirinin farkında değil.
Çanakkale’de şiir geceleri düzenleniyor. Çeşitli illerden şairler katılıyor geceye. Çanakkale’den iki şair göremezsiniz.
Ben çoğunlukla teveccüh gösterip kenardan bakıyorum. Bakıyorum da okunan şiirleri duyunca da, hiç hoşuma gitmiyor.
Geçelim bunları.
*
Şimdi de içine girdiğim kitaptan iki şiir yazayım sizlere.
Manisa/Alaşehir’den Neşe Akgündüz’ün şiiri.
Yalnız Bayram
Yalnız bir bayramdı
Soğuk bir karakış
Bir serçe kumrunun kanadında
Ötemediler telgraf tellerin de
Esen buz gibi bir yel
Sokağın tam ortasında oynaşan bir çalı
Kırık kanatlar alamazdı
Üst balkonda küçük kırmızı ayakkabı
Çamurdan mı kardan mı?
Ters kapalı
*
Çanakkale/Yenice’den Sevil Sungur’un bir şiiri.
OĞLUM
Özledim diyorsun gözlerin yaşlı
Sanma sensizlik yakmıyor oğlum
Ah üzüm gözlü ah karakaşlı
Annende az nöbet tutmuyor oğlum
*
Odana dokunmadım öylece hem de
Baktıkça gülümsüyorsun pencerende
Önümüz bayram doğum gününde
Kalbim durmuş gibi atmıyor oğlum
*
Bazen anne diye ses duyduğumda
Canım diye kalkarım uykularımda
Bir haber alsam korkularımda
Bıçaklar köreliyor batmıyor oğlum
*
Bilirsin bitecek şafak sökmekte
Her evlat bu yola gelip gitmekte
Yalnız değilsin bin bir Mehmet’le
Tek annen yollara bakmıyor oğlum
*
Günler su gibi geçse de ele
Nasıl gün sayılır bana sor hele
Yaşam umudumsun varlığın bile
Dükkân evlat sevgisi satmıyor oğlum
*
Geçmez boğazımdan sevdiğin yemek
Kolay mı gün sayıp yolun beklemek
Askersin bi tanem düşün ne demek
Herkes bu gururu tatmıyor oğlum
Benim yazdığım "Girdim" şiirinin son kıtası.
“ODABAŞI ben bir kördüm
Neye bakıp neyi gördüm
Kendime bir koza ördüm
İpeğin bezine girdim.”
Ben bütün şairlerin ve şiirlerin önünde susarım.
“bana şiirden ellerini uzat” dediler.
Uzattım.
Hem de dört elimi.
Bir şiir kitabının içine girdim.