Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Temmuz '12

 
Kategori
Eğitim
 

İlköğretim okulları haftalık ders çizelgesinin değerelendirilmesi

4+4+4 Kesintili Eğitim Yasasının yürürlüğe girmesiyle birlikte değiştirilmesi gereken konulardan biri de İlköğretim Kurumları (İlkokul ve Ortaokul) Haftalık Ders Çizelgesinin MEB Talim ve Terbiye Kurulunun 25/06/2012 tarih ve 69 sayılı kararıyla, 2012-2013 Eğitim ve Öğretim yılında, ilköğretim kurumlarında okutulacak haftalık ders çizelgesi belirlendi.

Haftalık ders çizelgesini ayrıntılı olarak değerlendirmeye geçmeden önce belirtilmesi gereken en önemli husus; özellikle ortaokulda ilk kez uygulamaya konulan seçmeli ders paketlerinin kamuoyunda, anlamının dışında olacak bir şekilde tartışılmasıdır. Şöyle ki; Ortaokullarda okutulacak olan seçmeli ders paketleri biri dışında çokça tartışılmadı, gündeme gelmedi. En çok tartışılan bu paket bilindiği gibi “Din, Ahlak ve Değerler Eğitimi” paketidir. 5,6,7, ve 8.sınıflarda haftada 6 saat olarak belirlenen bu seçmeli ders paketi, hem kanun koyucu, hem de kamuoyunca, sanki 28 Şubat darbesiyle yürürlüğe konulan 8 yıllık kesintisiz eğitimin rövanşı alınıyormuş gibi algılandı. Hâlbuki haftalık ders çizelgesindeki diğer seçmeli dersler incelendiğinde, bu paketin yanında, velilere ve öğrencilere, gerçekten de zekâ türlerine uygun seçeneklerin sunulduğu görülecektir.

Gardner’in “Çoklu Zeka Kuramı”na göre, insanda bulunan zeka, 8 ana gruba ayrılır:

-Mantıksal Matematiksel Zeka

-Sözel-Dilsel Zeka

-Görsel Zeka

-İçsel Zeka

-Sosyal-Kişiler Arası Zeka

-Müziksel-Ritmik Zeka

-Doğa Zekası

-Kinestetik-Bedensel Zeka.

Her zeka grubunun kendine özgü özellikleri vardır ve eğitimciler ile velilerin en büyük sorumluluğu, çocukların bu zeka türlerine uygun eğitim almalarını sağlamalarıdır.

Seçmeli ders paketleri bu kurama uygun eğitimin verilmesi anlamında bir ilk adım niteliğindedir.

Örneğin; Mantıksal-matematiksel zekaya sahip bir çocuk, “Fen Bilimleri ve Matematik paketini”, “Görsel, Müziksel ve Ritmik Zekaya” sahip bir çocuk, “Sanat ve Spor Paketini” seçebilecektir.

Örnekleri diğer zekâ türleri için de çoğaltmak mümkün.

Çizelgede seçmeli ders paketleri ve bu paketler içinde yer verilen alanlar şöyle belirlenmiş:

1-Din, Ahlak ve Değerler Paketi:“Kur’an-ı Kerim”, “Hz.Muhammed’in Hayatı” ve “Temel Dini Bilgiler.”

2-Dil ve Anlatım Paketi:“Okuma Becerileri”, “Yazarlık ve Yazma Becerileri”, “Yaşayan Diller ve Lehçeler” ve “İletişim ve Sunum Becerileri.”

3-Yabancı Dil Paketi:“Bakanlar Kurulu Kararı ile kabul edilen diller.”

4-Fen Bilimleri ve Matematik Paketi:“Bilim Uygulamaları”, “Matematik Uygulamaları”, “Çevre ve Bilim” ve “Bilişim Teknolojileri ve Yazılım.”

5-Sanat ve Spor Paketi:“Görsel Sanatlar”, “Müzik”, “Spor ve Fiziki Etkinlikler”, “Drama” ve “Zeka Oyunları.”

6-Sosyal Bilimler Paketi:“Halk Kültürü”, “Medya Okuryazarlığı”, “Hukuk ve Adalet” ve “Düşünme Eğitimi.

5 ve 6.sınıflarda 28, 7 ve 8.sınıflarda 29 saati zorunlu, 8 saati de seçmeli olmak üzere toplam 36-37 saat haftalık ders yükü belirlenmiş. Bu kadar fazla haftalık ders saatinin kimi sorunlara neden olacağı düşünülse bile, seçenekleri sunulmuş olması olumlu bir değişikliktir.

8 yıllık kesintisiz ilköğretim uygulamasında, her zekâ türünde öğrenciye aynı derslerin 8 yıl boyunca okutulması sonucu başarısız kuşakların ortaya çıkması, seçmeli ders paketlerinin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.

Bundan sonra yapılması gereken değişiklik, ortaokuldan sonra girilecek seçme ve değerlendirme sınavlarını, ya katsayı yoluyla, ya da farklı soru seçenekleri yoluyla, seçmeli ders paketlerine göre düzenlemektir. Yani seçmeli ders paketlerini seçen öğrencileri, bu pakete uygun lise türlerine yönlendirmektir.

Bu değerlendirmeden sonra haftalık ders çizelgesinin detaylı değerlendirilmesine geçebiliriz.

İlk göze çarpan değişiklik, ilkokulda Türkçe dersinin haftalık ders saati sayısının 1 saat azaltılması ve Matematik dersinin haftalık ders saati sayısının 1 saat arttırılmasıdır. Türkçe ders saatinin azaltılması olumsuz, matematik ders saati sayısının arttırılması olumlu bir değişikliktir.

İkinci değişiklik, ilkokulda Beden Eğitimi derslerinin kaldırılması ve Müzik ile Görsel Sanatlar derslerinin haftalık ders saati sayısının, hem ilkokulda hem de ortaokulda, 2 saatten, 1 saate indirilmesidir.

Bu değişikliğin nedenini anlamak mümkün değildir.

Beden Eğitimi, Müzik ve Görsel sanatlar dersleri, belirli bir program temelinde okutulan, eğitimin sonunda amaç ve hedefleri olan, öğrenciye sistemli davranış kazandıran derslerdir. Bu derslerin kaldırılması ve ders saati sayısının azaltılması bu amaç ve hedeflere ulaşılmasında olumsuz bir etken olacaktır.

Bu derslerde uygulanan programların, yeni ders çizelgesinde “Oyun ve Fiziki Etkinlikler” ya da “Serbest Etkinlikler” derslerinde uygulanacağı söylenebilir. Ancak “Serbest Etkinlikler” derslerinin uygulamasından çıkan sonuç hiç de beklendiği gibi olmamıştır. Sadece derslerde işlenecek konu başlıklarının olduğu Serbest Etkinlikler dersi uygulamada, sınıf öğretmenlerimiz tarafından, diğer derslerdeki eksikliklerinin giderildiği derslere dönüştürülmüştür.

Üçüncü değişiklik, ya da eksiklik diyelim, rehberlik ve kulüp çalışmalarının nasıl yapılacağı. Daha önce “Serbest Etkinlikler” ders saatlerinde yapılan bu çalışmalar, Serbest Etkinlikler dersinin seçmeli ders haline getirilmesiyle, yeni çizelgede yer almamıştır. Sadece 8.sınıfta konulan “Rehberlik ve Kariyer Planlama” dersi hem yetersiz olacak, hem de 1-7 sınıflarda uygulanmayan bir ders olacaktır. Ayrıca, ortaokulda seçmeli ders paketleriyle karşılaşacak olan bir ilkokul öğrencisi rehberlik ve yönlendirme olmadan, bu alanlara nasıl yönelecektir. Seçmeli ders paketlerinin seçimi işi öğrencinin ilgisi, yeteneği ve zekâ türüne göre değil de, okul ve veli yönlendirmesi sonucu olursa, bu paketlerden hedeflenen amaçlara ulaşılabilir mi?

Dördüncü değişiklik, 4.sınıf programına konulan “İnsan Hakları, Yurttaşlık ve Demokrasi” dersleridir. Haftada 2 saat olması planlanan bu derslerin içeriği henüz belli değildir. Ancak soyut kavramlar olduğu gün gibi açık olan insan hakları, yurttaşlık ve demokrasi gibi kavramlardan oluşacak bir dersi, somut kavramlar aşamasında olan 4.sınıf öğrencilerine vermek sanırım uygun olmayacaktır. Ders çizelgesinde bu dersin yeri 8.sınıf olmalıdır.

Yabancı dil derslerinin 2.sınıfa kadar inmesi olumlu fakat sınıf öğretmenlerini bu alanda yetiştirmeden yapılacak uygulama eksik olacaktır. Çünkü yapılan açıklamalardan, ilkokulda derslerin tümüne sınıf öğretmenlerinin gireceği anlaşılmaktadır. Bu nedenle Yabancı Dil derslerine sınıf öğretmenlerinin hazırlıksız girmesi sözkonusu olacaktır.

İlkokulda haftalık ders yükünün azaltılması için seçmeli hale getirilen “Serbest Etkinlikler” dersleri, anlamına uygun olarak uygulandığında çocuğa çeşitli becerilerin kazandırıldığı derslerdir. Bu derslerin zorunlu olmaktan çıkarılması ilkokulda bir bütün olarak değerlendirilen öğrencilerin, bu dersleri almamasıyla bir boşluk oluşacaktır. Örneğin, Serbest Etkinlikler dersinin bir saatinde satranç öğrenen öğrenciler, bu dersi almayan öğrencilerden bir adım önde olacaktır. Ya da kitap okuma etkinliğine katılmayan bir öğrencide, diğer öğrencilere göre eksiklik olacaktır. Serbest Etkinlikler dersinin seçmeli hale getirilmesi eğer sınıf öğretmenlerinin ek ders saatlerini azaltmak amaçlıysa, bu yoldan bir an önce vazgeçilmelidir. Çünkü ilkokulda, sınıftan ve arkadaşlarından ayrı kalmak bir öğrenci için en olumsuz durumdur.

Bir örnek vereyim.

Haftada bir saat uygulanmakta olan sosyal kulüp çalışmalarına öğrencileri gönderirken çok zorlanıyoruz. Hatta 1.sınıf öğrencileri başka bir sınıfa ve başka bir öğretmene giderken resmen ağlıyorlar. Şimdi serbest etkinlikler dersinde okuldan alınacak bir öğrenci hangi psikoloji içinde olacaktır. Arkadaşları oyun oynarken, kitap okurken, film izlerken, kendisi de sınıfta olmak isteyecektir.

Örnekleri çoğaltmak mümkün.

En önemli sorunlardan biri de esnekleştirilen ve arttırılan ders saatleriyle birlikte ortaya çıkacak olan derslik sayısı açığı, birçok okulun hem ilkokul hem de ortaokul olarak belirlenmesiyle çakışacak olan ders saatleridir.

Sözgelimi, hem ilkokul hem de ortaokul olarak belirlenen bir okulda, ortaokul sabahçı olacağın göre, seçmeli ders paketleriyle birlikte 36-37 saate çıkan dersler günlük ortalama 7 saate denk düşmektedir. Sabah, kısa gün veya uzun gün zaman dilimine göre derslere 06:40/07:20’de başlayan öğrenciler, ilkokul öğrencilerinin derslere geç başlamasına neden olacak, geç başlayan dersler geç bitecek, okul çıkışı yaklaşık 1 saat geç olacaktır. 5-9 yaş öğrencilerinin zaman dilimine göre 18:00/19:00’da eve dönmelerine yol açacaktır. Servis, ulaşım sorunlarını da işin içine kattığımızda, çözülmesi zor problemler ortaya çıkacaktır.

Bütün bu değerlendirmelerin yanında, değişen ders saatlerinden dolayı, norm fazlası durumuna düşecek öğretmen ve idarecileri de unutmamak gerekiyor. Yıllarca köy okullarında ve kenar mahallelerde çalışarak (Köy okullarını ve kenar mahallelerdeki okulları küçümsemiyorum ama) meslek hayatının son dönemlerine gelmiş öğretmen ve idarecilerin yeniden o okullara dönmesi zor olacaktır. Çünkü mesleki açıdan heyecanını yitirmiş, ekonomik nedenlerle çalışmak zorunda olan bu öğretmenlerin, daha fazla idealizm gerektiren köy ve kenar mahalle okullarına katacağı çok fazla bir katkı olmayacaktır.

MEB Talim ve Terbiye Kurulunun Kararının ekinde bulunan açıklamalar da, yazımdaki bir çok soruyu cevaplamaktan uzaktır. Bakanlığın bu çizelgeyi yayınladıktan sonra geri alması ya da getirilen eleştiriler doğrultusunda revize etmesini beklemiyorum. Çünkü 4+4+4 eğitim yasasının hazırlanış, meclise getiriliş ve kabul edilme süreci gözönüne alındığında, yasa koyucunun katılım konusunda çok da kaygısının olmadığı görülecektir.

Ancak, kanun koyucunun, toplum için çok önemli olduğunu düşündüğüm bu düzenlemeleri, özellikle “Eğitim Kamuoyu” tarafından dile getirilen eleştiriler doğrultusunda değerlendirmesini ve gözden geçirmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü eğitim bir toplumun geleceğinin nasıl olacağını belirleyen en önemli faktördür.

Bu nedenle, henüz vakit varken, eğitim sistemi bir yap-boz tahtası olmadan, deneme-yanılma yoluyla doğruları bulacağımıza; akıl, bilim, deneyim ve tecrübelerimiz gözönüne alınarak, eleştirileri de değerlendirerek “Sıfır Hata” ile yolumuza devam etmeliyiz.

Bu bizim çocuklarımıza karşı olan en önemli sorumluluğumuzdur.

 
Toplam blog
: 223
: 700
Kayıt tarihi
: 04.01.08
 
 

Gaziantep' te öğretmen olarak görev yapmaktayım. Son olarak Eğitim Yönetimi, Teftişi, Planlaması ..