İnfertilite nedir?

İnfertilite (kısırlık), uzun süre düzenli ve korumasız cinsel ilişki yaşadığınız halde gebe kalamama durumuna verilen isimdir. Infertilite (kısırlık) aynı zamanda biyolojik olarak gebe hamile kalmanın ya da hamileliğe sebebiyet vermenin imkansız olduğu durumlada verilen addır. Pek çok doktor 12 ay boyunca korumasız ve düzenli olarak ilişki yaşandığı halde hamile kalamayan kadınlara kısır ya da infertil teşhisi koyar. Amerika’daki Mayo Klinik’in araştırmasına göre infertilite durumlarının %20 si erkek, %40-%50si kadın, %30-%40ı ise hem erkek hem kadın kaynaklı problemlerden meydana geliyor.
Yine aynı araştırmanın Avrupa, Kuzey Amerika’dan aldığı sonuçlarına göre bir yıl boyunca korumasız ilişkide bulunan çiftlerin %85i hamile kalıyor. İngiltere’den alınan sonuçlar ise şöyle: Çiftlerin:

- %20si 1 ay içinde
- %70i 6 ay içinde
- %85i 12 ay içinde
- %90ı 18 ay içinde
- %95i 24 ay içinde

hamile kalıyor. Bu sonuçların Türkiye için çok farklı olması için hiçbir neden yok. Asıl çıkarılacak sonuç şudur ki 1 sene içinde hamile kalmamanız durumunda doktora gittiğinizde size infertilite teşhisi konmasına rağmen sonraki aylar içinde hamile kalma olasılığınız hiç de düşük değil. O yüzden İngiltere’deki doktorlar 2 yıl geçmeden hastalarına infertilite teşhisi koymazlar. Benim bu konudaki düşüncem de eğer 32 yaşın altındaysanız doktorunuzla görüşmek için 2 yıl beklemenizin isabetli olacağı yönünde. 32. Yaştan sonra kadının fertilitesi azalmaya başladığı için 1 yıl denedikten sonra bir uzmanla görüşmek doğru olur.

Biyolojik ya da tıbbi bir neden olmadığı halde infertilite yaşıyorsanız bunun farkında olmadığınız pek çok nedeni olabilir. Yukarıda bahsettiğim gibi ileri yaş bunlardan biri. Diğerleri ise yanlış beslenme sigara kullanımı, aşırı alkol kullanımı, obezite ya da normalin üstünde kilo, vitamin ve/veya mineral eksikliği, egzersiz yapmamak, aşırı egzersiz yapmak, cinsel hastalıklar, kimyasal maddelerle fazla haşır neşir olmak ve strestir. Bütün bunlardan ayrıntılarıyla ilgili konularda bahsediyorum.

Yukarıda da değindiğim gibi infertiliteden bahsederken hem kadın hem de erkek kaynaklı problemleri dikkate almak lazım. Bu ikisi arasındaki en büyük fark kadın kaynaklı infertilitenin nedenlerinin erkeğinkine kıyasla çok daha fazla olmasıdır. Erkek kaynaklı sorunları tek bir sayfaya sığdırabilecekken kadınan bahsederken sonu gelmeyecek bir konuşmaya girebiliriz. Tabii ki bunun nedeni kadının üreme sisteminin erkeğinkinden çok daha komplike ve ayrıntılı olması. Üremeyi sağlamak için birlikte çalışan hormonların ve organların tek bir tanesinin görevini doğru yapmaması infertilite gibi ağır bir sonuç doğurabilir.