Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Ocak '17

 
Kategori
Dil Eğitimi
 

İngilizce Öğretmeni Kalitesi

SAYIN CUMHURBAŞKANIMA,
 
SAYIN BAŞBAKANIMA,
 
Sayın Milli Eğitim Bakanıma,
 
Sayın YÖK Başkanıma Açık Mektup..
 
...
 
Türkiye olarak İngilizce bilen, araştıran, üreten, paylaşan, sorumluluk alan, yenilikçi İngilizce öğretmenleri yetiştiremiyor muyuz, halen görev başındakileri denetleyemiyor muyuz neden çünkü ingilizce öğretmenini denetleyecek donanımlı ingilizce uzmanı yok mu.
 
İngilizce bilmeyen ingilizce öğretmenleri mi mezun ediliyor, okullarda görev yapıyor, kimin ingilizce bilip bilmediği bile belli değil mi.
 
İNGİLİZCE ÖĞRETMENLERİNİ DENETLEYECEK BİR KURUM YOK MU SAYIN BAKANIM..!
 
Önüne gelen nasıl olur da 16 yıl sahte ingilizce öğretmenliği yapar ve meb'e bağlı bir okulda görev verilir, bunu tespit edecek bir sistemimiz neden yok, Milli Eğitim bunu nasıl gözden kaçırır ve yıllarca bu kişi nasıl olur da hangi bilgisiyle öğretmenlik yapar. Hiçbir okul müdürü, ingilizce öğretmeni şüphelenmedi mi bu sahtekardan, hiç mi kimse sorgulamadı bu kadının İngilizcesini, okul müdürü hiç mi dersine girmedi, bu sahtekar hiç mi hizmet içine alınmadı, semirnerlere çağrılmadı. Hiç mi tercüme görevi verilmedi bu sahtekara. Yani bu sahtekarın İngilizce bilmediğini 16 yıl boyunca ortaya çıkaracak hiç kimsesi yok muydu Milli Eğitimin. Bunu nasıl tespit edemeyiz. Milli Eğitimde İngilizce Bilen YOK mu, İngilizce öğretmeninin ne bilip bilmediğini kontrol edecek mekanizma yok mu SAYIN BAKANIM, öğrencilerinizi kime emanet ettiğinizi nasıl biliyorsunuz, nasıl olur veriyorsunuz! Ya o SAHTEKAR kendisini ihbar etmeseydi ne olacaktı, 16 yıl boyunca hangi bilgiyle öğrenci yetiştirdi bu sahtekar, telafisi var mı o geçen zamanın ve yanlış öğretilenlerin!
 
CNN TÜRK - SAHTE İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ VİCDAN YAPTI KENDİNİ İHBAR ETTİ..!
 
Peki ya ihbar etmeseydi, Milli Eğitimin bu sahtekarı yakalayacak tespit edecek bir sistemi yok muydu, sanırım ve maalesef yokmuş, olsaydı bunlar yaşanmazdı, acaba hala aramızda ne kadar bu tip ingilizce öğretmenleri var! Nereden bileceğiz olmadığını, peki yok diyelim, bu ingilizce öğretmenlerinin ingilizce bilip bilmediğini nasıl bileceğiz, bilmiyor desek mezun ettiği üniversiteyi kapatman lazım eğitim veremiyor diye, biliyor desek o zaman bu ülke evladı neden ingilizce bilmiyor, ingilizce öğretmenleri mi öğretemiyor yoksa Türk halkı mı öğrenemiyor!
 
..
 
Kısacası İngilizce bilmeyen, kulaktan dolma bilgilerle öğrenen, varsa yoksa dil bilgisine önem veren, okumayan, araştırmayan, kendini geliştirmeyen, üretemeyen, yorum yapamayan, konuşamayan, dinlediğini anlayamayan, yazma becerisi olmayan, kelime ve telaffuz bilgileri çok ama çok zayıf İNGİLİZCE ÖĞRETMENLERİ mi mezun ediliyor.
 
Bu öğretmenlerle Türkiye'nin geleceğini inşa etmek gerçekten zor, yıllardır yapılan bu hatadan da dönülmüyor, peki bu yanlışa kim dur diyecek. Biz Türkiye olarak ÜNİVERSİTELERİMİZİN İngilizce öğretmenliği bölümlerinde NEDEN doğru dürüst kaliteli ve nitelikli İngilizce öğretmeni olacak gençler yetiştiremiyoruz.
 
Bazı gençler çıkıyor diyor ki ben Odtu Boğaziçi öğretmenlik hariç herhangi bir branştan mezun oldum ve İngilizcem gayet iyi. Hatta öğretmenlik bile yapabilirim.
 
Kardeşim, sen üniversitende ingilizce gördünse gel o zaman ben seni komple bir denemeye tabi tutayım, sınav yapayım, kelime bilgini ölçeyim, telaffuzuna bakayım, kullandığın kelimeler hakkında soru sorayım vs.. İşte o zaman senin bu dili detaylı ve yeterli öğrenmediğin sadece o hazırlık sınıfını veya okulu geçmek için ezberlemediğini bileceğiz.
 
Öğretmenlik için yetişen genç en azından kelimelerin yapılarını biliyor. Odtu, Boğaziçi ve diğer üniversitelerin öğretmenlik harici bölümlerinden mezunlar maalesef bunlar da MEB bünyesinde öğretmenlik yapıyorlar, öğretmenlik bile okumadan. Gerçi İngilizce öğretmenliği okuyanları da görüyoruz.
 
Başka bir sorun; Almanca, Fransızca vb.. öğretmeni olan arkadaşımın İngilizce branşına geçmesi. Bu arkadaşlarımı da görüyorum, İngilizce'yi doğru düzgün telaffuz bile edemiyor ve Türkiye'de her okulda görev yapıyor. Onun öğrettiği İngilizceden ne hayır gelir.
 
Açık öğretim okuyup İngilizce öğretmeni olanlar da var. Peki ya bunlar, 2 yıl okudular sonra 2 yıl daha emek verdiler ve şuan bizler gibi görev yapıyorlar ancak kalite ve niteliğe baktığınızda çok yetersiz.
 
Sonra 8 ay İngilizce dersi alıp hızlıca İngilizce öğretmeni yetiştirilenlere ne demeli.. Detayına girmek bile içler acısı.
 
Üniversitelerde okumak için Almanca, Fransızca vb.. soruları yapıp İngilizce bölümüne giren ve orayı zar zor bitiren arkadaşlarım ne olacak.
 
Kimin hangi dili öğrettiği bile belli değil. Eğer Türkiye'de aktif görev yapan 100 bin İngilizce öğretmeni varsa bir kelimenin neredeyse 100 bin farklı söylenişi var. Bu nasıl olur. Öğrettiğimiz dil aynı değil mi, onlar hangi dilin eğitimini aldılar ki yaptığımız öğrettiğimiz telaffuz bu kadar farklı.
 
Kimse şunu söylemesin. Kardeşim bu ülkede İngilizce öğretmenliği, İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü ve Amerikan Dili ve Edebiyatı Bölümü var. Bu yüzden de telaffuzlar farklı olabilir.
 
OLAMAZ KARDEŞİM OLAMAZ..
 
Türkiye'de bulunan ve Türkçe öğretmen isteyenlere AZERBAYCAN, TÜRKMENİSTAN vb.. Türkçeleri mi öğretiyoruz biz! Türkçe derslerinde bakın bu azarbeycan'da böyle Türkmenistan'da böyle mi diye öğretiyoruz kelimeleri. Ya da Azarbeycan Türkçesindeki kelimeleri alıp Türkçeye monte mi ediyoruz Türkçeyi öğretirken.
 
Az önce yukarıda saydığım İngilizce bölümler arasında ŞUNU YAZMADIM farkındaysanız. AMERİKAN İNGİLİZCESİ ÖĞRETMENLİĞİ.. Çünkü İngilizce'nin orijinali İNGİLİZ İNGİLİZCE'sidir ve bölümün adı da budur. Biz Üniversitelerimizde Okullarımızda veya eğitim kurumlarında İngilizce öğretirken AMERİKANCA diye bir şey öğretmiyoruz.
 
Adamların ekonomisi önde ve süper güç olunca mecburen Amerikan İngilizcesi öne çıkıyormuş gibi oluyor. Bütün yazılımlar neredeyse Amerika menşeili, medya Amerikan İngilizcesi kullanıyor, araştırmalar, makaleler, ilim bilim, buluşlar,  tv proğramları, videolar, diziler, sohbetler aklınıza gelebilecek neredeyse her şey Amerikalıların elinde ve öncü olduklarından maalesef onların ingilizcesi öne çıkıyor.
 
Milli Eğitimde kullanılan DYNED proğramı neden Amerikan İngilizcesi? Cevap çok basit, Amerika'da apple şirketinde çalışan birisi çıkıyor ve ticari olarak açığı görüyor bir İngilizce öğrenme proğramı yapacağım ve kullanacağım diyor, peki bunun dilinin İngiliz İngilizcesi olma şansı ne, SIFIR. Peki bu proğramı İngiliz bir şirket yapmış olsaydı ne olacaktı, otomatikman biz de İngiliz ingilizcesi öğreniyor olacaktık. Ama MEB bunu bilmeden hediye edildi ve yararlı olur diye alıyor zorunlu hale getiriyor. Faydası ne KOCAMAN SIFIR. Neden çünkü öğretmen bile sevmiyor içeriği sunumu vb..
 
SAYIN BAKANIM; siz de sanıyorsunuz ki DYNED okullarda kullanılıyor. Sizi kandırıyorlar bakanım artık uyanın.
 
Öğretmenin dahi onay vermediği, işe yaramayan bu sistemi öğretmen zorunlu olduğu için kullanmak zorunda kalıyor. Neden Oxford veya Cambridge Üniverstelerinden yardım isteyip de doğru düzgün bir program almıyor yazdırmıyorsunuz. Bırakın onları da gelin biz Türkler yazalım, ortam sağlayın bize emin olun DYNED denilen ucubeden daha iyi ve kalitesini yaparız.
 
Bu yazdıklarım da burada kalır ve hiçbir işe yaramazsa artık bir şeyler değişsin diye çabalamayacağım sadece geri çekilip en azından etrafımdaki yetişebileceğim insanların İngilizcesini düzelteceğim, bir müddet sonra da DYNED'e alternatif bir proğram hazırlayıp siz MİLLİ EĞİTİME, KAMU OYUNA, ÖĞRETMENLERE sunacağım.
 
Madem Milli eğitimdeki taslak proğram bir işe yaramıyor ama biz değiştiremiyoruz biz de kendi bildiğimiz gibi İngilizce öğretmeye devam edeceğiz ve bu ülke evladı yıllar sonra dahi İngilizce öğrenememekten yakınmaya devam edecek. Sizin dayattığınız ve yanlış olan hiçbir şeyi kendi öğrencilerim üzerinde denemeyeceğim çünkü YANLIŞ.
 
Sizin mantığınıza göre..
 
Türkiye - Türkçe,
 
Almanya - Almanca,
 
Fransa - Fransızca,
 
İngiltere - İngilizce,
 
İsyanya - İspanyolca,
 
Rusya - Rusça,
 
Arabistan - Arapça,
 
İtalya - İtalyanca,
 
Çin - Çince,
 
Japonya - Japonca
 
AMERİKA-AMERİKANCA mı?
 
...
 
İşte buradaki hatayı anladığımız gün, an olayı çözmüş oluruz.
 
Yetiştirdiğimiz ingilizce öğretmenlerine kaliteli, nitelikli ingilizce öğretecek KALİFİYE öğretim görevlilerimiz yok mu. Ve görünüyor ki şuan bu durum her üniversitenin içinde, yabancı diller yüksek okullarında da aynı. Yani İngilizce'nin adı var ama kendisi ve kalite YOK.
 
Bakınız biz KALİTELİ İngilizce öğretmeni yetiştiriyoruz. Bu yanlışı düzeltmek bile yaklaşık çeyrek asır alacak, KOSKOCA 25 SENE.
 
İlkokuldan alacaksın çocuğu kaliteli olarak eğiteceksin, eğitimin her aşamasında öğrettiğin şeyler kaliteli ve nitelikli olacak, her yıl farklı öğretmenler derse girse bile çocuk DUMURA uğramayacak, sil baştan başlamayacak, her öğretmenin telaffuzu farklı olmayacak, ben böyle söylüyorum kardeşim yapacak bir şey yok diyemeyecek İngilizce öğretmeni. Eğer bilmiyorsa geri hizmete çekilecek, hizmet içi eğitiminde eğitilecek, kendini yenileyecek ve eğer olmuyorsa başka görevler verilecek ve çocukların İngilizcesini mahvetmeyecek.
 
Hizmet içinde görev yapacak ve bu İngilizce öğretmenlerini tekrar eğitime alacak olan personeli de yetiştirecek ve kalitesini artıracaksın.
 
Düşünün bir kere ilkokul 2.sınıftan itibaren öğretilen kelimeler her sınıfta aynı olsa her ingilizce öğretmeni aynı telaffuzu yapsa bu çocuğun İngilizce anlamaması ve konuşamaması mümkün değil. Ancak 2.sınıftaki öğretmeni farklı 3 ve 4 teki farklı öğretmenler ve farklı telaffuzlar. Çocuk direk İPTAL.
 
Hangisine inansın derseniz o andaki derse giren öğretmene tabi olmak zorunda çünkü not onun elinde. O yaştaki çocuk hangi kelimenin nasıl okunduğunu hangi öğretmen yanlış hangisi doğru asla zaten bilemez. Eğer şanslıysa çocuk ilkokul bitene kadar aynı öğretmende kalırsa dua etsin aynı telaffuzları öğrenir yanlış ya da doğru, ama farklı öğretmenle farklı telaffuz öğrenirse eski öğrendiğini unutmak ve yeni telaffuz öğrenmek zaman alacak, çok zorlayacak. Bu da otomatikman alışkanlık olan kelimenin unutulması ve yerine yeni kelimenin öğrenilmesi isteği demektir. Alışkanlık olan kelime ile beyin çok çabuk başa çıkarken ve konuşma kolaylaşırken başka telaffuzla zorlaşacak ve olmayacak.
 
Bir de şu tarz öğretmenler var. Genelde öğretmenler yeni kelimeler öğretirlerken sadece Türkçe anlamlarını yazar tahtaya. Ama hiçbir öğretmen o kelimenin İngilizce'de nasıl okunduğunu yazmaz çünkü yazacak cesareti YOK. Sebebi de İngilizce öğretmeni o kelimelerin nasıl okunduğunu bilmiyor. Yazmış olsa öğrenci o kelimeleri not alacak ama okurken eğer yanlış olduğu açığa çıkarsa bir türlü o zaman öğretmen rezil olur. Yani Türkiye'de İNGİLİZCE TELAFFUZA dikkat eden öğretmen sayısı %10 ise öpüp başımıza koyalım. Ama gerçek de şu ki.. İNGİLİZCE TELAFFUZA DAYALI BİR DİL'dir. Umarım ne demek istediğim açıktır.
 
Artık etrafımdaki birileri ben İngilizce öğretmeniyim dediği zaman ondan uzaklaşıyor adeta kaçıyorum, ilimizde düzenlenen hiçbir İngilizce etkinliğine çalışmaya toplantıya seminere katılmıyorum, dyned denilen ve okullara zorla dayatılan online ingilizce çalışma proğramı dyned'ten nefret ediyorum, herkesin kendi bildiği (BİLMEDİĞİ İNGİLİZCESİYLE) gibi ingilizce öğretmesinden, İngilizce'nin bir standartı olmadığından, bakanlıkta İngilizce bölümüyle uğraşan ve bilgi pınarı adı altında bizlere ingilizce eğitim sitesi diye Amerika'nın devlet sitesinden bazı sayfaları paylaşmasından nefret ediyorum, kısacası İngilizce dendiğinde artık midem bulanıyor bu kadar bilgi kirliliğinden.
 
Türkiyenin İngilizce sorununu çözmek istiyorsanız;
 
İLK ÖNCE
 
-KALİTELİ İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ YETİŞTİRECEK KALİTELİ ÜNİVERSİTELER KURUN,
 
-BURALARDA GÖREV YAPACAK ÖĞRETİM GÖREVLİLERİ YETİŞTİRİN
 
-ONLAR DA KALİTELİ VE NİTELİKLİ İNGİLİZCE ÖĞRETMENLERİ YETİŞTİRSİN,
 
-SONRA DA O KALİTELİ İNGİLİZCE ÖĞRETMENLERİ ingilizce konuşabilen her yıl farklı öğretmen farklı telaffuz öğretilmeyen DUMURA uğramayan harcanmayan öğrenciler yetiştirsin.
 
Hadi diyelim evet dediniz haklı olduğumuzu düşündünüz, şuan yapmaya karar verseniz bile bunu gerçekleştirmek 20-30 yıl.
 
Diyelim ki daha hızlı yapalım bu işi, o zaman 100 bin İngilizce öğretmeni ve öğretim görevlisini hizmet içi eğitime alacaksın ve güvendiğin, ingilizce bilgisini deneyip onay verdiğin uzmanlarla kısa sürede birşeyler yapmaya çalışacaksınız.
 
BAŞKA ÇARE YOK.. Öyle görünüyor ki ÇARE de yok..
 
DİP NOT :  Çok iyi İngilizce Öğretmeni arkadaşlarımın ve Kaliteli öğretim görevlisi hocalarımın olduğunu biliyor ve onları tenzih ediyorum. Üzücüdür ki sayıları çok az olduğu için topluluk içinde kayboluyorlar.
 
Toplam blog
: 8
: 592
Kayıt tarihi
: 10.03.15
 
 

Hayatı seven, her aşamada kendisiyle barışık, doğaya aşık, insanları olduğu gibi kabul eden, kend..