İngilizce Eğitim / Grammar - 3e / Past Perfect Continuous Tense (Süregelen Geçmişte Bitmiş Zaman)

Form Of Past Perfect Continuous Tense “HAD BEEN + V(-ing)”

 A) Positive Sentences (Olumlu Cümleler) : [Subject + had been + V(-ing)]

1)  Olumlu cümlelerde, tüm öznelerden sonra “had been” yardımcı fiili kullanılır. Fiiller “-ing” takısı alır.
2) Geçmişte başlayıp yakın geçmişte bitmiş bir eylemi ifade ederken kullanılır.

- I had been running for an hour. (Ben, bir saat boyunca koşuyordum.)
- They had been talking for an hour Tony arrived. (Tony geldiğinde onlar bir saattir konuşuyorlardı.)
- She had been working at that company for three years when she got married. (Evlendiğinde üç yıldır o şirkette çalışıyordu.)
- James had been teaching at the University for more than a year before he left for Asia. (James, Asya'ya gitmeden önce bir yıldan fazladır üniversitede öğretim üyeliği yapıyordu.)

 B) Negative Sentences (Olumsuz Cümleler) : [Subject + had not + V(-ing)]

1)  Olumsuz cümlelerde, tüm öznelerden sonra “had not” yardımcı fiili kullanılır. Fiiller “-ing” takısı alır.
2) Geçmişte gerçekleşen bir eylemden önce yapılmayan bir eylemi ifade ederken kullanılır.

- I had not been reading book when my roommate returned. (Oda arkadaşım döndüğünde kitap okumuyordum.)
- She had not been seen me when she opened her eyes. (O, gözlerini açtığında beni görmüyordu.)

C) Question Sentences (Soru Cümleleri) : [ Had + Subject + been + V(-ing)]

1)  Soru cümlelerinde, tüm öznelerden önce “had” yardımcı fiili kullanılırken özneden sonra “been” kullanılır. Fiiller “-ing” takısı alır.
2) Geçmişte başlayıp yakın geçmişte bitmiş bir eylemi ifade ederken kullanılır.

- Jason was tired, had he been running? (Jason yorgundu, koşu mu yapıyordu?)
- Sam gained weight, had he been overeating? (Sam kilo aldı, çok mu yiyordu?)

Use Of Past Perfect Continuous Tense

a) Geçmişte başka bir eylemden önce gerçekleşmekte olan eylemin sürecinden bahsederken kullanılır.
- The passenger at the bus stop were very angry. They had been waiting for the bus for 45 minutes. (Otobüs durağındaki yolcular çok kızgındı. 45 dakika otobüs bekliyorlardı.)
- The detectives had been searching for the murderer for a long time before they arrested him. (Onlar tutklanmadan önce, dedektifler uzun bir süredir katili arıyorlardı.)
- He had only been studying French for two years before he got the job. (O iş bulmadan önce 2 yıldır Fransızca çalışıyordu.)
- My father had been working for that company before it finaly went bankrupt. (İflas etmeden önce, babam o şirket için çalışıyordu.)

b) Geçmişte zaman olarak yakın başka bir eylemden önce gerçekleşmekte olan bir eylemden bahsederken de kullanılabilir.
- When I saw Mary, her eyes very red. She had been crying. (Mary’yi gördüğümde gözleri kıpkırmızıydı, ağlıyordu.)